Ateş ve Barut ~ 32

6.1K 410 106
                                    

Herkese merhabalaar. Nasılsınız canlar? 

Biliyorum bölüm gecikti, hepinizden özür diliyorum. Ama ufak birkaç sağlık sıkıntısı yaşıyordum ve inanın hem bedenen hem de zihnen o kadar yorgundum ki, bilgisayarın başına dahi geçemedim. 

O yüzden aradaki açığı uzun bir bölüm ile kapatmaya çalıştım. Umarım seversiniz. 

Sizleri bölüm ile baş başa bırakmadan önce ufak bir şey söylemek istiyorum. Söyleyeceğim şey hem bölüm ile, hem de şu sıralar medyada sıklıkla karşılaştığımız bir şey ile alakalı. 

Bildiğiniz gibi kanser ile mücadele ve kanserle savaşan hastalara destek olmak için çeşitli kampanyalar başlatılıyor. Sizler de bu kampanyalardan birine destek olmak için saçını kesen kız emojisini, #saçımsaçınolsun ve #kanserdeğilsengüçlüsün taglerini kullanarak paylaştığınız postlarınızla destek olabilirsiniz. 

Sizleri seviyorum, oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar. 

İnstagram: mervenergizhikayeleri

-

Dışarıdaki herkesin yüzünden keder akıyordu. Zümrüt kapıyı tamamen kapattıktan sonra yüzünü silip İlhan ve Altan'ın yüzüne son derece kararlı bir halde baktı.

'Babasını bulun.'

-

İlhan ve Altan o an şaşkınlıkla bakakalırken, Demir ise başka bir dert içindeydi.

Altan gözlerini karısının elalarına dikti. 'Tamam.'

Zümrüt ağlamamak için dişlerini sıkıyordu. Altan'dan böyle bir şey istemesi zaten zorken, adamın ikiletmeden kabul edişi içinde bambaşka bir yara açtı ama ellerinden bir şey gelmiyordu. Başka çareleri de yoktu şu an.

'Zeynep istemiyor ama başka seçeneğimiz yok.' Konuşurken sesi titremişti.

Demir tam da bu yüzden olduğu yerde duramaz hâle geldi. Zümrüt'ün o kötü günleri yeniden hatırlamasını, Altan'ın o adamla karşılaşınca kabuk bağlamış yaralarının kanamasını istemiyordu. Ellerini dizine bastırıp ayağa kalktı.

'İlhan'la ben hallederim. Altan sen burada kal.' Başını çevirince bir an Zümrüt ile göz göze geldi ve hemen bakışlarını kaçırdı.

Altan'ın sırtından soğuk terler akıyordu. 'Gerek yok.'

Demir uzunca içini çekti. 'Altan, abicim ben hallederim dedim.' İlhan'a döndü. 'Yürü biz çıkalım.'

Altan sert bakışlarını Demir'e yöneltti. 'Demir. Gerek yok dedim. Ben giderim.'

Zümrüt Demir'in yüzüne bakınca içinden bir şeyler koptu. Adamın kendine bakamıyor oluşu ise daha beterdi. O an her şeyi bildiğini anladı.

Dolan gözleri, kocasının gözlerini buldu. Ağlamamak için kendini sıkıyordu. Nefesleri hızlandı. Altan iki adımda Zümrüt'ün yanına ulaşıp, karısını kendine çekti.

Dudaklarını alnına uzun uzun bastırdı. Sonra avuç içi ile yanağını okşadı. 'Zümrüt'üm.'

Zümrüt ses çıkarmadı. 'Önce eve götüreyim seni güzelim. Dinlenirsin biraz. Ne zamandır ayaktasın.'

Zümrüt gözünden akan bir damla yaşı silip kafa salladı. 'Tamam, Tuana'yı da çok ihmal ettim zaten.'

Zümrüt Zeynep'in odasına tekrar dönüp kızla vedalaştıktan sonra dışarıya çıktı. Altan İlhan'la konuşuyordu. 'Sen de eve geç dinlen biraz. Ben Zümrüt'ü bırakıp gelirim.'

ATEŞ VE BARUT (ARA VERİLDİ) ~ Adım Adım Mutluluk-2Where stories live. Discover now