Yeniliklerin Heyecanı

5.6K 316 712
                                    

Scott Bradlee's Postmodern Jukebox - We Found Love

Sırtım sert bir şekilde yatakla buluştuğunda hiç vakit kaybetmeden üstündeki kazağı yere fırlattı. Yüzünün her santimi özlemini ve tutkusunu bağırırken dizlerini iki yanıma koyup ağzımı açmama fırsat vermeden dudaklarıma kapandı. Tadı o kadar hızlı tadıma karışmıştı ki gözlerim kapalı olsa bile başımın döndüğünü hissedebiliyordum. Altımızda ezilen yatak sanki durmak bilmeden dönüyordu. Düşmemek ister gibi daha sıkı sardım kolumu Ömer'e. Daha çok tattıkça daha çok döndüm, daha çok döndükçe daha sıkı sarıldım. İnlemelerimiz birbirine karışırken elleri bacaklarımdan öldürücü bir yavaşlıkla belime çıktı. Dokunuşları kasıklarımda sancılara neden olurken ensesine daha da bastırdım. Dudaklarının sıcaklığını daha çok hissederken kaslı sırtında gezdirdim parmaklarımı. Parmaklarımın gezindiği her noktanın tek tek kasılıp gevşemesini hissettim bir süre pürüzsüz cildinde. Vücudunun verdiği her tepki fokurdayan kanımı daha da kaynatıyordu sanki, onu da yakmak istiyordum. Ellerim geçtikçe ısınan vücuduna daha da sarılıp bacaklarımı beline sardım. Elleri yavaşça tshirtümün içine doğru süzüldüğünde işkence ettiğim alt dudağına küçük bir ısırık attım. İnlemesi çınlayan kulağımın sesine eşlik ettiğinde çıplak sırtına tırnaklarımı geçirdim. Etkimi hissetmek damarlarımı zorlayan kanımı biraz daha hızlandırırken belindeki bacaklarım sayesinde bedenlerimiz hızla birbirine çarptı. Dudakları ıslak bir iz bırakıp kulağımın yanına geldiğinde sıklaşan nefesimi ensesine verdim.

-Çok özledim seni.

Kulağımın altına bir öpücük.

-Tenini...

Çene çizgime bir öpücük.

-Kokunu...

Boynuma bir öpücük.

-Yumuşaklığını...

Göğsüme bir öpücük.

-Seni çok özledim Defnem.

Sıcak nefesi tüm bedenimi kavururken dudaklarının her bir hareketiyle kıvranıyordum. Artık alıp verdiğimden bile emin olmadığım nefesimi düzenleyip "Ben seni daha çok özledim." dediğimde başını kaldırıp yüzüme baktı. Gülüşü, dudaklarının hafif kıvrımı, sakalları, parıl parıl parlayan gözleri, ifadesi; kısacası her bir detayıyla aklımı başımdan alıyordu. Sıcak dudaklarını burnumun ucuna bastırdığında göz kapaklarım ağırlıklarına daha fazla dayanamamış gibi kapandı. Tenimden hiç ayrılmadan dudaklarımı hapsettiğinde sabrım kalmamış gibi inledim. Altımdakiler de kendilerini tshirtümün yanında bulduklarında ellerim sabırsızca pantolonuna gitti. Titreyen ellerim yüzünden gecikmeli de olsa tenlerimiz birbirine kavuştuğu an her zamanki yangın sarmıştı bedenimi. Parmak uçlarımdan saç diplerime kadar her bir zerrem alev almış gibi yanarken Ömer'i hissetmek için titriyordu sanki. Hasretimizi sert bir hareketle dindirdiğinde başımı omzuna gömüp kokusunu doldurdum ciğerlerime. Hızlı hareketlerine ayak uydurmaya çalışsam da bedenim bana ihanet ediyordu, tek bir parmağımı bile hareket ettiremiyordum. Tüm vücudum zevkten bir uyuşup bir kasılırken ayak parmaklarımın arasına sıkıştırdım çarşafı. Kendimi tutamadan adını inledikçe kollarında kayboluyordum sanki, iki beden değil tek bir vücut gibiydik. Beraber hareket edip beraber kavrulan birbirine doyamayan, her türlü arzuyu barındıran bir vücut. Boynumda gezinen dudakları göz kapaklarımı bile titretirken "Ömer" dedim nefes nefese. Hiç duymamış gibi çekiştirdi boynumu. Canımın acısı bile güzeldi, dudaklarının tenimden ayrılması başıma gelebilecek en kötü şeymiş gibi hissettiriyordu şu an. Beynim uyuşmuş gibi hareketlerimi düzenleyemiyordum. Tüm hislerim tek bir noktada toplanmış bir bebeğin kalbi gibi atıyordu ve yapabildiğim tek şey Ömer'e daha sıkı tutunmaktı. Hislerimin yoğunluğu dayanamayacağım kadar arttığında istemsizce tırnaklarımı geçirdim sırtına. Son kez sert bir hamle yaptığında sırtını çizen tırnaklarım yüzünden acı bir ses çıkardı inlemeyle karışık. Sesimiz odayı doldurduğunda üstümde hissettiğim ağırlıkla gülümsedim yorgun bir şekilde. Kollarımı terden nemlenmiş vücuduna sarıp burnumu boynuna dayadım. Nefesimi kokusuyla düzenlemeye çalışırken minik öpücükler bıraktım dudaklarımın altında hızlı hızlı atan damarına. Hızlı nefeslerinin yalayıp geçtiği kulağıma "Seni çok seviyorum" demesi dolduğunda dudaklarım yavaşça yukarıya doğru kıvrıldı.

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin