Misafirler

5.6K 314 1K
                                    

Lana Del Rey - Young and Beautiful

Galiba ben bu mesajlaşma işini çok sevdim. O yüzden her bölüm öncesi böyle açıklama yapma yerine bir tane * ile mesajlaşma olduğunu anlatayım artık, ne dersiniz?:) İyi okumalar:)

Uykumdan aşağıdan gelen çığlığa benzer sesle uyanırken ilk işim elimin altında hala huzurla inip kalkan bir göğüs olup olmadığını kontrol etmekti. Rahat bir nefes verip Ömer'in göğsüne bastırarak vücudumu biraz kaldırdığımda aynı sesin tekrarlaması üzerine Ömer'i yavaşça dürttüm.

-Ömer! Ömer uyan sevgilim.

-Hı?

-Çok yorgunsun biliyorum da a-

Ben cümlemi bitiremeden ses tekrarlandığında Ömer gözlerini ovuşturarak doğruldu yatakta. Kaşları hemen çatılırken "Bu ne ya?" diye sordu. İyice Ömer'e doğru kaydığımı Ömer'in hareket edememesinden anlayıp kollarımı biraz gevşetirken "Hırsız olmasın?" diye fısıldadım.

-Ve yakalanmadığı için çığlık çığlığa ağlıyor mu diyorsun?

Gülerek yüzüme bakarken çıplak göğsüne sert bir şekilde vurdum.

-Ah Defne! Elin küçük ama ağır sevgilim.

Sırıtarak "Biliyorum." dediğimde o da gülümsememe katıldı. Çığlık tekrar ederken kaşları tekrar çatılıp "Bekle burada." diyerek altına bir şeyler geçirdi. Arkasından sessiz adımlarla giderken şaşkınca bana döndü.

-Defne git sen yatağa.

-Ya hani hırsız değildi?

-Değildir de... Ne olduğunu da bilmiyoruz. Hadi sevgilim git sen yatağa, geliyorum.

Koluna sıkı sıkı tutunup mızıkçı çocuklar gibi omuz silkerken "Cıks! Ben de geleceğim seninle." dedim. Sıkıntıyla bir nefes verip "Tamam inatçı keçi. Kolumu bırakmak yok ama." dedi ikna edici bir şekilde parmağını yüzüme sallarken. Başımı sallayıp koluna daha çok sarıldığımda hafifçe gülümseyip merdivenlerden inmeye başladı. Hava yeni yeni aydınlanıyordu ama evin içini görebilecek kadar ışık vardı. Ve görünene göre kimse yoktu. Evin her tarafını Ömer'in koluna koala gibi yapışık bir şekilde dolaştıktan sonra ellerimi biraz gevşetip "Yok galiba bir şey." dedim.

-Bekle burada bir de bahçeye bakayım ben. Defne... Kime diyorum acaba. Tamam tutun.

Koluna tekrar yapışmama verdiği tepkiye gülerken peşinden paytak paytak yürümeye devam ettim. Kapının deliğinden bakıp aniden geriye çekildiğinde irkilerek baktım yüzüne. Tiksinmiş bir ifadesi vardı.

-Bu sefer gerçekten dur burada Defne. Bakma lütfen.

-Ay ceset mi koymuşlar?

Dediğime kocaman bir kahkaha atarken "Mafya mıyız sevgilim biz? Neden ceset koysunlar kapımıza?" dedi

-Ay ne bileyim. Niye öyle yüzün senin?

-Kediler var kapıda. Sanırım doğum yapmış bir kedi. Ortalık kötü gözüküyor. Bakma sen hadi.

Yüzüm istemsizce buruşurken "Yavrular?" dedim korkuyla.

-Anne hareket ediyor gibi gözükmüyor. Git sen içeri ben bir bakayım hadi.

Aşk RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin