BÖLÜM / 39

3.4K 231 32
                                    

Multi 🖤

Bonus bölümümüz gelsin dedim :') Keyifli okumalar.🥀

İzmir'e döneli neredeyse bir hafta olacaktı. O lanet mezuniyet gecesinden sonra Batu tekrar Cüneyt'le karşılaşma ihtimalinden dolayı beni bir an olsun yalnız bırakmamıştı. Stres dolu günlerimiz çabucak geçmiş ve okulumuz bitmişti. Kızlardan ve dedemlerden ayrılmak her ne kadar zor olsa da yakın bir zamanda düğünüme geleceklerini bildiğimden çok da üzülmemiştim aslında.

Sadece biz değil diğerleri de okulları bitince veya tatile girince İzmir'e gelmişlerdi. İlk olarak Egemen üniversitesini bitirmiş ve avukat olmuştu. Yakın bir zamanda da babasının bürosunda işe başlayacaktı. Bahar tıp okuduğu için iki senesi daha vardı. Barış'ın da okulu bitmişti ama Bahar için okulunu uzatıp Ankara'da kalmaya devam edecekti. Mert ise aramızda en dertlimizdi. Okulu bitmişti bitmesine ama temelli İzmir'e dönemiyordu. Anlattığına göre Samsun'da biriyle tanışmıştı ve bu tanıştığı kişiyi biz de tanıyorduk. Daha doğrusu ben diğerlerine göre daha iyi hatırlıyordum. Nasıl olmuştu bilmiyordum ama Mert o kıza âşık olmuştu. Hayatında ilk kez birini gerçekten seviyordu ve geçtiğimiz bir sene boyunca birçok zorlukla karşılaşmıştı. Tabii en büyük sorunu âşık olduğu kızın bir sevgilisinin olmasıydı. Ondan vazgeçmeye niyeti yoktu ve işe Samsun'da başlayacağını söylemişti. Kısacası İzmir'e temelli olarak değil, tatile gelmişti.

Gözlerimi tavandan ayırarak düşüncelerimden sıyrıldım. Daha yataktan kalkmadan aklım bin bir çeşit şeyle dolmuştu. Yavaşça doğrulduktan sonra ayaklarımı yataktan sarkıttım. Tam ayağa kalkmak üzereyken odamın kapısının pat diye açıldı ve Batu içeri daldı. Kapıyı kapatıp hızla yanıma gelirken yüzünden sinirli olduğunu anladım ve kaşlarımı çatarak ona baktım.

Batu yanıma gelir gelmez kolumdan tutarak beni ayağa kaldırdı ve "Prenses hadi gidiyoruz," dedi.

"Nereye?" diye sordum anlamayarak.

"Nikâh dairesine. Her şey hazır zaten, hadi gidip evlenelim," dediğinde şaşkınlıkla güldüm.

"Delirdin mi Batu? Zaten dün gidip düğün tarihi almadık mı biz? Hem de sadece iki hafta sonrasına!"

"Olsun," dedi çocuk gibi omuz silkerek. "Ben daha fazla beklemek istemiyorum."

Gülerek elimi yanağına koydum.

"Yok öyle yağma Batu Bey. Tarihi ne zamana aldıysak düğünü de o zaman yapacağız. Ayrıca daha birçok eksiğimiz var. En basitinden daha yaşayacağımız evi bulmadık farkında mısın acaba? Şimdi evlensek bile ev yokken ne yapabiliriz?" diye sordum alayla. Elini saçına atarak karıştırdı.

"Doğru ya... Ah, ama Kenan abi geçen gün bir eve bakmamızı söylemişti. Hadi hemen giyin de gidip bakalım!"

"Tamam," dedim çocuksu heyecanıyla içten içe eğlenirken. "Bugün gideriz ama izin verirsen kahvaltı yapayım."

"Aslında bende kahvaltı yapmadım," diyerek sırıttı. Gülerek kafamı iki yana salladım.

"Aklın hala bir karış havada ama gelmiş evlenelim diyorsun Batu!"

ღ ღ ღ

Batu'yla birlikte Merve ablanın hazırladığı kahvaltı masasına oturup bir güzel karnımızı doyurduktan sonra babamın geçen gün kartını verdiği emlakçıyı aradım ve yarım saat sonra bakacağımız evde buluşmak üzere sözleştik.

Evi babam bulmuştu ve bizim evlere yakınlığından dolayı yer olarak tüm herkesin onayını almıştı. Bize de gidip eve bakmak kalıyordu.

Hazırlanıp evden çıktıktan sonra üç sokak ötedeki eve gittik. Emlakçıyla evin bahçesinde buluştuktan sonra eve girerek gezdik. Emlakçının dediğine göre yapılalı birkaç sene oluyordu. Ayrıca yapısı olarak bizim evi andırıyordu. Sadece bizim evden daha küçüktü ve bunun bizim için sorun olmayacağını düşünüyordum. Sonuçta iki kişiydik.

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin