Bölüm ~48~

84 3 10
                                    

İnsanlar bazen yanlış sözler söyleyip sevdiklerini kırabilir demişti annem bir keresinde.
Ne kadar haklıymış aslında ama yanıldığı bir konu vardı onun yüzünden kırmıştım ben Burağı
Napıcağımı bilemez halde salonda dönerken kafamın içindeki sesler sakinleşmemi engelliyordu sanki.
Ne olucaktı böyle bir tarafta sevdiğim adam bir tarafta canımdan bir parça olan annem, gerçi artık annem mi onu bile bilmiyorum ya.
İçimden geçenlere buruk bir gülümseme gönderirken kafamı sağa sola sallıyordum.
Ne güzel hayatım vardı benim önceden tek derdim derse geç kalıp hocadan azar işitmeden yırtmaktı, insanlar büyüdükçe dertler artıyor derlerdi doğruymuş meğersem.
Kafamdakileri bir kenara bırakarak Burak'ın odasına yürümeye başladım.
Kapının önüne geldiğimde dediğim sözlerin utancıyla gözlerimi kapadım ama hiçbişey rezilliğimi unutturmuyordu. Tam geri dönecekken kapının açılmasıyla sendelerken son anda Burak'ın koluna tutunmayı başarabilmiştim.
Kafamı kaldırıp o güzel yüzüne bakınca burnundan sert bir şekilde alıp verdiği nefesi gözlerinin ateş gibi parladığını görünce içimde bir ürperti oluştu, ne diyeceğimi bilemezken Burak'ın konuşmasıyla rahatladım.

-bişey mi oldu?

O kadar sert bakıyordu ki utançtan mı korkudan mı konuşamadığımı anlamadım bir an.

-Şey ben, eeee yani ne...

-Nefes

Demesiyle zaten zorlukla çıkan kelimeler daha da dibe indi resmen.

-Efendim

-Gerçekten ama bak gerçekten sende annen gibi mi düşünüyorsun

Kafamı sağa sola sallarken cevap vermemem daha da sinirlendirmiş olacak ki kapının kenarına sertçe yumruk atmasıyla bir iki adım geriye adımladım.

- O zaman şu siktiğimin eziyetini niye yaşatıyorsun bize, kızım bak doğru önceden böyle değildim haklısın, lan ama kör müsün sana nasıl yaklaştığımın dokunmaya kıyamıyorum lan ben sana sana her yaklaştığımda kendimi zor kontrol ediyorum ben sanki her zaman gidecekmişsin gibi davranıyorsun çünkü, her zaman beni bırakacakmışsın gibi

Sözlerinin devamını getirirken belimden tutarak bedenlerimizi birleştirdi.

-Aşığım ben sana hemde öyle böyle değil, sürekli yanımda ol istiyorum, sürekli seni göreyim istiyorum, sürekli o muhteşem kokunla uyumak istiyorum. Söylesene ben sana nasıl o iğrenç şeyi yapabilirim. Lan ben sana dokunmuyorum bile benden uzaklaşma diye

Söyledikleriyle gözümden yaşlar süzülürken söyleyecek bir şeye yüzüm olmadığı için dudaklarına yapıştım birden.
İlk başta karşılık alamadığım için tam geri çekilicekken Burak'ın beni daha fazla kendine bastırıp duvara yapıştırmasıyla savruldum.
Öyle bir öpüyordu ki sanki beni bir daha göremeyecekmiş gibi, bende aynı şekilde karşılık verirken nefes almak için geri çekildim.
Direkt alnımı alnına yaslarken ikimizinde derin nefes alış verişi birbirine karışıyordu.

- Özür dilerim, ben ben sana öyle söylemek istemedim. Burak ben seni çok seviyorum

Burak'ın gülümsemesiyle beraber bende gülümserken onun alaycı sesine kaşlarımı çattım.

-Bende senin yerinde olsam kendimi severdim güzelim, yani bulunmaz hint kumaşıyım resmen baksana
Diyip kendini gösterirken sözlerine devam etti.

-Neyse ki bende sana karşı boş değilim

Dediği şeyle alaylı bir şekilde kaşlarımı daha da çattım.

-Demek boş değilsin, Allah razı olsun ya

İtekleyerek kendimden uzaklaştırdığımda kahkaha atarak dudaklarıma tekrar yöneldi. Bu çocuğun daha önce bu kadar güzel nasıl gülebildiğini sorgulamıştım dimi, eğer sorgulamamışsam çarpılırım bu sefer gerçekten.

