Bölüm ~51~

10 0 0
                                    

Burağın dizinden kalkmadan Arzu ile bakışmaya devam ettim. Arzunun gözlerinde gördüğüm şaşkınlık ifadesine anlam veremezken o boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

- Eee kusura bakmayın Burak Bey, öyle birden girdim ama toplantıda istediğiniz belgeleri getirmiştim.
Diyerek elindeki dosyayı gösterdi. Gözlerini hala gözlerimden çekmemişti.

Burağın dizlerinden kalkarken saçlarımı omuzumdan geriye attım.

- Teşekkürler, masama bırakabilirsin diyen burağa bakarken kızaran yüzümü göstermemeye çalıştım.

Arzu'nun elindeki dosyayı masaya bıraktığını ve iyi günler dileyerek odadan çıktığını duydum. Ters bir ifadeyle burağa dönerken,

-Nasıl böyle odana dan diye girebiliyor bu kadın ya? Diyerek kaşlarımı çattım.

-Kapıyı çaldı aslında ama diyerek onu savunduğunda çatık olan kaşlarımı daha da çattım.

-Gir komutunu verdiğini hatırlamıyorum dedim bende.

Burak gözlerimin en içine bakarak bir anlam aramaya çalışıyordu büyük ihtimalle ama ben Arzunun bu kadar rahat davranmasına mı takmıştım yoksa burağın buna laf etmemesine mi bilmiyorum. Tek bildiğim bu kadından hoşlanmadığımdı.

-Sevgilim, anlıyorum sevmedin Arzuyu ama yaptığında yanlış bişey yoktu. Kapıyı çaldı ama ben o an kendimi sana kaptırdığım için fark edemedim, o da girmiş bulundu.

Onu savunması içimdeki Arzuya olan nefreti daha da alevlerken hiç birşey demeden boş olan koltuğa oturdum.
Masanın üzerinde duran kağıtlara göz gezdirirken, burağın bakışlarının benim üstümde olduğunu hissedebiliyordum. Ama ona bakmaya pek niyetim yoktu. Çok istiyorsa Arzu ona bakabilirdi ya da Arzu ona cevap verebilirdi.

Benim ona bakmayacağımı anladığında masasının üstündeki dosyalardan bir tanesini alıp incelemeye başladı. 
Aradan dakikalar geçmesine rağmen sadece ara sıra bana baktığını hissediyordum ama inat etmiştim işte asla bakmayacaktım ona.
Canım giderek sıkılırken derin bir nefes çektim.

-Esra'nın işi yoksa eğer bana şirketi gezdirebilir mi?
Diye sorduğumda masaya bakarak konuşmuştum.

-Bende gezdirebilirim, Esra'ya gerek yok.
Diyerek karşılık verdi bana.

-Seni işinden alıkoymak istemiyorum, o yüzden Esra gezdirse daha iyi olur.
Dedim yine ona bakmayarak.

Sesli bir şekilde nefes verdiğinde şirket telefonuna uzandığını görmüştüm.

-Esra benim odama gelir misin?
Diyerek telefonu kapattığında, yaklaşık bir dakika sonra kapı tıklatılmıştı.
Burak gel dediğinde kapının önünde Esra'yı gördüm ve samimiyet barındıran bir gülüş attım.

-Nefes Hanım şirketi gezmek istedi, ona eşlik eder misin?
Diye sorduğunda Esra'nın memnun bir şekilde kafa salladığına şahit olmuştum.

Az önceki kaçan keyfim yerine gelirken, yerimden kalkarak Esra'nın yanına yürüdüm. Kapıdan çıkarken güzel bir nefes almayı da ihmal etmemiştim.

-Moraliniz bozulmuş gibi, İyi misiniz?
Diye Esra soru sorduğunda önemsiz birşey dercesine elimi salladım.

-Teşekkür ederim bu arada, zahmet olucak sana da ama merak ettim şirketi hem de sıkıldım oda da
Diyerek onu takip ettiğimde,

-Hiç sorun yok Nefes Hanım, sizinle sohbet etmek size eşlik etmek beni mutlu eder.
Diyerek gülümsediğinde bende ona gülümsedim.

Burağın odasından ilerlediğimizde büyük bir ofis ve bilgisayarların olduğu alan karşıladı bizi.
Masada oturan çoğu kişinin gözleri benimle buluşurken hepsine gülümsemeye çalıştım.

İÇİMDEKİ SENDonde viven las historias. Descúbrelo ahora