°24°

3.9K 266 75
                                    

Inadım yüzünden yazmayacaktım. Oy ve yorum yetersizdi eskisi kadar yok artık, kötü hissediyorum bu yüzden bu kitabı bitirdikten sonra daha kugu yazmayı düşünmüyorum.

"JSBSJSNKDKDOSKSPDK JUNGKOOK KDOSKSOJSNJD" Yun iki saattir yerlerde sürünerek anırıyordu ben ise ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ben hapşururken Yun yanlışlıkla kahküllerimin ortasını neredeyse köküne kadar kesmişti ve ne kadar iğrenç gördüğünü dile getiremiyordum. Üstelik aynaya bakıp bakıp sanki çektiğimde gelecekmiş gibi saçımı çekiştiriyordum.

"Çok yakıştı kocacım ne diye ağlıyorsun xjsnisnsoxo" Bağıra bağıra ağlamaya başladım. Yaklaşık bir saat sonra okula gidecektik ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Rapor almaya çalıştım fakat diğer İngilizce öğretmeni doğum iznine ayrılmıştı bu yüzden okula gitmek zorundaydım, şapka falan da takamazdım. Peruk takabilirim diye düşündüğümde ise sabah sabah hiçbir yer açık olmayacağından dolayı vazgeçmiştim.

"Ben şimdi ne yapacağım Yun...nasıl giderim bu halde okula." Yun da insafa gelmiş gülmesini zar zor durdurmuş yanıma gelip kalan saçlarımı okşamaya başlamıştı, bir yandan da göz yaşlarımı siliyordu.

"Tamam özür dilerim kocacım ama bu tamamen senin hatan biliyorsun ben sana kıpırdama demiştim." Haklıydı ama yinede o kesmişti saçımı üstelik uğruna maşımı verdiğim parfümümü de dökmüştü.

"Bana kocacım deme bir süre Yun. Çok küstüm sana..." Ben bir öğretmendim ve eşime küsüyordum, harika değil mi? Psikolojimi batırmıştı.

"Tamam da Jungkook, okuldaki sevgili öğrencilerin sana daha fazla gülecek ben sadece aştırma yap diye gülüyordum." Oflayıp üstümü giyinmeye başladım belki de tarz değişikliği yapmış gibi giyinebilir ve saçımı yapabilirdim en azından daha az dalga geçilirdi.

"Hayatım, bol pantolonum nerede?" Şirin bir şekilde gidecektim okula...işte yine zeki Jungkook.

"Dolabın alt tarafına bak KoCaCıM zuhahahaha" Göz devirip dolabın kapağını açtım ve eğildim. Uzun zamandır bol şeyler giymiyordum giysemde evde ve eşofman giyiyordum.

Bol kotumu ve bol siyah tşörtümü alıp dolabı kapattım. Üstümdeki ironman'li pijamalarımı çıkarttım, o sırada Yun bana dikkatlice bakıyordu aslında bana değil alt tarafıma bakıyordu.

Altımda çamaşırım yoktu ve o bakışlar beni bitiriyordu fakat okula gidecektik.

"Eve erken gelmeye bak hayatım o zaman sabaha kadar istediğini vereceğim..." diyip göz kırptım ve boxer almak için çekmeceme yöneldim. Popoşumda hissettiğim elle gözlerim büyüdü. Bu kız neden erkekmiş gibi davranıp duruyordu.

"Hayatım, ben şu an hazır değilim lütfen elini mükemmel popomdan çeker misin?" Kahkaha atıp geri çekildi.

"Sana dokunmayı seviyorum Jungkook" diyip kendini yatağa bıraktı. Gelde üstüne atlama.

Çamaşırlarımı giydikten sonra kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Yun da o sırada okul gömleğini ilikliyordu ve eteğini daha giymemişti. Biraz dokunmanın zararı olmaz değil mi?

Yun'un yanına gidip taptığım dolgun kalçasını elime alıp sertçe sıktım ve şaplak attım. Şaşırma sırası ondaydı.

"Yavaş ol Jungkook. Ben sırama oturacağım" diyip eteğini giymişti. Eve gelince ceza verecektim ona.

"Hayatım, bana lastik tokalarından verebilir misin? "

"Aynanın önünde Jungkook niye soruyorsun git al" Bu kız beni deli edecekti. Kibar ol diyen o yine öküzlük yapan o.

saçımın ön tarafını yatık bir şekilde bağlayacaktım ki, kesik olduğu anlaşılmasın...

Şimdi yeni Jungkookun sahaya çıkma vakti geldi. Ama önce Yunun hazırlanmasını beklemeliydim, sonuçta eşimdi.

"Yun hızlı ol hadi geç kalacağız..."Yun söylenerek odadan çıktı ama ne yazık ki beni görünce yine gülme krizine girmişti. Oflayıp onu beklemeden evden çıktım ve mükemmel spor arabama bindim. Yun okula gelmek için toplu taşıma araçlarını kullanabilirdi hemde sinirlerim bozulmazdı.

Okul sınırları içine girip otoparka arabamı park ettim fakat Junghyun hyungun arabasını görene kadar. Ah Tanrım. Yunu hyungum getirmişti ve benim bu halimle dalga geçecekti büyük ihtimalle Yun hyungu bu yüzden okula bırakmasını söylemiş olabilirdi.

"Hey Jungkook, Yunun söylediği kadar komik olmuşsun fakat sevimli görünüyorsun...beğendim ve seni yeni stilin için taktir ettim doğrusu. Büyük cesaret velet"

" Hyung dalga geçme lütfen, hepsi Yunun suçu ben bir eğitimciyim fakat şu halime bir bakar mısın...tamamen vasat. Ben sexy bir öğretmenim." Yun tek kaşını kaldırmış bakıyordu ama yemezler ders içi performansından düşürecektim. Öğretmenle şaka olmaz.

"Neyse ne Jungkook ben Yun için geldim öğretmenleriyle konuşacağım ve Yunu çıkışta bize götüreceğim yemek yiyeceğiz...ve sen istersen gelebilirsin." Resmen hyungumu benden çalıyordu fakat hyungumun eşimle ilgilenmesi hoşuma gidiyordu.

"Biz içeri giriyoruz Jungkook sende burda çok bekleme istersen öğrencilerin bu yeni stilini görmesi gerek." Her zaman yaptıkları kötü gülüş ve kolkola girip gitmeleri beni benden alıyordu.

Ama şimdi tek düşündüğüm okula nasıl gireceğimdi...

my husband is a teacher || jjkWhere stories live. Discover now