Jongin yatakta sırt üstü yatan Yifan'ın sırtına çıkmış kahkaha atarak zıplıyor, Yifan da ona durması için yalvarıyordu. En yakın arkadaşıyla sevgilisini böyle görmek garipti biraz ama içinden kendine kızdı hemen.
Yifan da en yakın arkadaşıyla Jongin'i yatakta üst üste görse garip bulurdu değil mi?
Silkelenip uzun zamandır görüşmemiş olan aileyi bir an önce rahat bırakmak için ağzında bir şey gevelemeden konuştu. Bu sırada kedi çocuk da babasının sırtından inmişti.
"Otelde kalmak zorunda olduğunuz için üzgünüm. Biliyorsunuz dairem tek odalı ve salonu Jongin için oda haline getirdim. Başka odamız yoktu, aslında pisiciğe benim odamda kalırlar dedim ama o moruklardan zor kurtuldum tekrar aynı evde kalamam dedi."
Kendi söylediğine gülerken Jongin yanında duran yastığı sevgilisine fırlatmıştı.
"Neden ifşa ediyorsun beni Sehun?"
Ve söylediği cümleyle odadaki herkes gözlerini pörtleterek Jongin'e döndü. Baekhyun gayet ciddi bir sesle konuşmaya başladığı esnada kedi çocuğun sırtından aşağı birkaç damla ter kayıyordu.
"Ne zamandır Sehun'a hyung denmiyor Wu Jongin? O senin değil bizim arkadaşımız. Biliyorsun saygı çerçevesinden çıkmana asla müsade etmem. Karşındaki kişi Sehun olsa bile."
Sehun gergince gülümseyerek elini abartılı hareketlerle sağa sola salladı.
"Hayır hayır Baek! Bana hep hyung diyordu ama ben zorla Sehun dedirttirdim. Gerçekten!"
"Niye peki? Kaç yaş var aranızda, sana saygısızlık etmesine izin verme Sehun, lütfen. Zaten senin evine yerleşmesi çok emri vaki oldu, hâlâ mahcubuz."
"Saçmalama, ha sen kalmışsın ha senin oğlun. Ne farkı var? Çekinecek ya da mahcup olacak bir durum yok ortada, ayrıca biz Jonginle ev arkadaşıyız artık, aramızda resmiyet olmasına gerek yok."
"Sen öyle diyorsan... Yine de içim rahat değil."
Sehun omzunu silkerek asıl konuya geçti.
"Evimde yatmanız için ağırlayamasam da akşam yemeği için ağırlamak istiyorum. Bu akşam bize gidelim, hem Jongin de size bir şeyler pişirir. Değil mi Jongin?"
Hala az önce kırdığı potun şokunda olan kedi çocuk rengi atmış yüzü ve aşağı kıvrılmış dudaklarıyla başını salladı. Sehun ailesi burada olmasaydı belinden çekip asılan yüzünün her bir noktasını öperdi. Yemekte herhangi bir gaf yapmamaları için dua ederek geçirdi tüm gününü.
Beraber eve gittikten 20 dakika sonra Sehun ve Jongin mutfağa girmiş yemek yapıyorlardı. Jongin sessizce fısıldayana kadar mutfakta sadece bıçak ve su sesleri duyuldu. Bir de kızgın tavaya atılan birkaç domatesin.
"Sence anlarlar mı Sehun?"
Sehun tek kaşını kaldırarak biberleri doğramaya devam etti, spagetti için Baekhyun'un favori sosunu yapıyordu.
"Uzak durursak anlamazlar. Yani öyle umuyorum. Etrafta hiçbir şey bırakmadın değil mi?"
"Hayır bırakmadım. Prezervatifleri bile çöpe attım. Tanrım! Bu hale düştüğümüze inanamıyorum."
Sehun sinirden sesi yükselen sevgilisinin dudaklarını işaret parmağıyla kapatarak kızdı.
"Şşşt, sessiz ol duyacaklar şimdi! Hem ne demeye prezervatifleri çöpe attın? Üstünde bunlar Jongin ve Sehun'un sevişmesi için üretilmiştir falan mı yazıyordu?"
31-Yanan Çıralar Senfonisi
Start from the beginning
