MW-1

26.6K 1.8K 1.6K
                                    


JİMİN

Hayatınızda yapacağınız bir çok karar vardır. İyiden, kötüsüne hepsine siz karar verirsiniz. Bazen ailenizin karar verdiğini düşünsenizde aslında ailenizin karar vermesine izin verenler olarak bunu siz seçmiş olursunuz. Bu bile bir karar değil midir aslına bakarsanız ?

Ben Park Jimin, namı değer Doğu kabilesinin liderinin güzeller güzeli omega oğlu. Yani diğer kurtların dediğine göre böyle bu. Babamdan başka hiçbir alfaya yaklaşma iznim yok. Babam beni sevdiği için koruyup kolluyor gibi gözüküyor öyle değil mi ?
Hayatı bir de benim gözümden görmeyi deneyin.

Barış için ulumalar başlarken tüm düşündüğüm
Kurtların ulumalarıyla geçecek olan bir gecemizin daha var olduğuydu. Her biri Batı kabilesinin gelmesini bekliyorlardı. Ben ise beni mühürleyecek kabile alfalarından olan Jeon Jungkook'u bekliyordum. Doğu ve Batı kabilesinin birleşmesi bizim aramızdaki mühüre bağlıydı. Tanımadığım biriyle mühürlenmek ne kadar kötü bir şey olsa da bunu kabilem için yapmalıydım. Bir kişinin hayatına, binlerce hayatın kurtulma şansı vardı ve babam bunun için elbette ki beni feda edecekti. Çünkü o annemden başka kimseyi umursamazdı. Onu da sırf mühürlendiği eşi olduğu için umursuyordu ya neyse.

Kapımın açılma sesiyle oraya döndüm. Annem bir liderin omegası olmanın verdiği asaletiyle orda dikilmişti. Yanıma yavaşça gelip yatağıma oturdu. Ben de her kötü hissettiğim zaman yaptığım şeyi yapıp annemin dizine yattım.

"Güzel oğlum, bunları yaşadığın için özür dilerim."

"Senin bir suçun yok anne. Burda kimse suçlu değil. Babam elbette ki beni feda edecekti, o bir sürü lideri. Sürüsünü güvende tutmak zorunda. Onu anlayabiliyorum."

Yalan söylediğimi neden anlamıyorsun anne ?
Asıl düşüncemin bir babanın oğluna kıyamaması gerektiği olduğunu neden düşünemiyorsun ?

"Anlayışlı oğlum benim. Eminim alfanla iyi anlaşacaksın."

"Sen diyorsan öyledir anne."

Annem yatağımdan kalkıp odamın kapısından çıktığında derin bir nefes aldım. Yarın sabah alfam ile tanışacaktım.

Yarın sabah...
Kurtlar için yeni bir başlangıç olacaktı.

•••

"Park Jimin gidiyoruz!"

Babamın sesiyle, oturduğum koltuktan kalktım ve üstümü düzelttim. Bana Park Jimin demesine alışmıştım, hiçbir zaman oğlum dememişti zaten.

"Oğlum, Batı kabilesiyle iyi anlaş olur mu ?"

"Alfasının ne istediğine bağlı bir şey bu, kendisi karar veremez !"

Benim kararım hep size izin vermek oldu. O da güzeller güzeli annemin hatrı içindi.

Uzun koridorda ilerlerken Betaların bana olan bakışlarından kaçmaya çalışıyordum. Rahatsız edici bir şekilde beni süzmeleri hoşuma gitmemişti. Bu karşımdaki alfamın da hoşuma gitmemiş olacak ki yüksek sesle bağırmıştı.

"Herkes önüne dönsün !"

Başım eğik olduğundan gördüğüm tek şey ayakkabısıydı.

"Bana bak."

Verilen emirle omega iç güdülerim itaat etme hissiyle yanarken kafamı kaldırarak Jeon Jungkook'un gözlerine baktım. Kurdunun gözleri maviydi, bu da birini öldürdüğü anlamına gelirdi.

"Seni işaretlemeden önce bir kaç şey diyeceğim."

Kafamı sallayıp diyeceği şeyleri bekledim.

"Her şeyden önce Omega şunu bil."

Önce çevresini kontrol edip sonra kulağıma yaklaştı.

"Benim olan benimdir kurtçuk."

Demek istediği şey, eğer beni işaretlerse ona ait olacağımdı. Başkasıyla ona sormadan ilişki halinde olmayacaktım.

"Anladığımdan emin olabilirsin Jeon Jungkook."

Yüzüne bir sırıtma düşerken boynuma yaklaştı. Dişleri uzamaya başlarken hissettiğim acıyla inledim.

Ağzıma konulan eller inlememi yarıda keserken, boynumdan çekilen alfa bana baktı.

"Benim olan benimdir demiştim, Park Jimin. O ağzından çıkan inleme bile sadece bana ait olacak."

Sanırım bu alfayla başa çıkmak zor olacaktı.

•••

Ma Wolfie | JikookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora