Bölüm 23: Hür

1.8K 191 19
                                    

Yeni bir güne uyanmak hiç o gün kü kadar huzurlu olmamıştı.

O sabah,bambaşka bir sabah,
pencereden içeri süzülen sarı ışığı,kirpiklerimde dans eden güneş,
bambaşka bir güneşti.

"Sevilmek"denilen şeyin insana yaşattığı haz,başka hiçbirşey ile ölçülemezmiş.İlk defa tattığım bu tarifsiz duygu,durduk yerde aklımı sersemleştirmişti.Isırıp durduğum dudaklarımında anlamsız,aptal bir gülümseme yer etmiş,alçı tavanı selamlıyordum.

"Günaydın Tavan"

Soğuk,sert zemine yatmaktan tutulan belime götürdüm elimi.Diğer kolumun dirseği ile de yerden destek alarak ağır ağır doğruldum.

Boynumu iki yana çevirerek,iyice gerindim.

Ali,kanepede yoktu.

Ne zaman Ali'yi kapıdan yolcu etsem,
gözden kaybolana dek gidişini izler,
bir gün benimde Onun kolunda salına salına yürüdüğümü hayal ederdim.
Fakat kendimi kaptırdığım bu tatlı hayal,kapı eşiğinde bir başına durduğumu fark edince kuş misali uçup giderdi.

Kendi kendime söylenerek,utanç içinde bahçeye dönerken:"Dicle...Sen neler düşünüyorsun?Sana neler oluyor?Dicle!Ah Dicle'm,ah yarım akıllım!Kim dedi Sana hayal kur diye?İşine bak Dicle!Yürü Dicle yürü.Bulaşıkları yıka.Etrafı topla.Ayşenin de dediği gibi:"Şu hayatta sevmekten daha  faydalı şeyler var.".Kırarlar Seni.Üzerler.
Kalpleri kilitli.Sevmezler.Boşu boşuna yanarsın.Yandığınla kalırsın."Diye kolumu cimdirirdim.

Şu gönlüme,sevdanın çok önceden düştüğünü bilirdim ama kendime bile itiraf etmeye cesaret edemezdim.

İnsan,yıkılmayacağını bilirse daha bir cesaretle hayal kuruyor.

Kalp,kırılmayacağına güvenirse,daha bir aşkla seviyor.

Sevmeye korkan kadınlar,yanlış adamların edepsizce gurur duydukları eserleridir.

Ben,korkmadan sevdim.

Benim mutluluğumu,yas ile geçen 10 yılın ardından ilk kez hissedebildiği sevdaya tercih edecek kadar mert olan bu adam,hiçbir erkeğin kolay kolay yapamayacağı bir şeyi yapmış.
Duygularına gem vurup,her zaman bir nefes kadar uzağında ki kıza,asla dokunmamıştı.

Ruhuma dokundu.

Peki ama kim çıkardı,benim bir sevgilim olduğunu?Kim bu evde yaşayacağım iki gram huzuru bana çok gördü?Ali'yi bana karşı dolduran kim?Dilan yada İrem...

Bunu bulmadan önce tıpkı efendisine sadık bir köle gibi bir an evvel hazırlamam gereken köfte harcı ve taze sıkılmış portakal suyu için odadan çıktım.

***
Kaan,elinde tuttuğu bir kitapla beni bahçenin ortasında karşılamıştı.

"Geçme lakayt önümden ey Dicle
Hürmet et matem-i muazzamına"Diye  bir şiir okudu.Duymazdan gelerek adımlarımı sıklaştırdım.

"Gelme peşimden."Dedim.
Dinlemiyordu.

"Sevmek yasak mı?"Diye sordu.

"Beni sevmek yasak."Dedim.

"Beni beğenmedin mi?"Dedi.

"Sana bin defa teklifini asla ama asla kabul etmeyeceğimi söyledim."

"Güzel olduğun kadar küstahsın da"

"Peşimi bırak dedim bak yoksa çok kötü olacak."

"Ne inatçı kızsın."

Gün boyu her gittiğim yere geliyor,beni devamlı rahatsız ediyordu.Dış kapıda ki nöbetçi öğretmeni görünce lacivert üniformasının düğmelerini ilikler gibi yapıp "Saygılar hocam"diye durdu.

Dicle OlmakDonde viven las historias. Descúbrelo ahora