Jongin sulu gözlerle bir süre karşısındaki adama baktı ve sonra kafasını onun omzuna yasladı, zaten karnı da ağrıyordu, mızmız bir sesle konuşmaya başladı.

"Gittiğin gece anladım."

"Gittiğim gece mi? Nereye gittiğim gece?"

"Sung Kyung'a. Ya da başka bir kadına. Kime gittiğini bilmiyorum. Sabah geldiğinde göğsünde bir sürü morluk vardı."

Sehun'un içi pişmanlıkla kavruldu, Jongin'i unutmak için gittiği kadınların, izlerin, gecelerin... Hepsinin farkındaydı küçük olan demek ki.

"Özür dilerim."

"Dileme, o zamanlar öyle çok üzülmeseydim sana karşı ne hissettiğimin farkında olmazdım sanırım."

"Sen hislerinin farkında olmasan bile ben sana gelirdim. Geldim de. Geçmişi düşünmeyelim olur mu? Geleceği de düşünmeyelim. Böylesi bizim için daha iyi olacaktır. Anı yaşayalım, birlikte olduğumuz her dakikanın tadını çıkaralım."

Jongin sadece kafasını salladı ve yattığı omza iyice gömüldü. Sehun'un omzu da kucağı gibi çok rahattı.

"Burada uyuyabilir miyim?"

"Yatağa götüreyim seni, sırtın ağrır böyle."

"Ağrımaz çok rahatsın."

Sehun başka bir şey demeye fırsat bulamadan kucağında mırlayan bir kediyle kalakaldı.

*************

Jongin 3 günün sonunda okula gidip sınavına girmişti. Sehun'un çalıştırması sayesinde iyi geçen sınavdan sonra okuldan çıkıp eşyalarını toplamak için eve gidecekti ama telefonun çalmasıyla durdu bahçede, kar hafifçe atıştırıyordu.

"Efendim hyung?"

"Bana hyung demen garip hissettiriyor."

"Adınla seslenmek de bana garip hissettirir, ahjussi dememek için zor tutuyorum kendimi."

"Yok artık, abartma istersen. Sehun desen ne çıkar?"

"Utanırım. Hem niye aramıştın sen?"

"Çıktın mı diye soracaktım. Hava kötü, seni ben alayım okuldan."

"İşe gitmedin bugün, benim için çıkma. Taksiye binerim şimdi."

"Başka işlerim vardı, dışarıdaydım o yüzden. Bekle işte kapıda, geliyorum şimdi."

"İyi bekliyorum."

"Görürüşürüz."

5 dakika kadar sonra tanıdık arabayı gören Jongin hemen ön kapıyı açıp içeri girdi ve çantasını arka koltuğa fırlattı.

"Nasıl geçti sınavın?"

"İyi geçt- OHA!"

Sehun saçlarını platinimsi bir sarıya boyatmıştı ve o an Jongin'in gözüne doğunun doğan ilk güneşi gibi gelmişti.

"Aman tanrım hyung bu kadar... Çok yakışmış!"

Sehun biraz utanarak gülümsedi.

"İlk kez boyuyorum, hoşuma gitti ama biraz tuhaf gibi. Aynaya bakınca bir değişik oluyor."

"Değişik ama çok güzel! Keşke daha önce boyat deseydim."

"Bu kadar beğeneceğini bilseydim daha önceden boyatırdım."

Jongin koltukta biraz geriye yattı ve hülyalı hülyalı büyük olanı izlemeye başladı.

"Ben senin her halini beğeniyorum."

Hello Kitty//SekaiWhere stories live. Discover now