Sabah gerizekalı alarm yüzünden uyanmıştım. Okula gitmek istemiyordum bir an önce mezun olmak istiyordum. Alarmı kapatıp başımı tekrar yastığa koydum ama saçımın çekilmesiyle uyanmıştım.
"2. Saat sınavın var ve sen alarmı kapatıp uyuyorsun" Derin bir nefes alıp yatakta doğruldum ve Jungkook'a baktım.
"Uykum var ama~~~" diyip mızmızlanmıştım. Jungkook'a baktığımda uyumaya devam ediyordu. Hızlıca üstüne atladım ve bağırmaya başladım.
"YA BENİM SINAVIM VAR AMA SENİNDE DERSİN VAR ÖĞRETMENİM!!" Jungkook sabır dilercesine bana bakmıştı.
"Karıcım benim dersim 4. Saat lütfen uyuyayım." Başımı 'hayır' anlamında sallamıştım ben uyumuyorsam o da uyumayacak.
"Hayır ya sende kalk olmaz banane"
"Karıcım, güzelim, bebeğim, meleğim, hayatım...lütfen kahvaltını güzelce yap üzerini değiştir ve okuluna git lütfen..."
"Of ama yaaaa...kocama bile laf dinletemiyorum" dediğim şeyle Jungkook kıkırdayarak yatakta doğruldu ve yüzümü avuçlarının içine alıp dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.
"Sen bana laf dinletemezsin çünkü senden dört yaş büyüğüm ayrıca kocanım ve öğretmeninim"
"Bende senin öğrencinim, karınım ve senden küçüğüm" diyip dudaklarımı büzdüm. Beni altına alarak gıdıklamaya başlamıştı.
"Y-yah J-jungkook a-ah d-dur g-gıdıklama tamam hahahaha yapmasana" Yalvarmalarım sayesinde durmuştu.
"Şimdi güzelce okuluna git karıcım ve erkeklerden uzak dur olur mu?"
"Hayır neden durayım ki hepsi çok yakışıklı" dedim. Beni kıskanmasını seviyordum.
"Ne dedin sen? Yakışıklı mı? Güzelim senin kocan süper yakışıklıyken neler diyorsun?" Onu takmayarak üzerimden ittim ve oda daki banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım Jungkook beni izliyordu. Banyodaki işimi bitirince oda dan çıkıp mutfağa yöneldim.
"Ben erkekler konusunda ciddiyim hayatım aklından bile geçirme. Onlara yaklaşma ve yaklaştırma anladın mı? Yoksa seni sınıfta bırakırım" hayretle ona döndüm bunu yapamazdı değil mi? Ağazıma birkaç lokma tıkıştırdım ve konuşmaya başladım.
"Bono yopomozson bon sonon koronom."
"Yapabilirim. Karım olabilirsin ama hâla senin öğretmeninim bunu unutma" deyip bana yaklaştı ve kollarını belime doladı.
"Ah bir an önce reşit olsan çok mutlu olacağım...evleneli sana dokunamadım bile of"
"AKLIN FİKRİN ONDA ZATEN YA BEN Mİ DEDİM SANA DOKUNMA DİYE KENDİN DOKUNMUYORSUN" Sinirle kollarını çözdüm ve yatak odasına girdip. Hızlıca üzerimi değiştirip oda dan çıktım ve kapıya yöneldim. Çantamı, telefonumu ve cüzdanımı aldım Jungkook yanıma gelmiş bana bakıyordu.
"Üzgünüm sadece erken evlendiğimiz için sana dokunmuyorum...en azından reşit olana kadar " ona birşey söylemeden spor ayakkabılarımı giydim ve kapıyı açtım tam çıkacakken sevgili(!) Kocam beni kendine çekip öpmüştü. Ayrılınca alnını alnıma dayamıştı.
"Okula giderken dikkat et hayatım ve sınavında başarılar birkaç saat sonra görüşürüz"
"Görüşürüz...unutma ilk bize dersin var öğretmenim" dediğim gibi arkamı dönüp açık olan kapıdan koşarak çıkmıştım... öğretmenimle evliydim ne güzel...
Bu kurgum bayağı değişik 😃😃umarım seversiniz...😍😍😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my husband is a teacher || jjk
Fanfiction*DEVAM ETMEYECEK* Gizlice Jungkook'un çalışma odasına giriyordum ama çok sessiz olmalıydım ve sınav sorularını almalıydım. "Hayatım?" Duyduğum sesle yavaşca arkamı dönüyorum. "Aha-ah kocacım sen uyumuyor muydun?" "Sınav haftasında odamda ne yaptığı...
