MW-17

12.1K 1K 492
                                    


Taehyung'un yanında nefes almak bile beni endişelendirirken şimdi birlikte ormanın derinliklerinde geziyorduk.

Saçma bir şekilde ondan korkmamış gibi davranmak zorundaydım, çünkü biliyordum ki eğer ondan korktuğumu anlarsa üzerime gelecek ve adını dilime dahi almak istemediğim şeyler yapma girişiminde bulunacaktı ve ben üzerimde sadece alfamın dokunuşlarını istiyordum.

Onun dokunuşları içimdeki kurdun zevk dolu hırlamalar bırakmasını ve vücudumun aldığı hazdan dolaylı olmak üzere gözlerimin omega sarısına dönmesini sağlayabilirdi.
Çünkü ben ona aittim ve başkasına ait olmam mümkün değildi.

Üstelik Taehyung'un bana olan bakışlarında yeni hissetmeye ve öğrenmeye başladığım aşkın kırıntılarından eser yoktu. Ya sadece takıntı yapmıştı ya da kendine bir şeyi ispatlama çabasındaydı.

"Benden nefret mi ediyorsun?"

Taehyung az önce tarif ettiğim aşktan uzak bakışlarıyla bana bakarken sormuştu bu soruyu.
Lakin bu soruya bir cevabım yoktu. Tamam, bana yaptıkları kabullenemez derecede saygısızlık ve terbiyesizlik içeren davranışlardı lakin nefret etmiyordum ondan belki fazlaca sinirliydim ona ama nefret olarak tabir edemezdim bu içimdeki duyguları.

"Bana yaptığın onca şeyden sonra senden nefret etmemeli miyim ?"

Başını eğip derin bir nefes alarak duraksadı uzun ağaçların dört bir yanı sarmaladığı bu savaş kokan ormanda.

"Biliyorum yaptıklarım çok kötü şeylerdi ama ben kabullenemedim."

"Kabullenemediğin şey ne Taehyung ?"

"Ben Hoseok'a karşı bir şeyler besliyor olamam Jimin. Ben zaten-"

Cümlesini tamamlayamadan duraksayan Taehyung saçlarını çekiştirip arkasını dönmüştü.

"Üzgünüm söyleyemem."

"Söyleyemeyeceğin şeyin bir insanın canına kıyan o kurtla ilgili olma olasılığı kaç ?"

Sessizlik.

"Bunu yüzde yüz olarak algılıyorum o halde."

"Sadece bundan sonra böyle girişimlerde bulunmayacağımı söylemem gerekliydi sana. Çünkü yaptığım şeyin bir ihanet olduğunun farkına vardım. Fazla bencildim fazla...çok fazla"

Sonlara doğru sesi fısıldar gibi çıkmıştı Taehyung'un. Pişman gibiydi ama pişman olduğu şey bana yaptıkları değildi. Farklıydı pişmanlığı...

İhanet demişti o öyle değil mi ?
Gerçekten o ihanet kelimesini Hoseok için mi yoksa başka biri için mi kullanmıştı ?

"Taeh-"

"Her şeyi unutalım tamam mı ?"

"Kolay mı sanıyorsun ! Seni her gördüğümde yaptığın lanet şeyleri hatırlayacağım. Kendine gel Taehyung biz film çekmiyoruz herkes istediğin rolde oynayamaz !"

Gözleri dediklerimin ardından sarıya dönüştüğü sırada kurdunun dışarı çıktığını anlayıp iki adım geri atmıştım.

Taehyung, şımarık bir çocuktu. Eğer istediği olmazsa zora başvururdu. İyi yönünden bakarsak bunu anlamıştım en azından. Lakin şu anki halimde bu iyi yönün bir işime yarayıp yaramayacağı tartışılırdı. Hatta direk işime yaramaz diyip susmalıydım belki de.

Ma Wolfie | JikookWhere stories live. Discover now