Bölüm ~44~

278 19 13
                                    

Burak'tan;

Kapıyı açtığımda karşımda gözleri şişmiş, kapının pervazından destek alarak ayakta duran Nefes ile karşılaştım.

İçime korku dolarken o hala karşımda ağlıyordu.

"Nefes ne oldu" diye telaşla sorarken cevap vermek yerine kollarını boynuma doladı.

Benim elim otomatik olarak kıvrımlı beline giderken içimdeki korku daha gitmemişti.

O kadar içli ağlıyordu ki daha fazla bastırdım kendime onu, kaç hafta olmuştu ona dokunmayalı, kaç hafta olmuştu ona sarılmayalı.

Dakikalarca sorduğum sorulara cevap vermezken öylece duruyordu. Bir elimi belinden çekerek bacaklarına doladım, kucağıma aldığımda bir ayağımla kapıyı kapatarak salondaki koltuğa oturttum.

"Nefes ne oldu güzelim, hadi söyle artık"

Ellerini boynumdan çektiğinde derin bir iç çekti.

"Tek başımayım artık, kimsem kalmadı" ne dediğini anladığımda gözlerimi sıkıntıyla kapadım.

Annesiyle konuşmuştu, benim yüzümden araları bozulmuştu. Hiç anlatmamalıydım ona bunları, hiç bilmemeliydi aslında.

Elimi yüzüne koyduğumda o hala ağlıyordu.

"Şş saçmalama, tek başına değilsin sen bak herkes yanında senin"

"Değil işte değil, bak kim var yanımda, kimse!" Diye bağırdı bu seferde.

Yavaşça ayağa kalktığımda aynı zamanda da konuştum.

"Sana su getiriyim ben" mutfağa gittiğimde sinirlerime hakim olmak adına suyu yavaşça doldurdum.

Duvara yumruğumu geçirdiğimde kendime de aynı zamanda küfür ediyordum. Annesiyle arasını bozmuştum onun, ne hale gelmişti benim yüzümden.

Sakinleşmek adına bir kaç dakika mutfakta bekledikten sonra salona gittim.
Koltuğun başına gittiğimde Nefes uyumuştu.

Bardağı koltuğun yanındaki sehpaya koyarken gözlerimi onun güzel yüzünde gezdirdim.

Çok özlemiştim onu, herşeyiyle. Bana küsmesiyle, bana gülmesiyle, beni sinirlendirmesini bile özlemiştim.

Yavaşça dudağımı anlına bastırdığımda sıcak olduğunu anlamam geç olmadı.

O kadar ağlarsa ateşi çıkardı tabi, yerinde kıvranmaya başladığında hafif hafif bişeyler mırıldanıyordu.

"Burak, Burak gitme sensiz yapamam" bir kaç defa daha aynı cümleyi kurduğunda bende fısıldadım.

"Burdayım güzelim gitmiyorum" tekrar dudaklarımı yanaklarına değdirdiğimde anlam veremediğim bir gülümseme yerleşti yüzüme.

Ben gülmeyi bu kızla öğrenmiştim, aşkı sevgiyi, kıskançlığı bile.

Çok şey var içimde söyleyemediğim, söyleyemedikçe biriken, biriktikçe yakan.

NEFES'TEN;

Başımın ağrısıyla gözümü açtığımda tanıdık olmayan bir evdeydim. Hızlıca doğrularak evi süzdüğümde burağın evinde olduğunu anlamam geç olmadı.

Burak elinde ilaç kutusuyla yanıma gelirken, benim buraya neden geldiğimi hatırlamaya çalıştım.

En son annemle kavga edip kapının önündeydim, sonra nereye gideceğimi bilemezken ayaklarım beni buraya getirmişti.

İÇİMDEKİ SENUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum