BÖLÜM / 4

159K 7.4K 757
                                    

"Melis! Hadi çıkıyoruz kızım!"

"Geldim anne!" diye bağırarak telefonumu aldığım gibi çıktım odamdan. Koşturarak merdivenleri indikten sonra babamın yanındaki yerimi aldım.

Bu gece, yani şimdi, Batulara yemeğe gidiyorduk. Son günlerde öğrendiğime göre Batu'nun ailesiyle, benim ailemin arasından su sızmıyormuş. Yani komşuluk bağları baya gelişmiş. Aynı bu gece olduğu gibi ara sıra birbirlerine yemeğe gidiyorlarmış.

Bu gecenin asıl konusu bendim. Batu'nun annesi Meral abla benim geldiğimi öğrenince benimle tanışmak için annemi aramış ve bizi akşam yemeğine çağırmış. Annem de seve seve kabul etmiş.

Hep beraber evden çıktıktan sonra karşı evin bahçe kapısından içeri girdik. Babam kapıyı çaldıktan birkaç saniye sonra kapı açıldı ve Deniz'in kime çektiğini anlamamı sağlayan, Meral abla olduğunu varsaydığım kadın bizi karşıladı.

Gözleri direk bana kayarken "Hoş geldiniz," diyerek bizi içeri buyur etti. Annemle sarıldıktan sonra babama bir baş selamı verdi ve bakışlarını bana çevirdi.

"Ay, Hande!" dedi anneme kısa bir bakış atarak. "Kızın çok güzel!"

Meral ablanın iltifatı annemi güldürür, beni utandırırken "Teşekkür ederim," dedim mırıldanarak.

"Gerçekler güzelim, gerçekler," dedikten sonra, "Annen söylemiştir büyük bir ihtimalle ama ben yine de söyleyeyim. Meral ben," dedi.

"Evet, biliyorum," dedim gülümseyerek.

"O halde gel bir sarılayım," diyerek beni kendine çekti ve sarıldı. Samimi tavrına gülümseyerek ben de ona sarılırken, Meral ablanın arkasındaki Batu'yla göz göze geldim. Yüzümdeki gülümseme yavaşça solarken babamın Batu'ya seslenmesiyle göz temasımız kesildi.

Meral abladan ayrıldıktan sonra Deniz'e de sarıldım ve hep beraber içeri geçtik. Salona geçip yerleştiğimizde Meral abla bana hitaben "E, Melis," dedi. "Annen İstanbul'da okuduğunu söylemişti. Neden gitmiştin ki?"

Herkesin bana odaklanması yerimde kıpırdanmama neden olurken "Aslında özel bir sebebi yok. İstanbul'da dedemler oturuyor. Tatillerde falan hep giderdik İstanbul'a. Seviyordum orayı. Orada okumak istedim bende," dedim.

Meral abla anladığını belli edercesine kafasını salladıktan sonra "Peki, yani özel değilse, lisenin bitmesine tek bir sene kalmışken neden döndün?" diye sordu. Gözlerim annemleri bulduğunda babamla ikisi hafifçe gülümsediler.

"Şey," dedim yerimde kıpırdanarak. "Biraz özel aslında."

"Ay, öyleyse hiç sormadım farz et güzelim. Acıkmışsınızdır. Hadi yemeğe geçelim," diyerek ayaklandı Meral abla. Önemsiz bir şeymiş gibi geçiştirmesi içimi rahatlatmıştı aslında. Çünkü geliş nedenim anlatabileceğim türde bir şey değildi.

Masaya otururken Meral ablanın yönlendirmesiyle Batu ve Deniz'in ortasında buldum kendimi. Tolga abi ve babam başköşelere geçerken, annemle Meral abla da yan yana oturdular. Meral ablanın servise başlamasıyla yemekte başlamış oldu.

Annemler oradan buradan konuşurken onları dinliyor ve benimle ilgili olan kısımlarda konuşmaya katılıyordum. Bunun dışında da sağımda oturan Deniz'e muhabbet ediyordum. Batu ise sadece dinliyor, hiç konuşmuyor ve yemeğini yiyordu. Sadece ara sıra benden ekmek veya tuz gibi şeyleri uzatmam için ricada bulunuyordu.

Yanımda oturuyor olması nedense biraz çekinmeme neden olmuştu. Aslında iyi birine benziyordu ama gizli bir tarafı varmış gibiydi. Bana olan bakışları tuhaflaşmaya başlamıştı. Sanki gözlerimin içine bakarak beni çözebilecekmiş gibi saçma bir duyguya kapılıyordum.

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin