Ateş ve Barut ~ 14

7.5K 427 249
                                    

Selaammm :) Nasılsınız bakalım? 

Öncelikle size bir şey söylemek istiyorum canlar. Malumunuz okullarımız açılıyor :/ Ben ise bu sene üçüncü sınıfta nasıl bir yoğunluk ile karşılaşacağımı bilmiyorum. Burayı kesinlikle ihmal etmek istemediğim için haftada bir kesin bölüm atmaya çalışacağım. 

O bir haftalık süreçler içerisinde ne zaman müsait olursam o zaman sürpriz yapıp bölüm atarım tabi :) ama diyorum ki haftada bir olacaksa, yeni bölüm günümüz olsun. Cumartesi olsun mu? Ne dersiniz?

Yorumlarınızı ve bölüm hakkındaki düşüncelerinizi bekliyorum. 

Seviyoruuummmm....

*********

İçini çekti. 'Utanıyorum öyle yüzlerine bakarken. Sevdiğim, artık gel söyleyelim ilişkimizi ha, olur mu?'

Duru kızaran gözlerini adama dikip tebessüm etti. Sonra usulca kafa salladı. 'Söyleyelim.'

-

Hakan kızın şakağına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra ayağa kalktı, arkasından Duru'nun da kalkmasını sağladı.

Duru hâlâ ara sıra içini çekiyordu. Hakan gülümsedi. 'Bundan sonra ağlamak yok. Gerçii...'

Duru kaşlarını kaldırdı. 'Gerçi ne?'

'Yani benim yediğim dayaklardan sonra biraz üzülüp ağlayabilirsin.'

'Of Hakan! Deme öyle, zaten korkuyorum.'

Hakan sırıttı. 'Tamam tamam sen korkma. Şimdi vazgeçersin falan.'

Duru kıkırdayıp, kızarmış ve şişmiş gözleri ile sevdiğine baktı. 'Yok, artık malumun ilanını yapmak gerek. Eninde sonunda zaten olacak.'

Hakan bir şey söylemeden kızı kolunun altına çekip göğsüne yasladı. Sevdiğinin kokusunu içine çekerek arabaya yürüdü.

Duru'yu eve bıraktıktan sonra doğruca evine gitti. Güzel bir uyku çekmesi lazımdı. Nitekim bundan sonra uykuları birazcık kaçabilirdi. Eh o da heyecandan olsa gerekti.

-

O gece ağlaya ağlaya, ağrıyan başı ile uyuyan Duru, sabaha gözlerini şişmiş bir şekilde açtı. El yordamı ile yatağının içinde bulduğu telefonu eline alıp ilk başta Hakan'a mesaj atı.

Sonra WhatsApp kız gurubunda dönen dedikodulara cevap verdi.

İnstagrama girip, Beyonce'dan Rihanna'ya kadar herkesi stalklayıp en son maillerine girdi.

Önce indirim maillerine baktı. Ardından gözleri, sarı bayrak ile işaretlenmiş maile takıldı. Açarken parmakları titredi, okuduğunda ise öylece kaldı.

Şimdi bunu okuduğuna sevinmesi, hatta sevinçten delirmesi lazımdı. Ama yapamıyordu. Dün yaşananlardan sonra aldığı habere sevinemedi.

Şimdi, Hakan'a gideceğini, Londra'ya yeniden dönmesi gerektiğini nasıl söyleyecekti?

-

Zeynep sabah uyandığında, salondan gelen tıkır tıkır sesleri duyunca korktu. 'Tövbeler olsuun! Allah'ım hırsız mı girdi acaba?' diye kendi kendine konuştuğu yerde ağır adımlarla odasından çıktı.

Annesi bu saatte öldürseler uyanmazdı. O zaman hırsızdı kesin. Şimdi, mutfak salondan ötede olduğu için girip bıçak da alamazdı. Hemen banyoya girip çek-pası eline aldığı gibi bir ninja gibi bağırarak salona daldı.

Zeynep bağırınca Meryem bir çığlık attı. 'Aklımı aldın salak kız. Ne bağırıp duruyorsun?'

Zeynep elindeki çek-pası atıp soluklandı. 'Hayırdır anne. Sen bu saatte niye ayaktasın? Deli mi dürttü seni ha? Hem ne bu hal? Halılar nerede? Sesler gelince nasıl korktum haberin var mı? Annem bu saatte uyanmaz dedim, aha kesin hırsız girdi dedim!'

ATEŞ VE BARUT (ARA VERİLDİ) ~ Adım Adım Mutluluk-2Where stories live. Discover now