Ateş ve Barut ~ 28

7.3K 401 197
                                    

Merhabalaaarrr. Uzun bir aranın sonunda nihayet, yeniden sizlerleyim. Buraları ne kadar özledim anlatamam. Anlatmaya kalksam da susmam biliyorum. 

Bölümü umarım seversiniz ve umarım bir aksilik çıkmadan paylaşabilirim. Çünkü bu sıralar wattpadde büyük sıkıntılar var. 

Bu bölüme bool bol yorum bekliyorum. Hem hasret gideririz hem de aradaki açığımızı kapatmış oluruz. Oy vermeyi unutmayın. 

Öpüyoruumm. Seviyoruumm. 

*********

Dursun kapıya gittiğinde uykusunun arasında kimin geldiğini bile sormamıştı.

Safiye ise geleni gördüğü gibi sevinç çığlığını bastı. 'Uuuyyy, Duruu!'

-

Duru valizini içeriye almadan koşarak annesinin boynuna sarıldı. Safiye ağlamayla karışık sesler çıkarıyordu. 'Niye demedum geliyrum diyee? Yoluni beklerdum kuzuumm.'

Dursun usta o sırada duruma yeni aymış gibi etrafa bakındı. 'Ha siz ne dedinuz da bu acele geldu?'

Duru babasını duymadan annesini yanıtladı. 'Sürpriz yaptım annem. Çok özledim sizi kalktuum gelduummm.'

Safiye 'Oy ne iyi ettun ne iyi ettuuunn.' diyerek kızını seviyordu. Dursun karısına ters ters bakıp, Duru'yu kendine çekti. 'Ha bize de bırak da, biz de sevelum.'

Duru gözleri dolu dolu olduğu yerde babasının kollarının altına girdi. Başını hemen göğsüne yaslamıştı. 'Babaamm.'

Dursun, kızının saçlarını öperken içine derin nefesler çekti. 'Ohh gözümün nuru. Ne iyi ettun.'

Safiye hemen bir telaşe yaratıp mutfağa doğru seğirtti. 'Sen zayiflamişsun. Kuru kemik olmişsun. Açsundur şimdi.' Arkasını dönüp kızına baktı. 'Açsun değul mi?'

Duru babasının kollarının arasından sırıttı. 'Valla senin yemeklerin karşısında tokum dersem şuracıkta çarpılırım Safiş. Tabi açım.'

Safiye sırıttı. 'Gidersan gavur memlekete, böyle ana yemekleruni özlersun. Ha ben dedum gitme ama beni dinl...' dediği yerde mutfağa girince hem sesi hem bedeni yok oldu.

Dursun bir kez daha kızını sıkıca sardı. 'Gelur gelmez ananun çenesuni çekmeye başladun ha Duru'm.'

Duru hasret kaldığı o huzurlu ev kokusunu içine çekti. 'Annem üç gün söylense yine sesimi çıkarmam baba. Öyle özledim yani.'

Dursun sırıttı. 'De hayde geç mutfağa. Senin şerefune benim de midem bayram etsun.'

'Aaa! Annem gece gece yemek yemene izin vermez baba, bilmiyor musun?'

'Ha ne karişiymuş da? Kizum gelmuş. Onun şerefine yiyeceğum.'

-

Zeynep hayıflana hayıflana taksiden indiği gibi ayakları buz gibi zemine değdi. Zaten yeterince söylendiği yetmiyormuş gibi bir kez daha cırlamaya başladı. 'Hasta olacağım, yataklara düşeceğim kesin.'

Üzerinde sadece pijamaları vardı. Kollarını bedenine sarıp kendini ısıtmaya çalıştı. 'Üstüm incecik, ayaklarım çıplak. Zatürre olcam İlhan senin yüzünden.' derken bir kez daha ayakları yerden kesildi.

Yine İlhan'ın kucağındaydı. İlhan kucağına sinen kıza ağırlaşmış göz kapaklarının altından bakıp sırıttı. 'Ben ısıtırım şimdi seni.'

Zeynep'in gözleri kocaman açıldı. 'Ne münasebet ya? Ne diye beni ısıtıyormuşsun? Hayır neden ısıtıyormuşsun?'

İlhan kafasını sola yatırıp, kucağındaki kızın yüzüne daha rahat bakar konuma geldi. Yüzündeki çarpık gülüş muazzam derecede eğlendiğini belli ediyordu. Zeynep'in burnunun ucuna hafif bir buse bırakıp geri çekildi.

ATEŞ VE BARUT (ARA VERİLDİ) ~ Adım Adım Mutluluk-2Where stories live. Discover now