°7°

9K 576 193
                                    

*Jeon Jungkook*

"Abiiii aç ağzını whuuuu~~" Yun sevgili abisine ilgi gösterirken ben de kıskançlıktan çıldıracaktım. Ne bok vardı da geldi anlamıyorum ki. Geliyordu iki hafta gitmiyordu sonra Yun'un düzenini bozuyordu. Neymiş efendim 'sen öğretmensin diye kız kardeşimde öğretmen olmayacak'. Sadece Yun'un değil benimde düzenimi bozuyordu. O evde kaldığı süre içinde aynı yatakta yatmayı bırakın doğru düzgün konuşamıyorduk. Öpemiyordum karımı tabi o özlemle Yul hyung gidince bütün gün öpüşüyorduk. Ama bu sefer farklı olacak sanırım...

" Yun hayatım abin kendisi de yiyebiliyor" dediğimde ikiside bana bakmıştı tabi Yul hyung beni kesicekmiş gibiydi.

"Sen ne karışıyorsun Yun bana yedirmek istiyorsa karışamazsın" Ben bunu yırtarım. Yine başladı laf dalaşına. Tabi Yun hâlinden memnundu onu sıktığım için abisi gelince mutlu oluyordu.

"Tamam hyung bir şey demedim"

"Deseydin de dövseydim seni şurda" Yun abisinin kolunu dürtünce Yul hyung gülümseyerek Yun'a dönmüştü. Tanrım...daha yeni prezervatif almışken olacak iş miydi?

"Abicim kocama kötü davranmaz mısın o da kırılıyor" Yun dudaklarını büzüp bana baktığında gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Yapma şöyle Yun, abin var.

"Sen istersinde ben yapmaz mıyım miniğim" Yul hyung, Yun'un yanağını sıkıp bebek gibi konuşmaya başlayınca arkama yaslandım. Annemler gelmişti ve soğolsunlar yanlarında Yul hyung'u da getirmişlerdi.

Annemler içeride sohbet ederken biz de mutfakta yemek yiyorduk. Normalde bu ikiliyle takılmak istemiyordum ama Yul hyung, Yun'u şapur şupur öpüyordu. Yun'da birşey demiyordu hep deliriyordum.

"Yun? Bebeğim yarın ingilizce sınavın var çalışmayı düşünmüyor musun?" Yul hyung yavaşca bana baktı ve kaşlarını çattı.

"Ne? Sen karına sınav sorularını vermiyor musun?" Vermem mi gerekiyordu. Karım bile olsa kimseye soruları veremezdim.

"Hayır hyung vermiyorum. Çalışıp notu kendi almalı" dediğimde derin bir nefes verdi. Bense arkama yalınmış kollarımı göğsümde birleştirmiş rahat takılıyordum. Yul hyung parmaklarını tehtit edercesine bana doğrulttu.

"Bana bak..sen Yun'un ingilizce öğretmeni aynı zamanda kocası oluyorsun. Şimdi kardeşime emir vermeyi kes ve fazla not ver"

"Veremem hyung. Yun ben benim karım olabilir onu ölesiye seviyorum ama çalışması lazım"

"Jungkook haklı oppa. Çalışmam lazım ve hak ettiğim notu almalıyım şimdi izninle gidip çalışacağım" dediğinde güldüm meleğim benim her şeyi çok iyi biliyor.

"Az sonra yanına gelir beraber çalışırız aşkım" dediğimde Yun gülerek çıkmıştı mutfaktan ama korkuyordum şu an.

"Aşkım ha?" Yul hyung alayla kahkaha atınca ciddileştim. Sanırım ondan korkma zamanı değildi.

"Evet karım değil mi istediğim gibi seslenirim"

"Bak seeen~ Kookie'miz büyümüşte evlenmiş birde abisinin yanında aşkımlı konuşurmuş" dediğinde göz devirdim cidden benimle sorunu neydi?

"Hyung küçükken çok iyi anlaşırdık ama Yun'la aramda bir şey olduğunu öğrendiğin zamandan beri bana kötü davranıyorsun"

"Çünkü benim küçüklük arkadaşım kız kardeşime düşkünlüğümü bildiğin halde onunla evlendi"

"Yabancı biriyle mi evlenmesini isterdin hyung?"

"Kes kesini evlendiğinizde Yun on altı yaşındaydı" dediğinde başımı eğdim. Haklıydı...karşı çıktığım bir şeyi yapmıştım ama şu an Yul hyung dışında herkes mutluydu.

"Bizden ne istiyorsun hyung?"

"Boşanmanızı istiyorum Jungkook. Onu götüreceğim." Şu an o kadar şaşırmıştım ki ağzımı açıp tek kelime edemiyordum.

"Ne o konuşamıyor musun yoksa?"

"H-hyung onu benden alamazsın" gözlerim dolmuştu. Onun yanında ağlamak istemiyordum ama olmuyordu. Yun suz bir gelecek düşünemiyordum.

"Yapabilirim...bunu biliyorsun şimdi git Yun'la vedalaş ve hazırlanmasını söyle. Nasıl olsa birdaha göremeyeceksin" Dediğinde sinir kat sayım artmıştı ve Yul hyung'un yüzüne yumruk atmıştım.

Kimse beni Yun'dan ayıramazdı. Ne olursa olsun, onun geleceği bendim.

1K olmuşuz teşekkürler *-*

my husband is a teacher || jjkWhere stories live. Discover now