Tedbiri Terk Etmek Nasıl Olur?

37 7 2
                                    

...
Az Önce Bahsi Geçen Âlim, Bir Diğer Seferinde Şöyle Demiştir, “Tevekkül, Tedbiri Terk Etmektir.” Zirâ Bütün Tedbirlerin Arkasında Dünyâya Karşı Arzu ve İstek Vardır. Arzu ve İsteklerin Temelinde ise Tûl-i Emel/Uzun Yaşama Arzusu Vardır. Tûl-i Emel, Bir Bakıma Dünyâda Ebedî Kalma Arzusudur. Bu Beklenti İçerisine Giren Kimse Allahû Teâlâ’nın Bekâ Sıfatına Ortak Koşma Noktasında Olduğundan Şirke Düşmüştür.

Bu Zât Demiştir ki, “Allahû Teâlâ Mahlûkâtı Yarattı. Onları Zâtından Perdelemedi, Zâtı ile Kulları Arasında Sadece Onların Tedbirlerini Perde Yaptı (Kul Sebepleri Asıl Zannedip Rabbine Perde Yapmaktadır).” Bu Âlim (rah), Tedbiri Terk Konusunda Pek Çok Şey Söylemiştir. Bunun Ne Manâya Geldiğini İyi ve Doğru Anlamak Gerekir.

Bu Konuda Şunu Hatırlatalım: Tedbirin Terk Edilmesi, Kuldan Yapması İstenilen ve Kendisine Mübâh Edilen İşlerdeki Çalışma ve Tasarrufu Terk Etmesi Değildir. Bu Nasıl Söyleyebilir ki, Aynı Zât Şunları Söylemektedir: Rızkını Temin Etmek İçin Çalışmayı Tenkit Eden, Sünneti Tenkit Etmiş Olur. Çalışarak Kazanmayı Tenkit Eden de, Tevhîd Anlayışını Tenkit Etmiş Olur.

Tedbirin Terk Edilmesinden Maksat, Boş Temenniyi Terk Etmektir.

Meselâ, “Bu Niçin Oldu?” veyâ “Şu Niçin Bu Şekilde Olmadı?” yahût “Şu Olsaydı Bu Olmaz idi!” Gibi Sözler, İlâhî Takdire Bir İtirâz Manâsı Taşımaktadır. Bu Tür Sözler, Onu Söyleyenin Her Şeyi Önceden Belirleyen İlâhî İlimden Câhil Olduğunu Gösterir. Ayrıca Bu Sözler, O Kimsenin, Her Şeye Hükmü Geçen İlâhî Kudreti ve Her Şeyde Zuhur Eden Hikmeti Anlamaktan Uzakta Bulunduğunu, İlâhî İrâdeyi ve Her Şeyin Ona Göre Şekillendiğini Görmekten Gâfil Olduğunu Ortaya Koymaktadır. Tedbiri Terk Etmekle Kastedilen Şey, Henüz Vakti Gelmemiş Gelecek Zamana Dâir Planlar Yapmamaktır. İnsan Kalbini ve Aklını Bu Türlü Fikirlerle Meşgûl Etmemelidir. Çünkü Böyle Yapması Onu, İçerisinde Bulunduğu Zamanda Kendisine Gerekli Olan ve Yapması Gereken Şeylerden Alıkoyar. Hattâ Gelecek Zamandaki İşlerini de Aksatır.

Dikkat Edilirse, İnsan Geçmiş Zamandaki İşleri İçin Bir Tedbir Almaz (Alması da Gerekmez Çünkü O Gündeminden Çıkmıştır). Kul İçin Uygun Olanı, Gelecek Zamanı İçin de Bir Tedbir ile Uğraşmaması ve Yukarıda Belirttiğimiz Manâda, Boş Düşünceleri Terk Etmesidir. İnsan, Nasıl Geçmiş Zamanı Düşünmeyi Terk Etmişse, Gelecek Zaman İçin de Aynı Davranmalıdır. Böyle Olursa, Kul İçin Her İki Hâl Aynı Olur. Çünkü Bütün Zamanlarda Hükmü Geçen Allahû Teâlâ, Hüküm Verenlerin En Hayırlısıdır. Kula Düşen, Kendisine Emredilen Hüküm ve İşleri Yapmak, Sonucunu Bilmese de Yüce Mevlâ’sının Takdir Ettiği Şeylere Râzı Olmaktır.

Kulun, Anlattığımız Manâda Tedbiri Terk Etmesi, Yakîni Îmândandır. Yakîn, Mârifetin Kalbe Yerleşmesi ve Her İşte Cenâb-ı Hakk’ın İşlerinin Gerçek Yönünü Müşâhede Etmektir. Allahû Teâlâ Bir Kulun Kalbine Böyle Bir Yakîn Hâlini Yerleştirince, O Kulun, Bu Yakîn Hâline Uygun Hareket Etmesi Gerekir.

Bu Âlim Der ki, “Ey Miskin Kul! Sen Yok iken Bu Dünyâ Vardı. Sen Yok Olacaksın. O Yine Olmaya Devam Edecek. Sen Bugün Kalkmış, “Ben-Ben...” Deyip Duruyorsun, Boşuna Dünyânın Derdine Düşüyorsun! Sen Şimdiki Zamanında da Dünyâda Olmadığın Zamanki Gibi Rahat Ol. Çünkü Dünyânın Sevk ve İdâresi Senin Elinde Değildir. O, Daha Önce Olduğu Gibi (Sen Yokken de) Seyrine Devam Etmektedir.”

Bâzı Âlimler Zühdü Tarif Ederken de Şöyle Demişlerdir; Gerçek Zühd, Tedbiri Terk Etmektir.

Bunun Manâsı Şudur: Gönlünü Dünyâdan Çeken Kimse/Zâhid, Yaşam İçin Lâzım Olan Tedbir ve Sebepleri de Terk Etmelidir. O, Sebeplere Yapışan ve Onların Gerekliliğine İnanan Bir Kimse Olmamalıdır. Çünkü Gerçek Zâhid, Sebepleri Terk Etmiş (ve Bütün Nazarını Sebepleri Yaratan Allahû Teâlâ’ya Çevirmiş) Bir Kimsedir. Bu Durumda Onun Tedbiri, İyiyi Kötüyü Birbirinden Seçmek, Kendisinden İstenen İlâhî Hükümleri Hakkıyla Yerine Getirmek ve Eşyâyı Lâyık Olduğu Yere Koymaktır. Kul, Elindeki Mevcut Eşyâya Karşı Nasıl Böyle Davranmaz ki? O, Sebepleri Terk Etmekle Birlikte Akıllıdır, İyiyi Kötüyü Seçme Yeteneğine Sahiptir. İlme Göre İbâdet Etmekle Yükümlüdür. İlâhî Hükümleri Yerine Getirmekle Sorumludur. Ona Ancak Şöyle Denilir: Allah Tarafından Tedbir Edilmiş Şeyleri Terk Et, Yeri Belirlenmiş Sebeplerden Gönlünü Çek. Böyle Yaparsan Senden Tedbir ve Hesap Derdi Düşer. Böylece, İşleri Asıl Sahibine Terk Ederek Tedbiri Terk Etmiş Olursun. Artık Tedbirle İlgili Hükümler Senden Düşer, Onları Düşünme ve Yerine Getirme Yükünden Kurtulmuş Olursun. İşte Bu Anlattıklarımız, Âlimin, Tedbiri Terk Etmekle İlgili Sözünün Açıklamasıdır. Bu, Gerçek Tevekkül Sahiplerinin Hâlidir.

BİR OKU BİN DÜŞÜNWhere stories live. Discover now