°8°

9.1K 541 212
                                    


*Jeon Yun*

Çalışma odasına gelmiş kitaplarımı açmış ve Jungkook'u bekliyordum. İçerden bağrışma seslerini duyduğum anda içeriye fırlamıştım. Abim ve Jungkook kavga ediyordu. Yaşadığım şokun etkisinden çıkıp hızla aralarına girdim ve onları ayırmaya çalıştım. Annemler ise sadece durmalarını söylüyordu. Birden ikisinide o sinirle itince ayrıldılar. Ama hâla birbirlerine pis pis bakıyorlardı.

"SİZ NE YAPTIĞINIZI SANIYORSUNUZ HAH?" Sinirle bağırdığımda ikiside sıçramıştı ama umrumda değildi.

" HÂLA ÇOCUK GİBİ KAVGA EDİYORSUNUZ TANRIM İNANAMIYORUM SİZE. YİNE NE ALIP VEREMEDİNİZ DE KAVGA EDİYORSUNUZ!!!" öyle bir bağırmıştım ki herkes çok şaşırmıştı. Boğazım acımıştı ama bu sinirle önemsemiyordum.

"Seni benden alacağını söylüyor Yun" Jungkook'un kısık sesle söylediği şeyle şaşkınlıkla abime döndüm. Bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim.

"A-abi sen ciddi misin? Tanrım.."

"Seni götüreceğim Yun. Benim yanımda yaşayacaksın ve okul kaydını alacağım ordan. Jungkook'la bir daha görüşmeyeceksin" bu bardağı taşıran son damla olmuştu.

"Seninle biryere gelmem ben Yul" hepsi şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Annemin konuşmaması beni daha da deli ediyordu.

"ANNE BİR ŞEY SÖYLEMEYECEK MİSİN?" Annem şokta olduğu için birşey söyleyemiyordu. Bunu istemediğini biliyordum Jungkook'u çok severdi ve ilişkimizi herzaman destekleyen olmuştu.

"Seninle gelmiyorum abi ve uzun bir süre görüşmesek iyi olur. Şimdi evimden defol" Abim bana yaklaşıp kolumu tutup sertçe çekiştirmeye başladı.

"BIRAK ONU HYUNG" Jungkook abimin elini kolumdan çekmiş ve sıkıca sarılmıştı. Ondan ayrı kalamazdım ben.

"Abi lütfen git...lütfen" gözlerim buğlanmaya başlamıştı. Ağlamak istiyordum. Jungkook'a sarılarak saatlerce ağlamak istiyordum.

"Yun hemen o heriften ayrıl ve yanıma gel" Jungkook'dan ayrılıp gözyaşlarımı kolumla sildim. Bu haraketimle Jungkook bana hayal kırıklığıyla bakıyordu. Abimin yanına yaklaştığımda yanağına bir yumrukta ben indirmiştim. Hayatımda ilk kez abime vurmuş ve karşı gelmiştim.

"Sana. Evimden. Defol. Dedim. Ben. Jungkook'a. Aitim. Abi" abim hafif sırıtmış ve Jungkook'a bakmıştı.

"Vay be demek birlikte oldunuz. Sevgili kocan okulda erken evliliğe karşı gelsin sonra da kendi on yedi yaşındaki karısıyla beraber olsun. Tebrikler" diyip evden çıkmıştı ben ise hâla ağlıyordum. Abimin arkasındam annemlerde veda edip çıkmışlardı.

"Hayatım b-ben çok özür dilerim gerçekten. Sana yaptığım iğrenç şey için özür dilerim" Jungkook'da ağlamaya başlamıştı. Yanına gidip sımsıkı sarıldım o da çok geçmeden karşılık vermişti.

"Senin bir suçun yok Jungkook. Biz küçük olsak bile beraber mutluyuz ve bu mutluluğumuzu kimse bozamaz" benden ayrılıp dudağıma öpücük kondurduğunda gülümsedim ve yanağından süzülen yaşı sildim.

"Şimdi seni biraz çalıştırayım. Saat geç oldu zaten bugünü yaşamamış farz edelim güzelim" diyip bir öpücük daha kondurdu ama hormonlarım coşmuştu.

"Bugün ders çalışmasak...yaramazlık yapsak olmaz mı?" Jungkook elini çenesine koyup düşünür gibi yaptıktan sonra kollarını belime sardı.

"Zaten ingilizcen neredeyse benimki kadar iyi bu yüzden...sanırım yaramazlık yapabiliriz" dediği anda dudaklarımızı birleştirdim. Prezervatif almıştı o kadar kullanmalıydık değil mi?

my husband is a teacher || jjkΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα