☆26☆

32.6K 1.1K 459
                                    

'YARIŞ,

" Bana öyle bakma Stev!" dedim bağırırcasına. " Anlatamam. Utanıyorum!"

Havlar gibi bir ses çıkardığında kafamı test kitaplarıma gömdüm. Biraz sessiz kalmamın ardından, " Sadece biraz yakınlaştık tamam mı?" diyebilmiştim.  Sesim başımı kaldırmadan konuştuğumdan, boğuk çıkmıştı.

Dünkü olayı düşünmekten hiçbir şey yapamıyordum.

Neredeyse akşam olmuştu ve ben toplasan yarım saat çalışmıştım!

Stevers de sürekli yanımda olanları anlatmamı bekler gibi duruyordu. Sanki aslında her şeyi biliyor gibi...

Bu kadar akıllı davranması bazen sinir bozucu oluyordu!

Ya da ben sadece olayı aklımdan atamadığımdan böyle şeyler uyduruyordum.

İkincisi daha olasıydı.

Dün. Ne. Yapmıştık. Biz. Öyle?!

Gerçekten üç saniyede bir bu cümleyi tekrarlayıp hemen ardından yüzümün yanmasından sıkılmıştım.

Aklımda sürekli tekrar eden tek bir cümle vardı:

REZİL OLDUN. REZİL OLDUN. REZİL OLDUN. ve REZİL OLDUN.

Söz konusu o olduğunda kendimi bu kadar kaptırmam normal miydi?

Pes ederek masadan kalktım ve kendimi yatağıma attım.

Stev yanıma çıkıp yüzümü kokladığında,
" Biraz uyuyacağım." diye mırıldanmakla yetinmiştim. O da bana uyup yanıma sokuldu.

○●○●○●

Israrla çalan telefonum aniden uyanmamı sağlamıştı.

Bir rüya görüyordum. Ama ne gördüğüm hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece içimde bir huzursuzluk bıraktığını hissedebildim.

Ayağa kalkıp masadaki telefonumu almıştım. Stev ortalıklarda görünmüyordu.

Toprak yazısını görünce göz devirdim.

Kesinlikle soru falan atmıştı ve ben görmediğim için şu anda beni rahatsız ediyordu.

" Neden açmıyorsun bebeğim kaçtır arıyoruz şurada?"

" Uyuyordum." dedim garip ve çatallı çıkan sesimle. " N'oldu yine?"

İç geçirdi. " Seninkini fena benzetmişler."

" Benimki?" dedim sorarcasına.

Rüzgâr?

" Kaya."

" Kaya mı?" Duraksamıştım. " N'olmuş Kaya'ya?"

" Eylül bir ayılır mısın artık?" dedi ciddileşerek.

Bu nadir yaşanan bir olaydı.

" Kaya'yı diyorum. Dövmüşler."

" Ne?" dedim istemsiz yükselen sesimle. Önüme gelen saçlarımı geri atmıştım.
" Kim? Neden?"

" Onlardayım şimdi. Buraya gel."

" Peki..." diyebildim. " Tamam geliyorum hemen."

Telefonu kapattığımda önce hareket edememiştim. Ama Explorer'lığa zamanım yoktu.

Aceleyle üzerime bir kazak ve pantolon geçirip aşağı indim. Bizimkiler o sırada yemek yiyordu.

" Uyandın mı sonunda?" dedi babam.

WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin