Heyecan içinde evden çıkıp Cengiz'in arabasında, Sude'nin saydığı kuralları tekrar ede ede serginin yolunu tutmuştuk. Cengiz beni görünce eli ayağına dolanmıştı. Ben bile kendimi çok beğenmiştim ki zaten Sude 'Önce kadın kendini beğenmeli.' demişti. Yol boyu heyecanım daha da artıyordu.
Resmimi görmeyi de Koray'ı görmeyi de çok istiyordum. O resmi bu akşam aldıktan sonra Koray'ı bir daha görmeme fikrini hiç sevmemiştim. İstanbul trafiğine takılıp kaldığımızdan sergiye yarım saat gecikmeli ve Cengiz'in trafik muhabbetinin sıkıcılığıyla geldik. İstanbul'da sanat galerisinin şık bir salonunda yoğun kalabalıkla karşı karşıyaydık. Cengiz çok acele ediyordu. Resmi bir an önce alıp dönmek niyetinde gibiydi. Ama bana bu tavrını belli etmemeye çalışıyordu. Gözlerim tablodan önce Koray'ı aradı ama bulamadı.
Cengiz:
-İşte, orda.
-Nerde diyerek gözlerimle etrafı yokladım ve Cengiz ilerde duvarda duran resmimi gösterdi.
Hemen o yöne ilerleyip kendi kendimi dövmek istedim. Resmen Koray'ı gördü sanmıştım.
-Hemen şu adamı bulup resmi satın alalım.
-Diğer resimleri görmeyecek miyiz?
-E, tabi.
Portreye eklemeler yapmıştı. Yüzümde biraz daha oynama yapmıştı. Gözlerdeki buğuyu detaylarıyla çizmişti. Bunu ondan dinlemek çok istemiştim. Ama hala yoktu.
Cengiz:
-Bu adam gelene kadar biraz hava alsak mı?
-Sen çık, ben sergiyi dolaşayım.
-Tamam, sıkılırsan gel dışardayım.
-Tamamm. Merak etme.
Ben sergide kendi portremin başındaydım. Sadece o resme bakıp o notu düşünüyordum. Öylece dalıp gitmiştim resme. O günü hatırladım. Uzaktan bakışmalarda bu resmi çizmiş olduğu zamanı düşündüm. Kalemin kağıtla buluştuğu o anda hep ben vardım aklında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİRAS GÜNLÜĞÜ
General FictionSiz hiç yolun ortasinda resim çizen bir adama aşık oldunuz mu? Üstelik sizden habersiz sizin resminizi çizdiğini öğrenirseniz...Derin'in o saf ve doğal halinin, karşısına çıkan büyük aşk sayesinde ihtiraslı bir yolculuğa dönme hikayesi..Gizem dolu b...