Bizi o hislere götüren bizim çabamız mı?

305 40 13
                                    

O benim sevgilim mi değil mi bilmiyorum yani sanırım ne zaman evlenmemiz aileler için uygun görülürse o zaman evleneceğiz. Tabi benim ona zamanla aşık olacağımı düşünüyorlar. O aşk filmlerindeki gibi hislerim yok. Gerçek bu. Belki zamanla ya da evlenince olur. Ya da hiç olmaz. Gerçek değildir belki o hisler. Bizi o hislere götüren bizim çabamız mı?

'Şimdi ben ne giyeceğim diye dolabın önünde çokça zaman harcamalıydım, kalbim yerinden fırlamalıydı, can atmalıydım gitmeye, bir şey yiyememeliydim heyecandan, ojemin rengini bile değişmeliydim daha güzelini bulana kadar, saçım bozulmalıydı binlerce kıyafet denemekten, oturduğumuzda ne konuşmam gerektiğini düşünmeliydim saatlerce, ya yanlış cümleyi seçersem ve onu üzersem diye pır pır etmeliydi kalbim ve sırf bu yüzden belki hiç konuşmamayı göze almalıydım, bir yandan yanına koşa koşa gitmeyi istemeli, bir yandan da gidince ona bakamamaktan çekinmeliydim; ama ayaklarım geri geri gitmemeliydi. İzlediğim filmlerde, okuduğum kitaplarda ki mi yalandı, bu mu sahici değil? O yanlış adam mı yoksa ben mi bakıyorum ama göremiyorum. '

'Gözler, yanlış olana bakmaya çalışırsa göremez.'

Bugün farklılık yapacağım, onun için çabalayacağım. Gerçek aşkım olup olmadığını anlamak için. Aynanın karşına geçip bir saatlik süremi başlattım. Bunu kendim için yapacağım. Bugün daha özenli giyeceğim, kendine güvenen, kararlı ve cesur kız olacağım. Dolabın yarısını da denemedim ama bana çok yakışan o kırmızı elbisemi giydim. Doğal bıraktığım saçlarımı hafif buklelerle dalgalandırdım. Siyah apartman topuk ayakkabılarımı hiç istemeyerek de olsa giyindim. Çünkü Cengiz'in ya da herhangi bir erkeğin bundan hoşlandığını biliyordum.

***
Cengiz hiç şaşırtmayacak bir şekilde bir saat gecikmeli aldı beni. Her zamanki gibi lüks bir restoranın sessiz sakin üst katında oturmak istedi. Ama ona bahçede oturmak istediğimi söyledim. İnsanlara bakış açısını daha iyi görebilmek için hem de iş hayatının egoistliğini anlatıp, erkeksi halinin kendini beğenmişliğinde üst katta tıkılıp kalmaktansa etrafı izlemek bana daha cazip geldi. Bahçesi meydanın kalabalık bir caddesini görüyordu. Kalabalık ortamları sevmiyordu ama benim isteklerime de saygılı olması gerekiyordu. Siparişleri verirken garsona yaklaşımları beni oldukça üzüyordu. Ama bana nasıl yansıttığını haklı oluşuna inandığından göremiyordu. Derken başladı iş hayatının egoistliğinden bahsetmeye. Para ona kesinlikle yetmiyordu. Hep daha fazlasını istiyordu. Bunun için türlü risklere girerek babasıyla arasını açıyordu ve bunu, bana haklı olduğunu onaylatıp onu anlamam için anlatıyordu. Her anlatışında dakikada bir onaylayacak şekilde kafa sallıyordum. Bu onu dinlediğimi düşünmesi içindi. Ama kesinlikle bir yerden sonra dinleyemiyordum. Yaklaşık yarım saattir bir şeyler anlatıyor ama bana nasıl olduğuma dair içten bir soru bile sormuyordu. Keman çalan sokak sanatçısı onun rahatsız etti ki ona bakıp dedi ki...

İHTİRAS  GÜNLÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin