57.BÖLÜM:MAVİ AY

10.9K 157 58
                                    

Merhaba! Yeni bölüme hoş geldiniz. Bu bölüm yoğunluktan dolayı geç geldi kusura bakmayın. Bekleyen herkese çok teşekkür ederim. Bu bölümü beğenirseniz oy verip yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın. 

*****

 Yüzeye doğru yükselirken, bu sular okyanusun mu yoksa gözlerimin mi diye düşünüyordum. Bir şey beni kıyıya attığında, kollarımı vücudumun etrafına doladım ve öylece banka oturdum. Soğuk rüzgar titreme sebep olurken, hiçbir şey düşünemiyordum.

Aynaya baktığım an hariç.

"Elinde hançer ile koşan bu kadın hamile gibi gözüküyordu. Şehir ışıklarından çok uzakta, sessizliğe gömülü bir yerde çığlıklar içinde koşuyordu. Bacaklarının arasından süzülen kan doğumun an meselesi olduğunu gösteriyordu. Bomboş ve yıkık binaların arasında bir yere park edilmiş karavanı görünce hançerini fırlatıp tüm gücüyle oraya koştu. Kapıyı açıp yere çöktüğünde kapıyı kapattı ve gerçekle baş başa ağladı.

Tek başına, sevdiklerinden çok uzakta ve peşinde lanet bir erkek çocuğuyla doğum yapmak zorunda kalacaktı.

Köşeye kadar süründü ve saatler boyu bebeğini kucağına almaya çalıştı. Sonunda kızını doğurduğunda onu kucağına aldı ve güzel kokusunu içine çekti. Kocası bunları öğrendiğinde çok sinirlenecekti ama ne fark eder? Artık gerçek bir aile olmuşlardı. Saatler sonra ilk kez gülümserken karavanın sürücü koltuğundan onu nasıl izlediğini gördü.

Oğlan, gülerek onu izliyordu. Henüz altı veya yedi yaşında olmalıydı. Kadın bebeğini sıkıca göğsüne bastırdı.

"Ona dokunabilir miyim?"

Kadın kafasını hayır anlamında sallarken unuttuğu bir şey vardı.

Bugün Dolunay'dı.

Çocuk kafasını sağa sola salladı.

"Ona dokunacağım."

Yavaşça yanlarına geldi.

"Peki, ona aşık olmama izin verir misin?"

Kadın kafasını yine sağa sola salladı.

Çocuk kocaman bir çığlık attı. Boş araziden yankılanan sesi, uluma seslerine dönünce kadın bebeği daha sıkı sardı.

"Lütfen, lütfen..."

Bebek ağlamaya başlıyor. Çocuk ona bir kez bakıp karavandan çıkıyor. Kadın gözyaşları içinde avcıların uluma seslerine gelmelerini bekliyor. Bebeğin adı ise, oğlanın cümlesinden geliyor.

"Derin anlamları seviyorum. Bu güzel bebek ve ben, derin bir karşılaşma yaşayacağız. O zaman sen olmayacaksın."

Kadın fısıldıyor, "Derin." Bebeğin sesi kesiliyor, vücudu morarıyor. Annesi öldüğünü anladığında ise çok ürkütücü bir şey oluyor.

Bacak arasındaki acıyı tekrar hissediyor ve kız saatler süren doğumdan sonra tekrar dünyaya geliyor.

Avcıların motor seslerini duyarken kendini bırakıyor."

Banktan kalkıp yürümeye başladığımda sonrası aklıma geliyor. Ayna beni böyle bıraktı. Sürekli acılar veya soyutlanma yok. Bir ölüm yok.

O bebek bendim, o kadın da annemdi. O oğlan çocuğu... annem gittikten sonra karşılaştığım güzel adamdı.

Bizim ilişkimiz hiçbir zaman açık ve mutlu olmamıştı. Katlarca maskenin altında hep farklıydık. Pars, hiçbir zaman benim sevgilim olmamıştı. En azından, hiçbir zaman gerçek bir aşk bu kadar sahte olmamıştı.

BALIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin