Başardın!

6.7K 610 257
                                    

"Tanrım onu hiç bırakmak istemiyorum." Küçük eli yavaşça öperken mırıldandım. Lee Su'yu bir dakika bile yalnız bırakmak istemiyordum. Sanki onu bırakıp gidersem nefes almayı unutacakmışım gibiydi.

"Güzelim benim, bırak da uyusun yavrucak." Yüzümü buruşturup bana sarılan eşime baktım.

"Ama çok tatlı." Bir çocuk gibi şımarıkca mırıldandığımda parmaklarıyla çenemi kavradı.

"Senden çıktı, tabi tatlı olacak." Sinir bozucu bir şekilde kıkırdağında egomu okşamasına sevinmeyi seçtim.

"Ama sen vurdun." Tekrar çocuk gibi konuştuğumda, dudaklarındaki sırıtmayla birlikte kaşları alayla yukarı kalkmıştı. Ne saçmaladığımı ben de bilmiyordum fakat bu oyuna devam etmeyi seçtik ikimiz de. Yüzündeki sırıtmayla birlikte bana bakarken elleri  belime inip, bedenimi kendine yaslamasını sağlıyordu.

"Doğru." Yine yeni evli çiftler gibiydik.  İlk günkü gibi tazeydi aşkımız.

Yavaş yavaş yüzüne yaklaştığımda kıkırdayarak dudaklarımızı birleştirdi. Ellerimle gömleğini sıktığımda daha çok dibime girip dudaklarıma asılıyordu.

"Sana bu kadar bağlandığım için delireceğimi hissediyorum, Jimin." Yüzümdeki gülümseme büyüdüğünde cevap verdim.

"Sen zaten delisin. Bana delisin." Tekrar gülüp dudaklarımızı birleştirdiğimiz sırada ince ve tiz bir bebek sesi gelmişti. Gülerek ondan ayrıldığımda, alnıma öpücük kondurdu.

"Arabada bekliyorum." Popoma vurduğunda başımı sallayıp yüzümdeki sırıtmayla birlikte Lee Su'ya baktım. Ağzındaki emzik çıktığı için ağlıyordu.

"Seulgi!Biz çıkıyoruz. Lee Su'ya bak lütfen!" Yukarı katta olduğunu bildiğim için çocukların dadısına seslenmiştim. ( ;) )

Kapıda beliren bedenle Seulgi olduğunu görünce gülümsedim.

"Çocuklar sana emanet. Görüşürüz." El çantamı aldıktan sonra Seulgi'ye el sallamıştım.

"İyi günler Bay Jeon. Merak etmeyin!"  Gülümseyerek kapıyı kapattıktan sonra evin dışında bekleyen siyah arabaya doğru adımladım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde Jungkook bana dönüp dudaklarımdan tekrar bir öpücük çalmıştı.

"Sanırım kimse bizim kadar öpüşmüyordur." Gülerek konuştuğumda sırıtıyordu.

"Çünkü sendeki dudakların eşi benzeri yok bebeğim." Tekrar bana dönüp öptüğünde alayla cevap verdim.

"Bence sen fazla azgınsın."

"Oh, o da beni cezbeden kalçaların sayesinde." Dudaklarındaki sırıtmayla bana dönüp göz kırptığında lanet olası bir şekilde utanmıştım.

"Tamam kes şunu." Boğazımı temizleyip başımı cama çevirdiğimde, bakışlarını üzerimde hissetmiştim.

"Ah, bir de altımda zevkten kıvranırkenki ince iniltilerin..Bir dakika.. sanırım sertleştim."  şaşkınlıkla ona bakarken gayet ciddi bir şekilde elini önünde tutuyordu.

"Geç kalıyoruz Jungkook. Yeter bu kadar flört."  Konuşmamla beraber kolundaki saate baktığında gözleri kocaman açılmıştı.

"Hassiktir ameliyat vardı!" Birden bağırdığında göz devirip arabadan müzik açtım.

***

"Bay Lee bugün toplantı yapıyormuş."

"Neden?"

"Bilmiyorum ama sanırım şu çalışan maaşlarını falan tartışacak. Zam  yapmış olmalılar." kaşlarım çatılırken başımı yana eğdim.

Beautiful Doctors °jikookWhere stories live. Discover now