Geniş Aile

4.8K 325 1.1K
                                    

Gaye Su Akyol - Anlasana Sana Aşığım

Babamları Gül ablaların pansiyona bırakıp öğle yemeğinde buluşmak üzere anlaşarak arabaya bindiğimizde saatlerdir tuttuğum kahkahamı serbest bıraktım. Ömer şaşkın şaşkın bana bakarken "Defne, iyi misin?" diye sordu. Gülmekten konuşamadığım için başımı salladığımda gülümseyerek başını sağa sola salladı, "Hayırlısı.". Biraz soluklanıp konuşmaya başladığımda "Aslında Haluk amca şimdi o binaları bundan dolayı yapmışlardı." diye Ömer'in taklidini yapıp tekrar bir kahkaha attım. Gülerek bana dönerken "Sen bana mı gülüyorsun? Ne ayıp!" dedi sahte bir kızgınlıkla. Gözlerini yoldan ayırmadan sırıtmaya devam ederken yanaklarına uzanıp sıktım. Sağ yanağına sulu bir öpücük bıraktıktan sonra "Sen beni çok seviyorsun gerçekten." dedim ağzım kulaklarıma varmak üzereyken.

-Aa ciddi misin?

-Ya dalga geçme!

-Bir saattir sen benimle dalga geçerken iyi ama... Niye seviyormuşum ben seni?

-Bütüüüüüün yol boyunca bıkmadan usanmadan babamın her türlü söylenmesine açıklama yaptın. Annem bile o kadar dayanamıyor babama daha.

-Ne var canım? Adamcağız soruyor cevap vermeyecek miyim? Hem iyi anlaşıyoruz biz Haluk amcayla.

Babama karşı olan tedirginliğini atması, babamın Ömer'e çok daha sıcak davranması içimde tarif edilemez bir mutluluk yaratıyordu. Babasının küçük prensesi olarak büyüyen bir kız için babasıyla hayatındaki en önemli diğer erkeğin anlaşması çok önemliydi çünkü. Keyifle arkama yaslanıp etrafın keyfini çıkarırken "Defne." dedi Ömer. Bir şey soracağı ses tonundan belliydi.

-Söyle sevgilim.

-Eylül teyzeyle Haluk amca, şey isterler mi?

Kaşlarımı çatıp Ömer'e bakarken "Ney isterler mi?" dedim anlamamış bir şekilde.

-Anne-baba dememi.

Küçücük bir çocuğun surat ifadesi vardı yüzünde. Öyle masum, heyecanlı, utangaç... İstemsizce gülümsüyordum yüzüne bakıp. Hafif sesli bir şekilde gülüp "Ne?" dedi yüzünde çarpık gülüşü dururken. "Çok tatlısın da ona gülüyorum." dedim popomu kaldırıp boynuna sarılarak öpmeden önce.

-Soruna gelirsek... Annemlerin özel bir isteği olduğunu sanmıyorum. Baskı hissetme yani. İçinden ne geliyorsa.

Başını hafifçe sallayıp bacağındaki elimi kaldırdı. Avucumun içine dudaklarını bastırırdı sıkıca. Elimi sakallarına bıraktığında kıkırdadım ve istediği gibi usulca okşadım sakallarını.

-Damat tıraşı olacak mısın sen?

-Keseyim mi sakalları?

-Kesme.

Çocuk gibi mızmızlanarak söylediğim cümleye gülerken "Tamam kesmem. Babanlar ısrar etmesin de gerisi sorun değil." dedi. Sonunda eve girdiğimizde bu eve her adım attığımdaki gibi huzur doldu içim. Aydınlık salona geçip koltuğa kendimi atarken "Galiba haklıydın Ömer. Her gece beni taşımak zorunda kalacaksın." diye kıkırdadım. Kendini yanıma atıp yanağıma uzun bir öpücük bıraktıktan sonra "Memnuniyetle." dedi.

************************************

Nazlı ablam onuncu kez Orkun'a bağırdığında Orkun arkama saklanıp "Teyze koru beni." diye fısıldadı.

-Bak bir de teyzesini kullanıyor. Gel buraya!

Nazlı ablayı durdurup "Ya bırak Nazlı abla, oynasın bir şey yapmıyor zaten." dedim. Gül abla araya girip "Orkun bak arkada park var oğlum, oraya gitmek ister misin?" dediğinde Orkun gözleri parlamış bir şekilde bana döndü.

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin