• One

25K 1.8K 2.2K
                                    

1|Tuhaf Davranışlar|

"Tae son zamanlarda çok garip davranıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Tae son zamanlarda çok garip davranıyor."

Hissettiğim mayışıklık arasında gözlerimi açtım. Sırtını ağaca yasladığı için açık bacaklarının arasına yerleşip sırtımı göğsüne yaslamış, uzattığım bacağıma da Yoongi yerleşmişti. Jin, can sıkıntısı yüzünden saçlarımla oynuyordu. Çantalarımız bir kenara yığılı dururken, Yoongi alnına kurbağalı bir bandana yerleştirmiş telefonuyla oynuyordu. Kendi bandanamı da hafifçe düzeltip etrafa göz gezdirdim. Bugün üniversitenin ikinci senesinin ilk günüydü. Bizi erkenden çağıran ama sonra ortadan kaybolan Tae ve basık nem yüzünden bulduğumuz yere yığılmıştık adeta.

Jin son zamanlarda sıkıntılı duruyordu. Yoongi umursamaz psikopatın tekiydi. Taehyung ise ciddi manada bir uzaylıydı. Kendime hala bir sıfat koymamıştım. Yıllardır arkadaş olup aynı evi paylaştığım arkadaşlarım sinirlenmediğim yada depresyona girmediğim sürece oldukça tatlı olduğumu söylüyordu. Başımı iyice omzuna yaslayıp Jin'e kulak kesildim. Yoongi telefonla uğraşsa da dinliyordu,

"Eve doğru düzgün gelmiyor, ortak derslerde fazla görmüyorum ve.. Birkaç konuda fazla tuhaf işte."

Ana girişten içeriye giren dört motorla ağzım yırtılırcasına güldüm. En önde, motoru bağırtarak durduran yapılı bedende gözlerim dolanırken omuz silktim ve arkadaşıma cevap verdim,

"Tae bir uzaylı, o her zaman tuhaf Jinnie~"

Kampüs yavaş yavaş dolarken çoğu göz de onun üzerindeydi. Kaskını çıkarıp hayran olduğum koyu kahve saçlarını eliyle dağıttı. Güzel ama sert bakan gözleri bir süre arkadaşlarında ardından da kampüste dolandı ve ben karşımda duran Jeon Jungkook sayesinde bozulan kalp ritmim ile kalakaldım. Motordan inip etrafa çapkın bir gülümseme yolladı. Birçok kız kalp krizinden giderken erkeklerinde bir farkı yoktu. Gerçi benim de farkım yoktu. Bir buçuk senelik platoniğim karşımda böyle hareketler yaptığı için göğüs kafesim hızla inip kalkmaya başlamıştı ve nefeslerim yetmiyordu sanki.

Chanyeol ve sevgilisi Baekhyun yanına geldiğinde birlikte fakültenin içine yöneldiler. Kyungsoo ve Jongin de hemencecik yanlarına ulaşmıştı. Benim gözlerim ondan başka bir şey görmüyor, kulaklarım hiçbir şey işitmiyordu. Daha önce hiç aşık olmamıştım ben, aşka bile inanmazdım. Ama onu ilk gördüğüm andan beri karşısında acizdim. Kalbim onu görünce acizdi. Engel olamazdım buna, olmak da istemezdim zaten. O, onu sevmek.. Hayatımda tattığım en güzel histi bu,

"Yah! Min-shii!"

Kulağımın dibinde bağıran Seokjin yüzünden neredeyse yüreğim ağzıma gelecekti. Korktuğum için hem yerimde sıçramış, hemde Yoongi'yi bacağımdan düşürmüştüm. Mavi kafanın sahibi başını zemine çarpınca neredeyse kükremişti. Elim kalbimde gözlerimi kapatıp gelecek darbeyi bekledim ama Min Yoongi beni şaşırtarak kafamı küçük bir çocukmuşum gibi sevmişti. Gözlerimi tek tek açıp şaşkınlıkla ona baktım. Tam sevinecektim ki iki parmağı ile alnıma fiske attı ve acıyla bağırıp poposuna vurdum,

Devil May LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin