BÖLÜM / 9

14.9K 796 248
                                    

"Sözleri karıştırmazsın değil mi?"

Yanımda yürüyen Selim'e ters bir bakış atarak "Yok artık. Abartma istersen," diye söylendim.

"Ne bileyim," dedi gülerek. "Sınıftan çıktığımızdan beri heyecanlandığını söyleyip duruyorsun."

"Sadece iki kere söyledim," dedim homurdanarak. Gülmeye devam etti.

Bugün şarkı söyleyeceğimiz gündü ve şuan Selim'le beraber müzik odasına doğru ilerliyorduk. Kulüpteki kimseyi tanımadığımdan partnerim konusunda tek seçeneğim vardı, o da Selim'di. Zaten o da benden başkasıyla söylemek istememişti. Tam bir hafta boyunca sık sık olmasa da söyleyeceğimiz şarkıya çalışmıştık. Selim'in karışmaması üzerine şarkıyı ben seçmiştim. Okulda, genelde öğle aralarında şarkıya çalışmıştık ve hocanın bizi beğeneceğini düşünüyordum. Selim'in sesi sandığımdan da iyiydi ve gerçekten iyi bir uyum yakalamıştık.

Zemin kata indiğimizde tam odanın önüne gelince birden Selim'in telefonu çalmaya başladı. Onunla beraber duraksayıp Selim'in konuşmasını dinledim.

"Efendim?"

"..."

"Ne?"

Selim'in telaşlı sesiyle birden bende telaşlandım. Karşıdan gelen sesin ardından "Hangi hastane?" diye sordu. Gözlerimi korkuyla açtığımda "Tamam," diyerek telefonu kapattı.

"Melis benim acilen gitmem gerekiyor. Annem bayılmış."

"Bende geleyim mi?" diye sordum telaşla.

"Yok, yok," dedi elini omzuma koyarak. "Tansiyonu düşmüş. Serum takmışlar, şuan iyiymiş ama ben bu halde burada duramam. Sen Duygu hocaya söylersin tamam mı?"

"Tamam, tamam, hadi git. Bana haber vermeyi unutma, merak ederim. Çok geçmiş olsun."

"Sağ ol," deyip koşarak gitti. Kısa bir süre ardından baktıktan sonra kapıyı çalıp içeri girdim. Herkes gelmişti. Tek eksik bizdik sanırım, zira ilk performansını sergileyecekler sahnedeki yerlerini almışlardı bile. Duygu hoca beni görünce "Melis hadi acele et, başlıyoruz," dedi. Programlanmış gibi direk Batu'nun olduğu tarafa ilerleyen ayaklarım hızlandılar. Duygu hoca Selim'in yokluğunu fark etmeyip sahnedekilere işaret verdiğine bir şey demedim. Sıra bana gelince öğrenirdi nasıl olsa.

Batu'nun yanına oturduğumda Batu bana döndü. Bu arada sahnedekiler şarkı söylemeye başlamışlardı.

"Selim nerede?" diye sordu kulağıma eğilerek. Aynı şekilde fısıldayarak karşılık verdim.

"Annesi rahatsızlanmış. Hastaneye gitti."

"Ciddi bir şey miymiş?"

"Tansiyonu düşmüş sanırım. Bayılmış."

Batu kafasını sallayarak önüne döndüğünde bende sahnedekilere odaklandım. İkisi de kızdı ve hareketli bir şarkı söylüyorlardı. Aslında sesleri güzeldi ama sanki bu şarkı onlar için değilmiş gibiydi. Ya da bana öyle gelmişti, bilemiyorum.

Kızlar şarkılarını bitirince Duygu hoca onlara teşekkür edip yerlerine geçmelerini söyledi. Onların peşinden bu sefer iki çocuk çıktı sahneye. Ağır bir şarkı söylemişlerdi ve ne yalan söyleyeyim, cidden iyilerdi. Onlar da şarkılarını bitirince sahneden indiler.

"Melis ve Selim," dedi Duygu hoca. "Sıra sizde."

Ayağa kalkarak Duygu hocanın yanına gittim.

"Hocam Selim'in annesi rahatsızlanmış. Acilen gitmek zorunda kaldı. Tekim yani ben."

"A, öyle mi? Ciddi bir şeyi var mıymış?"

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin