28-Dijital Saat Yüzünden Ölümden Dönen Adamın Hikayesi

4.1K 354 192
                                    

"Ne demek bu kadar bavul götüremeyiz?!"

Jongin dehşete düşmüştü. Sehun onun sadece tek bavul alabileceğini söylüyordu, Fiji'ye nasıl tek bavulla giderdi? Sarı renkte olanı kendine doğru çekip kulpunu sıkıca tuttu.

"Tek bavul götüreceksem bunu götürürüm, sende eşini alırsın aynısından var. Tamam halledeceğiz."

Kendi kendine kafasında hesap yapıyor ve erkek arkadaşının bavulundan ne kadar yer çalabileceğini düşünüyordu. Bir eli belinde diğer eli çenesindeydi. Gözü bavulların arasında gidip geliyordu.

"Jongin iyi misin? Bu bavulun içinde seyahat etmek istiyorsan büyüklüğü tabii ki ideal ama bakar mısın şuna?"

Eliyle işaret ederken göz devirdi. Kedi çocuk tek ayağını sürekli yere vuruyordu.

"Sadece 5 gün kalacağız. Küçük bir bavul bize yetecektir. Hem oradan da alışveriş yaparız."

"Tamam işte, oradan aldıklarımızı büyük bavul götürürsek daha rahat getiririz. Bana güven."

"O zaman sen taşırsın. Orada omuzların yandığında havaalanında bunu nasıl sürükleyeceksin merak ediyorum."

"Para vereceğim, görevliler taşıyacak."

"Çok zekisin. Yanımızda görevliler varken sana dokunmam, haberin olsun."

"Bende sana dokunmam zaten, hah."

"İyi, hazırla bavulunu. Benim bavulum hazır nasıl olsa."

Mutfağa doğru yürüyen Sehun'un arkasından bakan kedi çocuk derince iç çekti. Gerçekten yanlarında görevliler varken ona dokunamazdı değil mi? Biri onları görebilirdi. Dokunmazdı işte. Belki o da yanında görevli olmadan taşıyabileceği bir bavul hazırlayabilirdi. Aklına gelen fikirle gülümsedi ve kulaklarını birkaç kez salladıktan sonra gülümseyerek mutfaktaki adama seslendi.

"Sehuuuun, ikimizin tüm eşyalarını bu sarı valize koyalım sen taşı olur mu? Hem senin güneş kremini deodorantlarını falan çıkarırız aşkım! Ne gerek var oraların güneşi de yakmaz. Sığarız buna."

Sehun tatil fikri için pişman olmuştu çoktan. Mızmız bir kediyle tatile çıkmak onun neyineydi?

"Olur."

************

"Sehun ben açım."

Büyük olan koltuğun yan tarafından aldığı broşürü karıştırırken gözlerini devirdi.

"Daha 20 dakika önce kafam kadar muffin yuttun."

"Yuttun derken? Yedim. Kemirdim hatta."

"Evet evet, kendini dışarıdan görmediğin için öyle geliyor. Tatlı görünüyordun gerçi."

Jongin iki elini de yanağına koyup gözlerini kocaman açtı. Resmen sevgilisine aegyo yapıyordu.

"Tatlıysam bana tekrar muffin alır mısın? Ama muzlu istiyorum. Vanilyalı da olabilir."

"Uçaktayız, maalesef ne verirlerse onu yiyeceğiz."

Jongin bıkkınca yerinde omuzlarını ve dizlerini sallamaya başladı.

"Bu sıralar çok ilgisizsin Sehun. Her isteğimi reddediyorsun!"

Sarışın olan şaşkınca kaşlarını kaldırıp tek eliyle kendini işaret etti.

"Ben mi ilgisizim? Ben? Daha sabah... Boynumu mahvettin ve bende izin verdim!"

Gömleğinin yakasını açarak morarmış yerleri işaret etti.

Hello Kitty//SekaiWhere stories live. Discover now