FİNAL

8.4K 489 63
                                    


Bu hikayenin sonuna gelmiş bulunmaktayız başından beri yanımda olup bana destek olan herkese tek tek çok teşekkür ederim. Çok fazla olumsuzluk yaşadım fakat sonunda final kısmını yazabildim. İnşallah beğenirsiniz. Hepinizi çok seviyorum. 

Not: Bitmesini istemeyen arkadaşlarım var onları üzmemek adına özel bölüm atmaya çalışacağım ama söz vermiyorum.

Keyifli okumalar :)

Mehmet 1 hafta boyunca hem işleri yoluna koymakla uğraşmış hem de bir yandan Süreyya'sına sürpriz olarak evi yeniden döşemeye başlamıştı. Herşeyin en güzeli Süreyya'sının olsun istiyordu. O eski tek düze soğuk mobilyalar gitmiş yerine cıvıl cıvıl rengarenk sevdiğine yakışan mobilyalar gelmişti. Bal kızıyla ve sevdiğiyle sıcacık bir yuvası olsun istiyordu. Bir haftayı onlarsız geçirmek oldukça zor olmuştu Mehmet için,hafta ortasında dayanamayıp iki saatliğine görmeye gitse de yetmemişti. Şükür ki yarın hasretliği bitiyordu. Sabahtan Muğla'ya gidip hazırlıklara yardımcı olacaktı. İlk seferinde olduğu gibi değildi Mehmet. Bu defa kalbi göğüs kafesini yırtarcasına atıyor, çölde bir damla suya hasret kalmış bedeviden beter hasretlik çekiyordu. Geçmişi hiç yaşanmamış sayıyordu sanki Süreyya'dan öncesi yokmuş gibi sanki onunla doğmuş gibiydi.

Selin ise düğün günü yaklaştıkça kendini sakinleştirmekte zorlanıyordu. Dile kolay sevdiği adama kavuşacak onunla bir aile olacaktı hemde yanında tatlı mı tatlı hediyesiyle. Günün sonunda koşuşturmacanın yorgunluğuyla kendisini odasına atmış yemeğe kadar biraz kestirmek istemişti fakat ne mümkün annesi Gül Hanım aşağıdan feryat figan bağırıyordu.
"Seliiiinnn."
"Kız Allah canını almasın nereye kayboldun yine gören de ben evleniyorum sanır küçük hanımdaki rahatlığa bak"
Selin topuklarını vura vura aşağı inmeye bir yandan da söylenmeye başladı.
"Off anne ya hazır işte herşey yorgunluktan ölüyorum ne var azıcık dinlensem."
"Sus kız Mehmet'im diye ayılıp bayılmayı biliyosun ama."

Selin Mehmet'in adını duyunca her zamanki gibi ne kalbinin hızlanmasına ne de yüzündeki sırıtışa engel olamadı.
"Biliyorum dimi."
"Deet. Utanmaza bak. Kız sen edepsiz misin annenin yanında geldiğin hale bak tövbe tövbe."

Selin annesiyle tatlı sert atışmasından sonra Gül hanımı köşeye sıkıştırmış bir yandan pamuk yanaklarını öpüyor bir yandan koskoca kadını gıdıklamaya çalışıyordu. Gül hanım bir yandan kızını durdurmaya çalışsa da aslında içten içe o da bayılıyordu kızının bu hallerine. İkilinin gülüşmeleri taa bahçe kapısındaki Murat Bey ve Bade'ye kadar gelmişti.

"Bade'cim görüyorsun değil mi bu yaramaz hanımlar iş var diye bizi evden gönderip güle oynaya eğleniyorlar."
"Evet dedecim."
"Hadi gel bakalım bu kadar neye gülüyorlarmış."

Murat Bey elindeki anahtarla usulca kapıyı açmış içeri girmişlerdi. Murat Bey yüzünde kocaman bir gülümsemeyle hayatının en önemli iki kadınına bakıyordu. Bir an sonra yanındaki minicik yüreğin de yüzünde buruk bir gülümsemeyle aynı manzarayı izlediğini fark etti.
Hemen bu duruma müdahale etmek için boğazını temizleyip konuştu:

"Süreyya dünya kadar iş var dediniz ne yapıyorsunuz siz bırak bakalım anneni."

İstemeden de olsa biraz sert çıktığını fark eden Murat Bey kızının kırgın bakışlarına karşılık gözleriyle Bade'yi işaret etti. Bu küçük yüreği onarmak için çok çaba gerekecekti anlaşılan. Selin babasının işaretiyle neden sert çıkıştığını anlayarak bütün ilgisini Bade'ye verdi. Kucaklayarak sulu sulu öpücüklere boğduğu kızı hanimiş benim bal kızım çok mu özlemişim ben onu diyerek seviyordu.
Murat Bey ve Gül Hanım ise nemli gözlerle bu güzel manzarayı izlemekle yetindiler. Selin Bade'yi kucağından indirmeden odasına gitti. Bade'yi yatağa bırakarak kendisi de yatağa uzandı. Elindeki telefondan Mehmet'i arayarak hoparlöre aldı. İkinci çalışta telefona cevap veren Mehmet karşıdan Süreyyasının sesini beklerken bal kızı kıkırdayarak;
"Nasılsın babacım?"
"İyiyim bal kızım benim bitanem sen nasılsın."
"Bende iyiyim baba. Seni özledim sadece."
"Bende seni özledim prensesim yarın sabah oradayım birlikte güzel bir kahvaltı yapar özlem gideririz."
"Tamam babacım."
"Süreyya ablan nerde kızım ver bakalım onunda bir sesini duyayim."
"Yanımda baba o seni duyuyor şu an."
"Bak sen küçük hanim beni dinliyor ama ses vermiyor demek."
Sitemiyle birlikte kulağına dolan kıkırtılar Mehmet'in yüzünde kocaman bir gülümsemeye neden olmuştu. Bütün ömrünü bu iki kıkırdak hanımın yoluna sermeye hazırdı.
"Nasılsın hayatım bitirebildin mi şu çok gizli işlerini."
"Bitirdim Süreyya'm sizde durumlar ne bitti mi hazırlıklar eksik bir şey kaldı mı?"
"Bitti sayılır bizde de. Bugün gelinliğim hazırmış onu gidip aldım geriye zaten pek bir şey kalmadı. Senin damatlığın hazır dimi."
"Hazır bebeğim her şey hazır sen merak etme."
"Tamam aşkım ben şimdi kapatayım biz bal kızımla yemek yemeğe iniyoruz."
"Ohh valla benim hitaplarımı da ele geçirdin pabucum dama atıldı sanki alınıyorum bak."
"Olur mu babası seni çok seviyoruz biz."
"Evet baba seni seviyoruz."
"Peki bakalım güzelliklerim gidin karnınızı doyurun bende sizi seviyorum yarın görüşürüz. "
"Görüşürüüzz."

İLLEGAL AŞKLARWhere stories live. Discover now