WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI)

☆13☆

'BİR KIZ BULDUM,

ILGAZ'DAN:

" Bence sen yeterince içtin. Alayım ver o elindekini bakayım." deyip karşımda sallanan kızın içkisini aldım. " Aferin kızımaa," diye eklemiştim ardından uzatarak.

Allah aşkına benim bu ergenlerin partisinde ne işim vardı?

Tamam kuzenimin doğum günü olabilirdi ama ben neden katılmıştım?

Patlayacaktım şimdi sıkıntıdan. Ve şu kız umarım ayılınca olanları hatırlamazdı.

Kucağıma oturmaya çalışıp, ' ne tatlısın sen ya oy,' diye bağırdığı kısımlar da dahil olmak üzere.

" Ilgaz ne saçma isim yaa," dedi bu sefer de ağzını yayarak. Güzel kızdı aslında. İçmese daha güzel olabilirdi... " Ilgaz, İpragaz, Otogaz." Sonra da komik bir şey demiş gibi güldü.

İç geçirip kendimi sakin olmaya zorladım.

Sarhoşluğunu fırsat bilip onu evime götürmeme saniyeler falan kalmıştı herhalde.

Sabah uyandığında bu olanları anlatmam yeterli olurdu çünkü yanıma gelir gelmez ilk sorduğu soru, ' nasıl sevişiyorsun?' olmuştu.

Sizce haksız mıydım?

Yaslandığı masada doğrulup, " Eylül nereye gitti biliyor musun?" diye sordu.

" Eylül kim?" dedim sabrımın son kırıntılarıyla. Müzik yüzünden ikimiz de bağırarak konuşuyorduk.

" Eylül ne saçma isim ya," dedi bu sefer de. " Eylül, Ekim, Kasım, Aralık." Duraksadı. " Aralık ne lan?" Kahkahalarla gülüyordu. " Yok mesafe, Aralık diye ay adı mı olur?" Daha çok gülünce dayanamayarak elimi ağzına kapattım.

" Yavrum adın neydi senin?" diye sorduğumda elim yüzünden boğuk bir cevap verdi.

Tükürmüş müydü o?

Elimi çekip masadaki peçeteye sildim. Bu sırada sorumu cevaplamıştı. " Berrin." Durup tekrar gülmeye başladı. " Berrin diye isim mi olur y-"

Tekrar elimle onu susturdum. " Bak Berrin benim artık gitmem gerekiyor tamam mı? Hadi iyi eğlenceler sana. Arkadaşlarının yanına dön en iyisi."

Konuşması için elimi ağzından çektim. " Eylül'e demin senden bahsettim ve o da gitti. Diğer arkadaşlarım nerede hiçbir fikrim yok."

" Pekâlâ." diye mırıldandım. Ve sıkıntıyla etrafıma bakındım. O sırada yanımızdan geçen kızı omuzlarından tutarak durdurmam uzun zamandır yaptığım en mantıklı hareketti.

En etkilenebileceği gülümsememi takınıp, " Selam." dedim. " Adın ne?"

" Gaye?" diye cevapladı soru sorarcasına şaşkın kız. Pek de çirkindi be...

" Gaye senden çok çok önemli bir şey isteyeceğim. Ve inan bunu sadece senden isteyebilirim."

Gözlerini kırpıştırıp, başını 'ne?' der gibi iki yana salladı. Bu hareketi ne isteyeceğimi merak ettiğinden değil de ne dediğimi anlamıyor olmasından dolayı yapmış olma ihtimali çok yüksekti. 

Umursamadan devam ettim. " Berrin'e benim yerime Ilgaz olur musun? Şimdiden teşekkürler. Öpüyorum."

Ve tepki vermesine izin vermeden hızlıca yanlarından uzaklaştım.

Sonunda kurtulmuştum!

Gideceğimi haber vermek için Serdar'a , yani kuzenime, bakındım ama bir dakika sonunda pes etmiştim bile.