Burak'ın beni kendine bastırmasıyla olduğum durumun farkına varırken elim kendiliğinden ensesine gitmişti bile, sanki daha fazlası olabilirmiş gibi ensesinden onu kendime bastırırken ağzımdan bir inleme fırladı.
Zaten açık olan kapıdan Burak'ın beni kucağına alarak içeri sokmasıyla öpüşmemiz daha da derinleşiyordu. Yanaklarımın alev alev yandığını hissederken zorda olsa nefes alma ihtiyacı hissederek hafifçe geri çekildim. Gözlerimi açtığımda Burak bana gözlerinde daha önce hiç görmediğim farklı bir ışıkla bakıyordu resmen.

-Delirtiyorsun beni, bu kadar güzel olman haksızlık hatta bu kadar tecrübesiz olupta bu kadar etkilemen daha da haksızlık deyip kızardığına emin olduğum dudaklarıma minik bir öpücük daha kondurdu.

Ben hala az önce yaşadığımız şeyden dolayı kendime gelemezken Burak iki adım uzaklaşarak bana yardımcı olmuştu sanki.

Hızlıca lavaboya girerken direk elimi yüzümü yıkadım aynadan kendime baktığımda şişmiş kırmızı dudaklarla karşılaştım.
Az önce yaşadıklarım tarif edilemez güzellikte bişeydi sanki Burak devam etse daha fazlasını isterdim gibi.
Aklımdan geçenleri kovmak için yüzümü tekrar yıkadığımda dışarı çıktım.
Burak yatağa uzanmış tavana bakıyordu. Yavaşça yanına sokulup göğsüne yattım oda zaten direk kollarıyla beni sarmaladı. Derin bir sessizlikten sonra konuşma ihtiyacı duymuş gibi kafamı kaldırarak Burak'a baktım.

- Nasıldı günün
Diye sorduğumda başımın üstüne derin bir öpücük kondurarak cevapladı.

-Boştu, bütün gün işlerle uğraşıp durdum

-Aleyna gelicek yarın buraya, sorun olmaz dimi

Gözlerini kıstığında yüzünden geçen en ufak bir detayı kaçırmak istemediğim içim dikkatle odaklandım.

-olur tabi niye geliyormuş, gelmesin hiç kimse sen bu evde kapalı kalıcaksın, kimseyle görüşmeyeceksin hatta giderken kapıyıda üstüne kirtlicem

Söylediği şeylerde yüzü o kadar ciddiydi ki düşünmeden "şaka mı yapıyorsun" diye sordum.

-Güzelim sen hep böyle saf mıydın yoksa sarınşınlarla ilgili teoriler gerçek mi

Diye kahkaha attığında göğsüne yavaşça vurdum.

-Pislik ya niye dalga geçiyorsun benimle, hem sarışınlar hakkında teorileri nerden biliyorsun acaba

Diye cırladığımda kahkaha atmaya devam ediyordu. İnşallah bu çocuk başka yerde böyle gülmüyordur.

-Aslında sarışınlar tipim değildi ta ki sana kadar
Dediğinde istemsizce içimdeki kıskançlık duygusu baş göstermeye başladı.

-Öyle mi Burak bey, peki o zaman ben bir sarışın olarak ve sarışın teorilerine uyarak yan odada yatmaya gidiyorum iyi geceler

Diyerek yanından kalkmamla geri yatmam bir oldu.

-Rüyanda gidersin rüyanda
Diye alay ettiğinde içimden yeni üretmeye çalıştığım küfürlerimi sıralamıştım bile.

Kafamı kaldırıp Burak'a baktığımda onun zaten bana baktığını daha yeni fark ettim.

-Neden bakıyorsun, sarışın teorilerin mi yine
Diye söylendiğimde verdiği cevapla bütün sinirim uçup gitmişti.

-Ne yaptın sen bana bilmiyorum ama o kadar güzel oldu ki sanki hayatımda daha önce hiç yaşamadığımı sanıyorum.
Derken saçlarıma koklarak bir öpücük bırakırken benim gözlerim kendiliğinde kapanmıştı bile.

- Hadi uyu artık saat baya geç oldu
Dediğinde yanağına sıkıca bir öpücük kondurup iyi geceler diye fısıldadım.

-Olmaz öyle bundan sonra iyi geceler öpücüğü burdan verilecek
Dediğinde dudağımda hissettiğim baskıyla gülümsedim. Geri çekildiğinde dil çıkararak daha da göğsüne yayıldım.
Çok güzeldi, şuan herşey o kadar güzeldi ki yaşadığım kötü şeyleri bile alıp götürüyordu. İnanıyorum bir gün çok daha mutlu olucaz biz.

İÇİMDEKİ SENWhere stories live. Discover now