Bölüm 16:Gazel ile Ceza

1.8K 163 16
                                    

Günler günleri uğurlamış ve bir mübarek Cuma gününe daha erişmiştik.O gün hava açıktı.Gökyüzü masvaviydi.Güneş şımarık bir çocuk gibi her bulduğu köşeye giriveriyordu.Eriyen karların kaldırdığı toprak kokusu etrafa mis gibi yayılıyor,Amedliler bu bereketli sabah havasının evlerine dolması için pencerelerini sonuna kadar
açıyorlardı.

Aradan geçen günlerde Kaynanamı idare etmek adına Ali'ye yakın durmaya devam etmiştim.İşten
döndüğünde ceketini alıyor,ayağının altına terliğini veriyor,önünden şekersiz çayını eksik etmiyor,
aramızda yaklaşık 3 karış mesafe olacak kadar da yakınına oturuyordum.

Ona,dilimlediğim meyveleri elimle uzatırken Ali,bana neden böyle tuhaf davrandığımı soracak olduğu zaman kaynanam tıpkı bir kızıl tilki gibi kulaklarını dikip bize dikkat kesiliyordu.

Ali'ye ''Aman ağam erimsin,ağamsın,
evimin direğisin.Ben sana hizmet etmeyip te kime hizmet edeceğim.''
Diyordum tatlı tatlı gülerek.Ali,geçen zaman içinde artık bir karısı olduğunu kabul etmiş ve konaktaki varlığıma da iyice alışmıştı.

Esasında Onun,Bana alışmasında ahalinin büyük etkisi vardı.Gelip geçerken tanıdık tanımadık Herkes, sürekli bu bal ayındaki Damat ile evliliği hakkında konuşuyor,Onu tekrar tekrar tebrik ediyor ve nadiren de olsa nasihat ediyorlardı.

''Bir akşam oturmaya bekleriz Ağam.Yenge de gelsin.''

''İyi oldu bu iş.İnsan bir can yoldaşı istiyor yanına.Yalnızlık Allah'a mahsus evladım.Ölenle ölünmüyor.
İyi oldu iyi.''

''Dilber'in küçükmüş ama 2 seneye yetişir zaten.Seninle büyür işte gözünün önünde.''

Ali'nin son zamanlarda duydukları bunlarken nasıl alışmasın?

Fakat bir defasında yüreğim ağzıma gelmişti.

Sümbül Ana,durduk yerde''Şükür bu günleri de gördüm ya ölsem de gam yemem.''Diyince

Ali:''Ne oldu Ana?''Diye sordu.

''Aslanıma Kürd kızını almışım.O da memnun olmuş daha ne isteyim ama bir günden bir güne ''Ana Sen en iyisini yaptın''diye elimi öpmedin.''
Dedi.Ali,ağzındaki meyveyi yutar yutmaz dizi dibine oturarak anasının ellerinden öptü.

''Ana senin aslanının senin ellerini öpmek için sebebe ihtiyacı yok!Sen benim baş tacımsın bu eller için ölürüm ben.''Dedi.Sümbül Ananın yüreği titredi.Ali'nin ellerini avuçlayarak yüzüne,gözüne süre süre

''Ben ölem oğul.Sen yaşa!Kederin benim olsun.Ömrüm senin olsun.Sen daha bu ellerle oğullarını seveceksin,
onlarla...''

Ali,anasının buruşuk yüzünden ellerini yavaşca çekince Sümbül Ananın sözleri yarım kaldı.''Neden yüzün asıldı Alim''diye sordu.

Ali,bir bacağını toplarken diğer bacağını kaldırıp karnına doğru çekerek kolunu dizinin üzerine koydu.

''Ana sen ne dersin?''Dedi.

Ayağa kalktım.

''Çay içen?''Dedim.

''Otur''Dediler.

Bana ateş basıyordu.Sümbül Ana''Ne dermişim ben?Asılsız laf mı ederim?Ağaların boy boy oğulları oldu.Soyları sürer.Yamanoğlunun neyi eksik?''
Diyince soğuyan hava iliklerime kadar işledi.

''Ana,Allah ömür versin kardaşım var. Bu sene mezun olup ta dönünce tepe tepe kullanırsın''Dedi Ali.

''Lafı nereye götürirsin oglım.Benden sana hayır yok mu dersin.Açık konuş hele.''

Dicle OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin