MW-13

17.4K 1.1K 1.9K
                                    


Odaya sinirli adımlar ile giren Jungkook'la kaşlarımı çattım.

Bir günümüz olaysız geçmiyordu zaten, bu sefer ne olmuştu acaba ?

"Jungkook sorun ne ?"

"Kapa çeneni !"

Aniden gelen bağırışla, bunu beklemediğimden ürküp titremiştim.

"S-Sadece seni bu derecede sinirlendiren ş-şeyi öğrenmek istemiştim. Özür dilerim bir daha burnumu senin meselelerine sokmam."

Ondan bakışlarımı ayırıp, pencereye yöneldim. Ne yapsam elime yüzüme bulaştırıyor gibi hissediyordum. Artık mutlulukla dolu olacağım günlere geçebilir miydik?
Biraz daha bu her şeyi elime yüzüme bulaştırdığım zamanı yaşarsam intiharımın yakın bir tarihte olacağı kesindi.

Belime dolanan kollar ile istemsizce gülümseyip kendimi arkamda duran, kendimden daha fazla güvendiğim adama yasladım. Yanağıma öpücük kondurup, yüzünü boynuma gömdü.

"Özür dilerim. Sadece stresliydim."

Yüzünü boynuma gömdüğünden sesi boğuk çıkmıştı.

"Önemli değil, sorun ne ?"

Arkamdaki bedenden bir iç çekiş duyduğum sırada önüme dönüp, yüzlerimizin birbirine değmesine izin verdim. Dudaklarımız birbirinden sadece bir santim uzaktı.

"Antrenmanda biri sana laf attı, neymiş "çok güzelmişsin" filan işte benim de kafam attı çoçuğa girişmeye karar verdim ama çocuk bana düello teklif etti."

Gözlerimi olabildiğince açarak karşımda gözlerinden dahi kıskançlık akan çocuğa baktım.

"Düello mu ? Benim için bunu yapmamalıydın. Bunun için değmem biliyorsun."

"Hayır bilmiyorum. Benim bildiğime göre sen her şeye değersin."

Yanaklarım hafif bir kırmızı tonuna büründüğünde dudaklarımda onun dudaklarını hissettim.

"Birazdan düello için gideceğim, bu yüzden bana bol bol şans öpücüğü vermen gerek anlaşıldı mı kurtçuk ?"

Dudaklarımız mıknatıs gibi tekrardan birbirini çekerken demişti bunu değerli alfam.

Ardı ardına dillerimizin karıştığı öpücükler devam ettirmişti konuşmamızı. Öpücüklerimiz konuşurken biz susan taraf olmuştuk bu seferlik.

"Son bir öpücük daha Jimin."

Onun dudaklarına doğru ilerlerken dudaklarımızın arasına parmağını koyarak öpüşmemizi engellemişti.

"Bunu orada herkesin ortasında alacağım."

Derin ve fısıltılı bir sesle söylediği bu cümle kalbimi sıkıştırmıştı.

"Şimdi gidelim."

Elimi sıkıca kavrayıp beni düello alanına sürükleyen Jungkook'un adımlarına ayak uydurup onu takip ettim.
Gerçi etmeme gibi bir şansım yoktu ama olsun.

"Tam olarak nerde bu düello alanı ?"

"Geldik burda."

"Ne ara geldik ?"

"Sen birleşmiş elimize hayran hayran baktığın sırada."

Ma Wolfie | JikookWhere stories live. Discover now