27

972 116 16
                                    

Haven uyuyordu. Principe Nelly'nin yanındaydı. Utah yorgun düşmüştü, kucağında bilgisayarı duruyordu ve uykuya dalmıştı. Üzerini örttüm, bilgisayarını kapattım ve kutuyla birlikte Haven'ın odasına girdim, beşiğin yanı boştu. Yere kurulup kutuyu önüme çektim, Zayn'in bana bıraktığı ne olabilirdi, hiçbir şey bilmiyordum. Titreyen ellerimle kutuya uzandım, tedirginlik her yanımı sarmış, bedenimi bir titreme almıştı. Önümde Pandora'nın kutusunu tutuyordum sanki, içini açtığım an tüm şeytanlar dışarıya çıkacakmış gibiydi. Bir nevi öyleydi de, bu kutuda Don ve şeytanlarının pislikleri duruyordu. Beni sevgilime götürecek yol belki buradan geçiyordu. Tesoro, dediğini duyar gibi oldum bir an. Sana geri döneceğim..

Kutunun içinde kalınca defterler vardı, defterlerin altında birçok kağıt, şablon, eskimiş fotoğraflar ve birkaç küçük eşya. Hangisinden başlamam gerektiğini bilmiyordum, eğer en üstte ağzı sıkı sıkı kapatılmış olan mektup olmasaydı sanırım, bodoslama dalmış olacaktım. Üzerindeki o bozuk el yazısını kısık bir sesle okudum. "Karıma.." Bu ifade beni gülümsetti, Karıma. O an sadece şöyle düşündüm, acaba bunu ağlamadan atlatabilir miyim? Zayn'siz  üstesinden gelebilir miyim? Yanımda olmasıyla olmaması, hayatın varlığı ve yokluğu gibiydi. Ona tutunmadan nasıl devam ederdim bilmiyordum. Sadece, bozuk el yazının üzerini öptüm. Acım dinmiyordu, ona ne olduğunu bilmemek, mezarının yerini binmekten çok daha kötü bir histi.

"Buna gerek kalmamasını umuyorum." İlk cümlesi buydu. "Buna gerek kalmamasını umuyorum tesoro, tüm bunlara şahit olurken yanında olabilmeyi umuyorum. Senden bir saniye ayrı kalmanın beni nasıl bir yokluğa sürükleyeceğini artık kestiremiyorum. Sensiz bir dünya düşünemiyorum, yokluğun bana açlık gibi geliyor, uykusuzluk, bitkinlik ve solmak gibi. Ölmek gibi belki de. Bunun yerine hangi kelimeyi koyarsam koyayım tam bir karşılığı olmayacak çünkü bütün o eksiklikler, senin eksikliğini anlatmaya yetmiyor. Geceleri uyuyamıyorum, o günün gelişini her hayal ettiğimde kalbim sıkışıyor. Gerçekten geldiğini düşünmek bile istemiyorum, bu korkunç olurdu. Sadece.. ulaşmayı umduğum geleceğin seninle olmasını ümit ediyorum, boşa bir çaba mı emin değilim ama biliyorum. Uzun, oldukça uzun bir zamandan sonra benim umudum var ve bu umudun mimarı sensin. Nasıl yaptığını bilmiyorum, oysaki umut olması gereken bendim. En azından öyle planlamıştım." Dudaklarımı birbirlerine bastırdım, Haven uyansın istemiyordum. Onunla yalnız kalmak istiyordum.

"Lena.. benim tatlı, minik Lena'm. Seni yeterince sevemediğim için özür dilerim sevgilim.. Sadece, gerçekten ifade etmem gerekenleri edemiyor olmak, dilimin pek çok zaman bağlı olması bana tarifsiz bir acı veriyor. Seninle kavga ederken bile her şeyin tam ortasında sana sarılmamak için kendimi çok, çok zor tutuyorum mio caro.* Ancak her şeyden önce, benden nefret etmeden önce öğrenmen gereken çok sey var. Lütfen.. Lütfen güçlü kalmaya çalış.
Hayatının sonuna kadar, sadece senin olan. Zayn."

Death Valley | MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin