BÖLÜM / 32

3.7K 234 68
                                    

Oy ve yorumları ihmal etmeyelim lütfen, keyifli okumalar.🥀

⚡⚡⚡

"Hadi Batu, geç kaldık!"

"Tamam be geldik," diyen hödük ayakkabılarını giyip ayağa kalktı. O kalkınca kapıda bizi geçiren anneanneme sarılıp öptüm.

"Görüşürüz Menekşe Sultan."

"İyi dersler kızım. Allah zihin açıklığı versin."

"Görüşürüz Menekşe anneanne," diyen Batu'yu kolundan sürükleyerek bahçe kapısına doğru ilerledim. Anneannem arkamızdan gülerken Batu kolunu çekmeye çalışıyordu.

"Tamam, kızım çekiştirmesene," diye söylenen Batu'nun kolunu bırakıp sinirle ona baktım.

"Sabah seni kaldıracağım diye yapmadığım şey kalmadı. Senin yüzünden geç kaldık."

"Sanki dünyanın sonu!" dedi alayla. Ona kötü kötü bakıp "İyi be ne halin varsa gör. Ben gidiyorum," diyerek onu geçtim ve hızlı adımlarla yürümeye başladım ama çok geçmeden kolumdan tutulup durduruldum. Batu kolunu omzuma atarak "Tamam, prenses sinirlenme," dedi.

Ona cevap vermeyip yürümeye devam ettim. Aşırı dengesiz biriydi. Bir anda parlıyor ve sonra yine bir anda yumuşuyordu.

Üniversite anneannemlerin evine yakın olduğu için şanslıydık. Okulla ev arası 15-20 dakikalık bir mesafedeydi. Bu sayede de yürüyerek gidebiliyorduk.

Batu'yla oradan buradan konuşarak okula geldiğimize çantamdan telefonumu çıkardım ve Selin'i aradım. Evet, Selin de bu okuldaydı ve hatta aynı bölümdeydik.

Selin kantinde olduğunu söyleyince Batu'ya dönerek "Ben kantine, Selin'in yanına gidiyorum," dedim.

"Tamam. Sen git, benim öğrenci işlerinde küçük bir işim var."

Tam "Tamam," deyip gidiyordum ki karşıdan gelen bir kız "Batu!" diye bağırıp bize doğru koşunca şaşkınlıkla kalakaldım. Sarışın kız yanımıza gelince bir anda Batu'nun üzerine atladı ve onu ahtapot misali sardı. Şaşkınlığım bilmem kaç katına çıkarken Batu kızı hızla kendinden uzaklaştırdı.

"Yeliz, senin burada ne işin var?"

Batu'ya baktığımda onun da fazlasıyla şaşkın olduğunu görebiliyordum. Aramızda tek mutlu kişi Batu'nun dibinde duran kızdı sanırım.

"Burada okuyorum," dedi kız adeta şakıyarak ve konuşmaya devam etti. "Seni bir daha göremeyeceğimi sanıyordum. Taşındığınızda o kadar çok üzülmüştüm ki!"

Demek bu Yeliz denen kız Batu'yu Bursa'dan tanıyordu. Aslında her ne kadar meraktan çatlasam da onları yalnız bırakmanın daha iyi bir fikir olacağını düşündüm ve beni fark etmeleri için hafifçe boğazımı temizledim. İkisi de bana dönerken kız sanki beni ilk kez görüyormuş gibi şaşırdı.

"Batu ben gidiyorum," dedim ve tam ilerleyecekken Batu bir anda kolumdan tutarak beni kendine çekti ve "Dur seni Yeliz'le tanıştırayım," dedi. İkimiz de şaşkınca Batu'ya bakarken istemeyerek elimi uzattım ve yüzüme yalancı bir gülücük kondurup "Merhaba ben Melis," dedim. O da aynı benim gibi elini uzatıp "Yeliz," dedi ve "Batu'nun arkadaşı mısın?" diye sordu. Batu'ya kısa bir bakış attıktan sonra "Evet," dedim. Yeliz "Hım," diyerek beni göz hapsine alırken tekrar Batu'ya döndüm.

"Selin bekliyor beni. Görüşürüz sonra," deyip yanlarından ayrıldım ve kantine doğru ilerledim. Aslına bakarsanız çok tuhaf hissediyordum. Bunca zaman sonra Batu'nun yanına ilk defa Deniz'den başka bir kız görmüştüm. Ayrıca kız Batu'ya sıkıca sarılmıştı.

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin