"Evet gençler süreniz doldu. Şimdi sınav kâğıtlarını liste sırasına göre toplayın..." dediğimde sınıfta yüksek bir uğlama oldu ama umrumda değildi. Sınav çok zor değildi ve herkesin yapacağı cinstendi. Her ne kadar sabah akşam ders çalışın desekte yapmıyorlardı ve sonuçlarına da katlanmıyorlardı. Gözüm Yun'a kaymıştı yine uyukluyordu ama artık birşey demiyordum çünkü gerçekten yorgundu ve yeni fantaziler bulmuştuk, birlikte olurken ingilizce konuşmuştuk...hem ders çalışmış hemde zevk almıştık.
"Hadi ama getirin kâğıtları!" Dediğimde hepsi teker teker uflayıp Kâğıtları masama Yun hariç bırakmıştı. Yavaşça Yun'a ilerleyip başının altında ki sınav kâdını almıştım bunu Yaparken bütün sınıf dikkatle bizi izliyordu ama Yun'u uyandırmayacaktım. Kâğıdı alıp masama doğru ilerledim.
"Evet gençler sessiz olmak şartıyla serbestsiniz ama ses yapan olursa direk disipline göndereceğim..." Hepsi suratıma tuhaf tuhaf bakınca devam ettim.
"Understand me...?" Hepsi başıyla onaylayınca yerime oturdum ama bana bakıp fısıldaşıyorlardı.
"Bir sorun mu var...? Sürekli bana bakarak konuşuyorsunuz da..." Herkes farklı farklı triplere girmişti ve Yun'da uyanmıştı halbu ki Yun'u uyandırmamaları için sessiz olun demiştim.
"Evet sizi dinliyorum bir sorun var gibi...?"
"Aslında ş-şey..." tek kaşımı kaldırıp dik dik bakmıştım ama bu yaptığım anlatmasını daha da zor hale getiriyordu.
"Çabuk söyleyin...sabrım yoktur benim"
"Ş-şey dün gece evinizden bağrışma sesleri geliyormuş ve Yun'un annesi ve abisi sizin evinizde çıkmış...Yun gece sizin evinizde kalmış ve gece evinizden ingilizce inleme sesleri geliyormuş öğretmenim..." Birden Yun bana şaşkın şaşkın bakınca ne diyeceğimi bilemedim ama çok sinirlenmiştim özel hayatım yok olmuş gibiydi ve cidden sinir bozucuydu.
"Çabuk bunu kimden duyduğunu söyle.!" Sakin kalmaya çalışıyordum ama zordu bunu kim okula yaydıysa onun ağzını gözünü kırasım vardı. Siktir...eğer müdürün kulağına gittiyse ve muhtemelen
Gitmiştir...o zaman okuldan atılabilirim ve mesleğimi kaybederim. Üstelik Yun'u da okuldan atarlar bu benim isteyeceğim son şey bile değil.
"Sana kimden duyduğunu sordum." Git gide daha çok sinirleniyordum ama Yun'un korktuğu çok belliydi.
"Üst sınıflardan biri v-ve...fotoğrafları yayımlamış"
"SANA HANGİ SINIFTA OLDUĞUNU DEĞİL KİM OLDUĞUNU SORDUM!" Birden bağırınca bütün sınıf sıçramıştı. Yun ağlayacak duruma gelmişti ama ona sert bir şekilde bakıp sınıfın farklı düşünmesine Sebep olduktan sonra ismini öğrenmek için sınıfa sert bakışlar atıyordum ama kimse birşey diyemiyordu.
"Son kez söylüyorum. Kim yaptı bu iğrenç şeyi." Içlerinden bir korkarak ayağa kalktı.
"Ö-öğretmenim...karşı sınıftaki Yun'un platoniği Kim DongWan..." Başımı sallayıp oturmasını söyledim. Ve sınav kâğıtlarını alarak sınıf kapısına yöneldim.
"Sessiz durun ve Yun...odama geliyorsun." Sınıfa son kez sert bakışlar attım Yun benden korkuyordu şu an ama onunla Konuşmam gerekiyordu. Odama girince sınav kâğıtlarını masama fırlatmış ve kapıyı kitlemiştim. Yun hala korkuyordu.
"Aşkım...? Iyi misin?" Deyip kollarımı narin bedenine sardığım gibi ağlamaya başladı. Onun zarar görmesinden nefret ediyordum.
"Ağlama güzelim lütfen ağlama...sana zarar gelecek şeyler yapmam ben...halledeceğim bunu. Güven bana birtanem." Başına göğsümden kaldırıp yüzüme baktı.
"Jungkook...sanırım boşanmalıyız."
"Hayır...hayır hayır kesinlikle olmaz bunu kabul etmeyeceğimi biliyorsun."
"Ama sana da zarar veriyorum...işinden olabilirsin"
"Kovulmak önemli değil...bir şeyler yapar yinede güzelce bakarım sana...çocuklarımızı en güzel şekilde büyütürüz yeterki boşanmayalım."
"Seni çok seviyorum biriyorsun değil mi?." Dudağına minik bir öpücük kondurdum.
"Biliyorum aşkım...ve ben de seni çok seviyorum bir daha boşanmak isteme sakın..."
"Tamam söz bir daha demeyeceğim."
"Ben halledeceğim her şeyi Yun ama halledemezsem okuldan atılmandan korkuyorum"
"Sana güveniyorum halledeceksin kocacım"
Uzun zamandan sonra yine geldim djdbjdnsjwbsjsk özlediniz dimi djdbdjsk yazarı tanıyın bölümü yapacağım sorunuz varsa yazın jdnjdjsk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my husband is a teacher || jjk
Fanfiction*DEVAM ETMEYECEK* Gizlice Jungkook'un çalışma odasına giriyordum ama çok sessiz olmalıydım ve sınav sorularını almalıydım. "Hayatım?" Duyduğum sesle yavaşca arkamı dönüyorum. "Aha-ah kocacım sen uyumuyor muydun?" "Sınav haftasında odamda ne yaptığı...
