°2°

11.5K 648 214
                                    


Evden çıktığım gibi merdivenleri hızlıca inmiştim asansöre binemiyordum kapalı alan korkum vardı ve o an kriz geçirmeye başlıyordum.

Aşağı inince evin balkonuna baktım Jungkook kollarını demire yaslamış bakıyordu. Kafamı sallayıp elimle içeri girmesi için hareket yapmıştım ama o omuzunu silkerek bakmaya devam ediyordu.

"SENİN UYKUN YOK MUYDU? GİDİP UYUSANA!!" Of layıp aynı şekilde oda bağırmaya başladı.

"KARIMI GÖZLÜYORUM ŞU AN UYKU MÜHİM DEĞİL. BAŞINA BİR ŞEY GELSE BABAN BENİ KESER KARICIM"

"AZ DAHA BAĞIRSAYDIN KİMSE DUYMADI ÖĞRETMENİM" Kırdığı potu fark edip ağazına hayali bir fermuar çekti. Onu takmadan dolmuş durağına doğru yürümeye başladım hava çok sıcaktı lanet olsun.

Durağa geldiğimde kısa zaman sonra otobül gelmişti şansıma boştu kim sabahın köründe biryere giderdiki tabiki biz öğrenciler.

Otobüste gitmeyi sevmiyordum ama Jungkook bey hergün spor arabasıyla hava ata ata okula geliyor ve herkesi etkiliyordu. Ben erkeklere selam verince yine azarı ben yiyordum. Ama o yapınca bir şey olmuyordu.

Bunları düşünürken okulun önüne gelmiştik. Uzun olan okul yolu bir şeyler düşününce kısacık oluyordu.

Otobüsten inip okula doğru adım atmaya başladım. Herkes sabah sabah okula geldikleri için lanet ediyorlardı hepsinin tek gözü kapalıydı dokunsan düşer ve yerde uyumaya başlarlardı.

Sabah sabah düşündüğüm şeyleri kafamdan attım ve sınıfa girdim. Herkes ders çalışıyordu...şaka şaka hepsi poposunu devirmiş uyuyordu. Ah evde olup sıcak yatağımda uyumak vardı ama bunun için Jungkook'u ortadan kaldırmalıydım.😧😧

Haftasonu bile doğru düzgün uyumama izin vermiyordu annem ve babamdan sonra başımı yiyen kişiydi o 'üzerini değiştir ve çalışma odasına gidip ders çalış anlamadığın yer olursa gel yanıma' Tanrım neden normal evli çiftler gibi sarılarak film izlemiyorduk ki?

Gece bile sarılarak yatsak sabah her tarafımız başke yerde oluyordu. Normal değiliz.

"Ne o Yun ne düşünüyorsun sabah sabah?"

'Kocamla neden normal olamadığımızı'

"Sabahın köründe okulda naden olduğumu?"

"Son sınıfsın ve yeni mi geldi aklına?" Sınıfın içine girdim ve sırama oturdum. Jin Young'da arkamdan geliyordu.

"Günaydın bu arada" hafifce gülümsemişti bende ona aynı şekilde karşılık verdim.

"Günaydın da gitsene sen sırana hadi" başını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Teklifimi kabul edene kadar gitmeyeceğim Yun" sıkıntıyla nefes verdim bu çocuğun benimle sorunu neydi?

"Teklifini kabul etmeyeceğim Jin Young lütfen artık ısrar etme ve git uykum var uyuyacağım" başımı sıraya gömüp gözlerimi kapattım ama saçımı okşayan ellerle takrar kaldırdım başımı.

"Dün gece ne yaptında yoruldun bu kadar hah?" Imalı ilamı bakınca göz devirdim ve kızgın bakışlarımı gönderdim.

"2. Saat sınav var gerizekalı ona çalıştım" dedim koluna iki tane geçirerek. Ama işlememişti.

"NE?!! Sınav mı var? Oha nasıl ya ben neden bilmiyorum"

"Çünkü beynini evde unutuyorsun" dedim sakin bir ses tonuyla alışmıştım onun bu tavırlarına her şeyi unutuyordu.

"Hadi şimdi git ve ben de uyuyayım" tekak başımı sıraya gömeceğim sırada başımda hissettiğim dudaklar ve iki saniye sonra duyduğum kızgın ses.

"JEON YUN DERHAL ODAMA GELİYORSUN!!!" Ahanda boku yedim valla yedim. Ben şaşkın şaşkın kapının önündeki Jungkook'a bakıyordum. Jin Young çok rahattı tabi.

"Sizin buna karışma hakkınız olduğunu sanmıyorum hocam..." diyerek alayla güldü. Karısıyım olum nasıl karışmasın. Al işte buraya geliyor. Tanrım burda kurtuldum evde ne yapacağım?

Jungkook, Jin Young'un yanına gelmiş onu her an öldürebilecekmiş gibi bakıyordu.

"Asıl sen...nasıl bir kızı istemediği halde öpersin?" Jin Young ellerini havaya kaldırdı ve alayla konuşmaya devam etti...yapma şunu daha fazla sinirleniyor.

"Sanki ırzına geçtim hocam..." dedi gülerek. Jungkook yumruklarını sıkıyordu ama bir öğrenciye vuramazdı onun yerine Jin Young'un suratına bir yumruk geçirmiştim.

Yumruğu beklemediği için şaşırmıştı ama ben yapmasam Jungkook yapacaktı ve bu yasaktı...

Jin Young hayal kırıklığıyla bana bakmaya başlamıştı...kimsenin canını yakmak istemiyordum ve bu sefer gerçekten kırmıştım kalbini. Üzgünüm Jin Young...

Jungkook gözleriyle dışarıyı işaret edince minik adımlarla onu takip ettim. Sanırım kızacaktı. Odasına girdiğimizde çaktırmadan kapıyı kitlemişti ben ise arkam kapıya dönük bir şekilde duruyordum.

Arkamdan beni saran güçlü kollarla yavaşca Jungkook'a döndüm.

"Seni korkuttuysam özür dilerim hayatım...sadece bir an seni ö-öperken sinirlerime hakim olamadım affet beni" gözlerini kapatmış alnını alnıma dayamıştı. Ellerimi yakasına götürdüm ve hafifce kendime çekip dudaklarımızı birleştirdim kısa zamanda karşılık vermişti ve belimde olan kollarını dahada sıkılaştırmıştı. Zil sesiyle birlikte ayrılmıştım ama o hâla dudaklarıma yöneliyordu.

"Zil çaldı Jungkook gitmeliyim...hem sen niye erken geldin?"

"Offf ya doruk noktasına geldiğimde neden böyle yapıyorsun bebeğim?"

"Sorumun cevabını alamadım"

"Senden ayrı kalamıyorum biliyorsun...erken den gelip sana göz kulak olmalıyım yoksa içim rahat etmiyor"

"Evde bana öğretmen gibi davranıp okulda neden kocammış gibi davranıyorsun?"

"Evde kocan gibi davransam okula kasıklarındaki ağrıyla gelirdin çünkü." Gözlerimi kocaman açıp hızlıca ittim ve kapının kilidini açıp oda dan çıktım ve sınıfa gittim.

Benimle uğraşmayı bırakmayacaktı...

my husband is a teacher || jjkWhere stories live. Discover now