Bölüm 21

159 13 9
                                    

Çıplak bir şekilde uyandığımda Dimitri yanımda uyuyordu. Sonunda uyuyabildiğini görmek güzeldi. Bir eli yanağımda sırt üstü yatıyordu. Elinin yanağımda olmasını çok seviyordum. Özellikle uyurken. Kafamı biraz hareket ettirdim ve elini öptüm. Doğruldum ve üzerine eğildim. Saçlarını karıştırdım, elimi vücudunda gezdirdim. Biraz kıpırdanır gibi olduğunda uyandığını anladım.

- Comrade?

Ses vermiyordu ama dudaklarının hafiften kıvrıldığını gördüm.

- Uyuyacaksın yani? Tamam ben gidiyorum uyanınca gelirsin.

Yalandan kalkıyormuş gibi yaptım. Bir ayağımı yere attığım anda gözünü açmadan kolumdan tutup kucağına çekti.

- Günaydın öpücüğümü almadan uyanmam.

Güldüm ve ellerimi göğsüne koyarak tutkuyla öptüm.

- Roza, şimdi kalkmazsan birkaç saat daha buradan çıkamayız.
- Neyse ki öyle bir derdimiz de yok.

Biraz daha bana ayak uydurdu ama sonra kucaklayıp kaldırdı. Ellerimi boynuna doladım, banyoya yürüdü.

- Tanrım, Roza! Beni azgın bir ergene dönüştürüyorsun!
- Yoksa istemiyor musun?

Yalandan bir üzüntüyle sordum. Tabii ki istiyordu.

- Seni tüm gün yatağımda istiyorum angel.
- Güzel, çünkü ben zaten azgın bir ergen sayılırım.

Güldü ve hızlı bir duş aldık. Açlıktan ölüyordum. Annem sağolsun akşam yemeğini boğazımıza dizdiği için açlıktan titriyordum.

- Onu görmek istemiyorsan sana buraya kahvaltı getirebilirim?
- Kaçıp ertelemenin bir anlamı yok. Hemen bitsin gitsin istiyorum.
- Ah, tamam. Hızlı giyin açlıktan ölüyorum.
- Ben de!

Rose hadi kahvaltıya gelin. Dün gece bağırma sesleri duydum ama şu an annen gayet sakin ve normal görünüyor. Babanla sohbet ediyorlar. Yani rahatça gelebilirsin.

Lissa'yı duydum ama bağ tek yönlü olduğu için cevap veremedim.

- Dimitri?

Kıyafet odasına doğru seslendim. İçeride hep bana uygun kıyafetler vardı. Dimitri'nin sadece ona geçen gün aldığım birkaç eşyası vardı. En kısa sürede ona giyecek almayı aklıma not ettim.

- Efendim canım?

Bana böyle seslenmesini çok seviyordum.

- Lissa annemin çok sakin olduğunu söyledi.
- İyi, daha fazla eşya parçalamak istemiyordum zaten.
- Eşya önemli değil de ellerini parçalama yeter.

Gidip ellerini avcuma aldım. Dün eldiven kullanmadığı için hep yara olmuştu.

- Hadi Roza, şimdi seni yemeye başlayacağım.
- Aslında...neden olmasın?

Güldü ve elimi eline kenetledi. Telefonumu aldım, aşağı indik.

- Günaydın millet!

Nasıl her şeye rağmen bu kadar mutlu olabiliyordum bilmiyorum. Galiba Dimitri'nin etkisiydi.

Herkes bizi selamladıktan sonra annem oturduğu yerden kalktı. Karşımızda durdu ve zorla yüzümüze baktı. Kadının gerçekten iletişim sorunları vardı.

- Rosemarie? Sana söylediklerim için özür dilerim, hiçbirini kalpten söylemedim. Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi?
- Tabii, sorun değil. Ben de seni seviyorum.

Aslında sorundu.

- Dimitri. Seni tehdit ettiğim için özür dilerim. Öyle bir şey yapmayacağım elbette. Söylediğim diğer şeyler için de özür dilerim.
- Roza, gerçekten affediyor musun?

Vampir Akademisi FanFict. (ASKIDA)Where stories live. Discover now