31-Yanan Çıralar Senfonisi

3.1K 324 470
                                    


Yifan ve Baekhyun'un tuttuğu otel odasında cenazenin bitmesini ve babalarıyla bir an önce hasret gidermeyi bekliyordu kedi çocuk. Planlarında bu akşam beraber yemek yemek vardı. Telefonuyla oyalanırken açılan kapıyla dikkatini oraya yöneltti. Yifan'ın uzun adımlarla odaya girdiğini gördüğünde koşarak kucağına atladı.

"Bebeğim, çok özledim seni."

Jongin güçlü kucaktan inip kafasını babasının omzuna yasladı.

"Bende seni çok özledim. Babam nerede?"

"Aşağıda, eski bir arkadaşını görmüş. Gel oturalım şöyle."

Beraber yatağa oturduklarında kedi çocuk babasını göğsünden iterek yatırdı ve karnına kafasını koydu. Ne olursa olsun onu asla bırakmayacak adamın nefes aldıkça inip kalkan karnı esmeri gülümsetmişti.

"Nasıl gidiyor Jongin? Okulun, çevren, Japonya... Her konuştuğumuzda iyi olduğunu söylüyorsun ama her şey yolunda mı?"

"Her şey yolunda baba. Gerçekten. Geldiğim için beni pişman eden hiçbir şey yok. Sadece sizi çok özlüyorum."

Yifan derin bir iç çekerek oğlunun saçlarını okşadı.

"Bizi de zora sokan tek şey senin özlemin. İnanmayacaksın ama Baekhyun her gün senin yatağına yatıp ağlıyor, kazaklarını giyiyor."

Jongin kıkırdayarak doğruldu ve dirseğinden destek alıp oturdu.

"Yalancı, her defasında gitsen de şu dağınıklığından kurtulsam diye söyleniyor sanki evi kendisi temizliyormuş gibi."

Yifan kocasının o sevimli halleri aklına gelince gülümsedi.

"Yalan değil, onlar işin şakası. Senden başka neyimiz var ki Jongin? İkimizin de her şeyi sensin."

Kedi çocuk gözleri dolarak babasına sarıldı, biyolojik ailesi olsa bile bundan daha çok sevemezlerdi onu.

Baba oğul birbirine sarılmış bir haldeyken Baekhyun içeri girdi neşeyle. Yatakta yatan ikilinin üstüne zıpladı, Yifan'ın çığlıklarını es geçip oğluna sarıldı.

"Bacağımı kırdın Baekhyun az yavaş ol!"

"Aman ne kırılacak be eşşek kadarsın, değil mi bebeğim?"

Jongin keyifli mırıltılar çıkararak ikisinin ortasına yerleşti, uzun zamandır bu kadar huzurlu hissetmiyordu.

"Hiç cenazeye gelmiş gibi değilsiniz."

"Formalite icabı geldik çünkü, ama baban ağladı."

Yifan kaş çatarak Baekhyun'un kolunu sıktırdı.

"Yalan söyleme çocuğa, hava değişiminden gözlerim sulandı."

"Uçakta içtiğin gazoz da gaz yapmıştır zaten o hıçkırıkların açıklaması olamaz."

Jongin hayretle babasına döndü ve elini tuttu.

"Ağladın mı baba? Hani sen hiç sevmezdin, Kerkenez Dongwon derdin?"

"Ölmüş gitmiş adam, konuşma artık arkasından öyle. Sevmezdim pek ama hukukumuz vardı canım, aman."

Jongin şımarmaya doymayınca hala konuşmaya devam eden babasının üzerine çıktığı esnada kapı iki kez tıklatıldı. Baekhyun kimseyi beklemediği için şaşırarak kilitli kapıyı açmaya gitti. Yifan ve Jongin hala boğuşuyordu yatakta.

"Sehun? Geçsene içeri."

Sehun uzun zamandır görmediği arkadaşına sıkıca sarıldı ve boğazına takılan yumruyu boşvermeye çalışarak odaya girdi.

Hello Kitty//SekaiWhere stories live. Discover now