Nişan

4.6K 345 784
                                    

Pharrell Williams - Happy

Eğilip Ömer'i yanağından öptüğümde astığı suratına güldüm, "Sevgilim artık surat asmasan mı acaba?".

-Niye farklı taraflardan olduk ki biz? Ben de kız tarafı olamıyor muyum?

Gülüp yanaklarını sıktım, "Nasıl bir delisin sen Ömer ya? Gerçekten gelip börek çörek mi hazırlamak istiyorsun? Yoksa Sinan ve Burak'la içmek mi?". Başını eğip gülmeye başladığında "Ben de öyle tahmin etmiştim. Hadi selam söyle. Çok içmeyin! Sarhoş sarhoş gelmesin Burak kız istemeye. Vermem bak!" dediğimde gülümseyip dudağıma bir öpücük kondurdu.

-Hadi git bakalım. Çok yorma kendini. Zaten halsizsin bu aralar.

Omzumu silkip "Zaten hazırdır muhtemelen çoğu şey. Yardım ederim ben azıcık." deyip öpücük atarak indim arabadan. Apartmanın önüne gelip zile bastığımda uzun beklemeden anladığım üzere ev çok karışıktı. Sonunda kapı açıldığında hızlı adımlarla çıktım yukarı. Öykü başını kapı pervazına dayamış ağlamaklı gözlerle bana bakınca adımlarımı hızlandırdım. Bir şey sormadan sarıldığımda "Defo! İyi ki geldin." diyerek içeri çekti beni. Öykü'nün gergin yüzünden bir sıkıntı olduğu belliydi ama ne diye sormaya çekiniyordum. Oya teyze mutfaktan söylene söylene çıkarken beni görünce gülümsedi, "Defne, hoş geldin kızım.". Oya teyzeyle sarılıp bir Öykü'ye bir Oya teyzeye baktım, "Nasıl yolunda mı her şey?". Elimden geldiğince gülümsemeye çalışıyordum çünkü gerginlik beni de germişti ve midem kasılmaya başlamıştı. "Öykü'nün hazırlanmasına yardımcı olur musun sen Defne? Mutfak tamam, hazır her şey." dedi Oya teyze. Sinirli olduğu her halinden belli olduğu için Öykü'yü lisedeyken binlerce kez geldiğim odasına doğru ittirdim.

-Ne oluyor?

Kendini yatağa atıp ofladı, "Tartıştık.". Gülüp "O kadarını anlamıştım aslında." dediğimde başını kaldırıp dolu dolu gözlerle bana baktı. Gülümsemem yüzümde donarken önüne çöküp ellerini tuttum.

-Ne olmuş benim kuzuma?

-Defne senden bir şey rica edeceğim ama hayır diyebilirsin.

Başımı sallayıp baş parmağımı gezdirdim sıkı sıkı tuttuğum ellerinde.

-Muzaffer amca Haluk amcadan isteyebilir mi beni?

Gözlerim dolu dolu "Ya deli misin?" dedim. Kollarımı boynuna sarıp "Tabi ki ister deli! Buna mı takıldın sen?" diye sorduğumda burnunu çekerek ayrıldı benden.

-Annem o gereksiz dayımdan istemelerini istiyor. Çünkü ailede tek erkek oymuş. Bugüne kadar yaralı parmağa işemedi. Ondan gelecek hiçbir şeyi istemiyorum ben.

Tekrar sarılıp saçlarını öptüm. "Sen benim kardeşimsin Öykü. Babam da baban. Tabi ki isterler. Sıkma hadi sen canını." diye mırıldandım. Geri çekilip gülerek gözlerini sildi. Gözlerindeki küçük hüzünden ne demek istediğini biliyordum.

-Hadi sen bir yüzünü yıka ben Oya teyzeyle de konuşurum.

-Bir tanesin sen!

Doğrulup alnını öpecektim başımın dönmesiyle koluna tutundum. "Aniden kalkınca şey oldum. Hadi git sen ben de hem mutfağa bakayım hem Oya teyzeyle konuşayım." diyerek Öykü'yü tuvalete yolladım. Mutfağa gittiğimde Oya teyzeyi büyük bir hırsla sigarasını içerken buldum.

-Oya teyze?

Hafif irkilip bana döndü. Gülümseyip "Gel Defne gel kızım." diyerek yanındaki sandalyeyi gösterdi. Sandalyeye oturduğumda "Konuştunuz herhalde." dedi sigarasını söndürürken. Başımı salladığımda "Kardeşim o benim Defne." dedi titrek bir sesle. Masadaki elini okşayıp "Biliyorum Oya teyzem. Ama Öykü'yü de anla. Bu yaşına kadar hiçbir şeyinden yanında olmamış birinin böyle önemli bir rolde olmasını istemiyor bu özel günde." dedim.

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin