26.BÖLÜM:HAFIZA KAYBI

18.5K 868 36
                                    

  Merhaba! Öncelikle her gün artan okuyucu sayımızdan dolayı hepinize teşekkürler. Bu bölümü beğenirseniz oylayıp yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum.

*****

  Karaoke partisini bitirip kafeye dönene kadar Pars'ın endişeli bakışlarına gülümsemek zorunda kalmıştım. Bu konudan haberdar olmak zorunda değildi. Alkim eğlencenin etkisinden çıkamamıştı, yatağa yatar yatmaz da uyumuştu. Ama benim gözüme bir türlü uyku girmiyordu. Attığım mesaja cevap gelmemişti. Saat ilerledikçe uyku beni içine çekiyordu. Sonunda uyuduğumda saat 2'ye geliyordu. 

*****

  Uyanınca üzerimi değiştirip aşağı indim. Perihan Teyze'nin birisiyle konuştuğunu duyabiliyordum. Alkim bana eliyle çabuk işareti yapınca hızla aşağı indim. Karşımda mesaj attığım polis duruyordu. Ama bu nasıl olur?  O'na kendimle ilgili hiçbir şey söylememiştim. Ben şok olmuş bir şekilde bakarken o gülümsedi ve elini uzattı. 2-3 saniye bekledikten sonra elini sıktım. 

"Merhaba Derin, yıllardır seninle konuşmayı bekliyordum."

   Ne diyor bu adam?

"Sanırım ailemin ölümüyle siz ilgileniyordunuz."

"Evet, istersen oturup konuşalım."

   Karşımdaki sandalyeye oturdu. Şu an bir şey isteyip istemediğini sormak gerektiğinin farkındaydım ama  nezaket havamda değildim. O da fazla uzatmadan konuya girdi. 

"Bu konuyu konuşmak senin için zor olabilir. Kendini hazır hissediyor musun?"

  Kafamı olumlu anlamda salladım. 

"Ailenin cesetleri arabadan uzakta bulundu. Sanki sürüklenmiş gibi. Ve araba... Normal bir araba kazası değildi. Bunu bütün meslektaşlarımdan sakladım. Çünkü bu normal değil."

"Ne demek oluyor bu? Onlar lanet bir araba kazasında öldüler."

"Sinirini anlıyorum ama bu kaza değildi. Çünkü ortada başka bir araba yok. Ormanın içindeki ağaçlara çarpmaları da arabanın bulunduğu konumdan imkansız. Sanki bir şey arabanın önüne çıkarak kaza yapmasını sağlamış. Buna ilk başta bir anlam veremedim ama ilerleyen yıllarda sorunu çözdüm. Ailenin geçmişini araştırdım ve sonunda avcılıkla uğraştıklarını anladım. Bundan haberin olduğunu biliyorum. Ve düşündüm de belki de aileni intikam için öldürdüler. Veya... o gün başka bir şey için evden ayrılmış olabilirler mi?" 

 "Hayır. Bilmiyorum. Yani bu çok saçma."

"İstersen daha sonra konuşalım. Ve bu süre içinde hatırlamaya çalış Derin. Ailen senden ne kadar şey saklıyordu?"

  Adam sandalyesinden kalkıp omzumu sıktı. Sonra gülümseyip kafeden çıktı. Yerimden kıpırdayamıyordum. Duyduklarım beni şoka uğratmıştı. Ailem o gece avlanmaya çıkmış olabilir miydi? Avlamaya çalıştıkları şey de arabanın önüne çıkarak onları arabadan indirmişti, sonra ormana doğru gitmişlerdi ve orada öldürülmüşlerdi? Ama bir yerde sorun var, bir parça eksik. Başımı ovalayarak odaya çıktım. Bütün senaryoları gözden geçiriyordum ama hepsi mantıksız geliyordu. Yani avlanmaya çıkmış olabilirlerdi ama cesetlerin enkazdan uzakta olması... Sürüklenmiş gibi demişti. Yani arabanın içinde ölüp ormana sürüklenmiş olmalarını gerekiyordu. Düşünemiyorum, kafayı yemek üzereyim. Pars bu konuda bir şey biliyor olabilir mi? Düşündükçe başımın ağrıdığını hissederek ok ve yayımı alıp dışarı çıktım. Bahçede birkaç atış yapmak iyi gelebilirdi. 

*****

Gerçekten de atış yapmak iyi gelmişti. İçeri gireceğim sırada okumun düştüğü yerde bir kağıt gördüm. Üzerinde bir not yazıyordu.

BALIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin