11. ~ KARAGÜL ~

35.6K 1.2K 100
                                    

................................

" Boşol."

Ömer'in dudaklarından dökülen kelime devamının geleceğini haber vermeye yeterken duruma engel olmaya çalışıp, Ömer'in kolunu tuttu Ayşe hanım.

" Oğlum yapma!" Ayşe hanımın sarf ettiği kelimeler Ömer'in bir kulağından girip diğerinden çıkıyor gibiydi. Çünkü onu hiç dinlemeden Merve'yi boşayıp kapıyı kapattı Merve'nin yüzüne.

" Merve, bu eve bir daha gelmeyecek. Eğer gelir de alırsanız, alan kişiyle birlikte gönderirim. " Ayşe hanıma yönelik konuşulan cümleler ortaya söylenmişti ama kimin üstüne alması gerektiğini herkes biliyordu.

" Merve'nin pılını pırtını topla getir Dilan." Dilan, Ömer'den aldığı talimatla ayaklarını hareket ettirip Merve'nin odasına gitti. Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki olayın şokunu hâlâ atlatamamıştım.

Merve bana vurdu diye Ömer boşamışmıydı onu? Hemde Ayşe hanımın lafını ezerek.

Hayret dolu bakışlarımı ev halkının şaşkın bakışlarına çevirdiğim esnada Ömer, merdivenleri çıkıp endişeyle baktı yüzüme.

Elini patlayan dudağıma götürüp ıslak olan kana dokundururken yüzünü ekşitti canı yanmış gibi. " Çok acıdımı?" Diyip dudağım da olan elini kollarıma indirip tırnakla çizilmiş yerleri elleriyle ovdu. " Senin yaptıklarının yanında hiç kalır." Dedikten sonra kollarımı kendime çekecektim ki beni birden çocuk misali göğsüne yaslayıp kollarını doladı belime.

Sırtımda gezen elleri milletin içinde utanmama neden olmaya yetmişti bile. Sıkı sıkı belimi tutması hareket etmemi engelliyor ayırmıyordu beni bu esmer bozuntusundan.

Saçlarımın arasından derin bir nefes alıp geri çekilerek baktı yüzüme. Ben hayatımda böyle bir insan görmemiştim. Kapıdan kovsan bacadan giriyordu resmen. Onun için söylediğim hiç bir kelime kâr etmiyor, sanki ona seni seviyorum demişim gibi tepki veriyordu.

" Yüsra, gel koluna krem sürelim." Zeliş'in sesini duymam ile nerede olduğunu fark etmemin ardından buradan kurtulmak mahiyetinde kaçar gibi gittim yanına.

Zeliş'in odasına girer girmez her zaman yaptığım gibi koltuğa oturup camdan dışarı baktım. Dilan, Merve'nin kıyafetlerini koyduğu bovulu arabanın bagajına koyup kapatırken Merve, zırıl zırıl ağlıyordu. Ona karşı duygularım nötürdü. Ne hak etti diyebiliyordum nede hak etmedi.

Dış kapı açılıp Ömer çıkınca Merve hemen Ömer'in yanına gidip yere çöktü. Açık olan pencereden Merve'nin ağlama sesi sessiz gece karanlığında ki tek ses olmuştu.

" Ömer, beni senden mahrum bırakma! N'olur. Her şey yap ama beni kendinden uzaklaştırma!" Kesik kesik çıkan sesi hıçkırığa yönelmiş siddetli bir ağlama eşliğinde yürekleri yakıyordu.

" Seni uyarmıştım Merve. En ufak hatanda seni boşarım demiştim. "

Merve, geçmişi hatırlamış olacak ki hiç sesini çıkartmadan sustu sadece.

" Bayezid, Merve'yi Sönmezler konağına götür!" Arabanın yanında duran takım elbiseli adam Ömer'in emri doğrultusunda başını tamam der gibi sallayıp arka kapıyı açtı, Merve için.

Merve, başta Ayşe hanım olmak üzere tek tek sarıldı bütün ev halkına. Hem ağlarım hem giderim gibi olmuştu ama orantı da terslik vardı.

" Sen gitmeyecekmisin teyzeni görmeye?" Zeliş'de benim gibi camdan bakıyor ama hiç bir şey demeden oturuyordu. Heralde sevmiyordu teyzesini.

Merve, arabaya bindiğinde Ayşe hanım dizlerini kırıp yere çökerek ağlamaya başladı. " Ben bir anneme bakayım. Sen şu tuvalet masasından kremi al sür koluna." Alel acele konuşup cevabımı beklemeden çıktı odadan.

YAPMA!/KARAGÜL #TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin