Ateş ve Barut ~ 10

8.5K 442 240
                                    

Merhabalaar... Keyifleriniz nasıl canlarım, kuzularım?

İlhan ve Zeynep'e alışabildik mi ne dersiniz :D Bu bölümde Altan ve Zümrüt de ufacık olsa da sizleri bekliyor. Özlediniz mii? :))

Neyse çok konuşmadan sizleri bölüm ile baş başa bırakıyorum. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Seviyoruuummm... Öpüyoruuumm...

Hah bir de unutmadan söylemek istedim, yorumlarınız o kadar değerli ki. İnanın hikayeye kattığı destek çok büyük. Siz yorum yaptıkça sıralamamız yükseliyor. Daha çok insana ulaşıyoruz. Şimdiden yorum yapan parmaklarınızdan öperim :D 

*********

Zeynep'in parmakları İlhan'ın kollarını sıktı. İlhan kızın bedenini daha sıkı bir şekilde kendine bastırdı. Ardından kızı çenesinden tutup yüzünü kaldırdı. Bedenleri zamk gibi birbirine tutunmuşken, adamın hamlesi ile dudakları birbirini buldu.

Sonrasında ise, iki beden titrerken, dilleri çoktan dövüşmeye başlamıştı.

-

İlhan, Zeynep'in aralanan ağzından içeriye süzülürken, kızın tadı ile yeniden sarhoş olmak üzereydi.

Zeynep ise ne olduğunu anlamadan dudaklarının üzerinde bulduğu dudaklara hemen teslim olmuştu. Ağzını esir alan dile karşı koyamadı. Karşılık vermeye başladı.

Bedeni titremeye başlayınca İlhan'ın kollarını daha sıkı tuttu. İlhan bunun üzerine Zeynep'e, daha ne kadar mümkün olabilecekse o kadar sarıldı.

Zeynep şu an dudakları ve kalbi dışında hiçbir uzvunu hissetmiyordu. Yanlış yapıyorlardı. Biliyordu. İşte bu yüzden de içi içini yiyordu.

İlhan ilk başta şehvetle öptüğü dudakları şimdi şefkatle, sevgiyle öpmeye başladı. Zeynep'in kendisine karşılık veriyor oluşu kalbine bilmediği bir sızı bıraktı.

Ağır ağır, tadında sarhoş olduğu dudakları sevmeye devam etti.

O sırada kalbi dudaklarında atan Zeynep, gözlerini iyice sıkıp kendisini hızla geri çekti. Kendisi de ne yaptığını anlamadan havaya kaldırdığı eli İlhan'ın suratına inmişken buldu.

İlhan ne olduğunu anlamadan, önce ateşinde kavrulduğu dudaklardan ayrıldı. Ardından sadece suratını değil, yüreğini de acıtan o tokatı hissetti.

Dişleri sinirle değil, diline gelemeyen kelimeleri yüzünden sıkıldı bu kez.

Zeynep, avucunun içinde hissettiği sızıyı yok etmeye çalışmak için, elini öteki avucunun içine aldı.

Avucunun acısı anında geçerdi de, şimdi bu yüreğinde hissettiği tarifsiz boşluğun acısı nasıl geçecekti?

Dil tutulmuş gibi bakan adama tek kelime etmeden koşarak apartmana girdi. Girdiği gibi de merdivenin önüne yığıldı. Boğazı yırtılana kadar bağırmak istedi bağıramadı. İçin için, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Ne olurdu birine güvenebilseydi? Ne olurdu sevgiyi bilseydi?

Şu birkaç günde yüreği sevgiyi öğrenmeye başlamıştı da neden acıyla başlamıştı? Neden kendisini koşulsuzca, güzel seven bir adam ile öğrenmiyordu o sevgiyi?

Ellerini yüzüne kapatıp daha çok ağlamaya başladı. Şimdi dudaklarına değen dudaklar, hem kalbine hem dudaklarına mühür olmuştu.

Dudakları titrerken eli kalbinin üzerine gitti. Bu yüreğin mührünü artık İlhan'dan başka kim çözebilirdi?

ATEŞ VE BARUT (ARA VERİLDİ) ~ Adım Adım Mutluluk-2Where stories live. Discover now