bakiyem yok

1.2K 160 46
                                    

"Yahh! Arayıp sormuyorsun eşek sıpası!"

Soo babamın çemkirmesiyle istemsizce yüzümü buruşturdum ve telefonu kulağımdan birkaç santim geriye çektim. Bu adam yaşlanmıyor muydu, yemin ederim ki anlayamıyordum. Ciğerlerinin şakası yoktu. Yüksek notasının da sınırı yoktu o minik iblisin.

"Yah baba! Çemkirek misin ne diye bağırıyorsun?!"

Karşılık vermemle hiddetli bir şekilde gürledi. "Götünü bayatlamış cips kırıntılarıyla dolu bir kanepeye yapıştırıp baba parası ye ve bizi unut diye mi seni büyüttük?!"

Stresten çişim gelmişti ve telefonu Jongin babama vermesi için dua ediyordum. Yoksa kaçıracaktım.

"Haftada bir arıyorum ya ba-"

"Maymunat seni! Jinyoung bile iki günde bir arıyor sen kayıplardasın!"

"Ama baba bakiyem yok ki arayayım."

"Ne halta yatırıyorsun gönderdiğimiz onca parayı?!"

"Ayakkabıla-"

"ANANI SİKTİM BAMBAM 57 ÇİFT AYAKKABIN VAR ZATEN! JONGİN AL ŞUNU CEBİNE SOK BİR ŞEY YAP VALLAHİ ELİM AYAĞIM TİTRİYOR!"

"Sokaklarda ayakkabısız mı kalayım yani ne yapayım?"

Kışın gucci botlarımı giymezsem ayağım enfeksiyon kapıyordu. Doktor beni psikolojik olduğuna ikna edememişti hem.

"Bebeğim?"

"Baba, 17 yaşındayım... Haftasonu Soo babamın hazırladığı yemeklerin yanına zıbın koymayı kes artık?"

"Sen her zaman benim küçük bonimonum olacaks-"

"Seni zırdeli kocanla ve garip fantazilerinle başbaşa bırakıyorum baba. Sizi seviyorum, çıkın artık hayatımdan."

Cevap beklemeden telefon görüşmesini sonlandırdım ve karşıdan bana yargılayıcı bakışlarını atan Jinyoung hyunga döndüm.

Şu hafif gözlerini kırpıştırması, ifadesiz suratı ve alev alev gözleri beni benden alıyordu.

"Hyung."

"..."

Kafamı ters bir şekilde sarkıttığım koltukta kaydım ve yere yasladım başımı.

"Ne diye bayat ot görmüş nisan danası gibi bakıyorsun bana?"

"Anne iç güdülerimi rahatsız ediyorsun."

Yargılayıcı bakışlarını sürdürürken ayağa kalktı ve arkasını dönmeden geri geri yürüyerek kapıdan çıktı. Birkaç yere çarpmıştı çıkarken; tanrı çarpmıştı, belli.

Ah, canım sıkkındı.

Ailemden bir tek Jinyoung hyung yanımdaydı. Babamlar şehir dışına taşınmışlardı. Okulum eski evimize yakın olmadığı için ayrı eve çıkmıştım ben. Belli etmesem de onları çok özlüyordum ama sürekli yanlarına da gidemezdim işte.

Jinyoung hyungla kan bağımız yoktu, yinede onun öz abim gibiydi.
Şakalaşıp dururduk ama başıma ciddi bir şey gelirse suçlunun götünü burnundan çıkarır tavana asardı.
Yani üşenmezse asardı sanırım.

Ayriyetten ortada dönen saçma bir gizemler falan. Bir şey anlamıyordum ama Yugyeom'la ilgili olduğu kesindi. Onunla ilgiliyse beni de ilgilendirirdi çünkü benden hoşlandığı barizdi.

Hem ben, bir daha Yugyeom'dan ayrı kalmak istemiyordum. Onun haricinde tüm zorlukların karşısında durabilirdik birlikte.

Değil mi?

Çalmasıyla heyecanla telefonumu yerden aldım ve kalkıp düzgün, insansı bir şekilde oturdum.

Yugyeom olmadığını görünce suratım asıldı biraz. Mingyu'nun aramasını açıp açmamak arasında kararsız kalsam da açmaya karar verdim. Borç isterse çekmiyormuş gibi yapardım, her zaman yaptığım gibi.

"Alo?"

"Kanka Bambam yarın sinemaya gidiyoruz geliyor musun?"

"Asla." Yarın Gyeom beni randevuya çıkarıyordu. Belki şansımız yaver gider, sevişirdik bile.

"Bugün giderseniz gelirim."

"Bugün konsere gidiyoruz, olmaz."

"Lan Mingyu. Ayakkabımı kıçına öyle bir sokarım ki, ağzına gelir deri tadı."

"O nasıl söz lan öyle?"

"Ben niye çağırılmadım bu konsere?!"

"Çünkü geçen sefer gittiğimizde sahnedeki idollerden birini ayağından kavrayıp aşağıya çekmiştin ve evine götürmeye çalışmıştın!"

"Onun da bende gönlü vardı diyorum niye inanmıyorsunuz?!"

"O deri ayakkabılarının içinde sikerim seni, doğru konuş. O Jinyoung ile aynı evde kala kala kafan iyileşmiş herhalde."

Devamını dinlemeden hafif sinirle devirdim gözlerimi ve telefonu kapattım.

Ah... biraz sevgiye ihtiyacım vardı.

Mesajlara bakınırken elim istemsizce Yugyeom'a gitti. Ne mesaj atacağıma karar vermeye çalışırken üstten gelen bildirimle ofladım.

Su Samurayı:
Bambam buluşmalıyız. Çok önemli.
Kimseye söyleme, özellikle de Yugyeom'a.

"Eyvah." dedim.

Youngjae sevişmekten benimle konuşmaya vakit ayırabildiyse durum vahimdi.

SaudadeWhere stories live. Discover now