♣43♧ 2. Kısım

3.3K 149 24
                                    

Daha önce bahsettiğim 'Acil GAY Aranıyor!' kitabımın giriş bölümünü yayınladım. Yeni bir mizah kurgusuyla karşınızdayım! Medyada hikayenin kapağı var. Desteklerinizi eksik etmeyin, lütfen. Bölüm bitince o kitabıma bakarsanız çoook sevinirim.

43. Bölüm 2. Kısım

Miraç'tan...

Gözlerimi zorlukla aralarken nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Boğazımda biriktiğini hissettiğim yumru nefes almamı zorlaştırıyordu. Saatler boyu koşan bir atlet gibi nefes nefese kalmış olmam da nefes almamı gerektirdiği için bu eylem daha önce hiç bu kadar zorluk çektirmemişti. Zorlukla yutkunduktan sonra gözlerimi etrafımda gezindirdim. Sağ tarafımda hareketsiz yatan Lena'yı görünce son gücümü toplayıp ayaklarımı hareket ettirdim.

“Ah!”

Kurumuş olan dudaklarımı dilim sayesinde ıslattıktan sonra doğruldum. Emekleyerek onun yanına gittim. “Lena.” diye seslendim. “Beni duyabiliyor musun?” Ne bir tepki, ne de bir ses gelmeyince korkuyla ondan uzaklaştım. İlk yardım yapmayı bilmediğim için ona dokunamazdım. Durumunu daha kötü bir hale sokmak istemediğimden dolayı etrafıma bakındım.

“Ambulans!”

Sesim bana ihanet edercesine kısık çıkarken az önce yanlış şerite girerken gördüğüm araçlardan inen insanlar akın akın yanımıza gelmeye başladılar. Birkaç dakika içinde insanlar etrafımıza doluştu. Bir tanesi ambulansı çağırırken şoka girmiş bir şekilde etrafa bakıyordum.

“Evladım, sen iyi misin?”

Kel bir amca omzuma dokununca gözlerimi ona çevirdim. Endişe içinde bana bakarken gözümün gördüğü tek şey  Lena'nın cansız yatan bedeniydi. “O...” dedim yutkunarak. “O öldü mü?” Bunu sesli söylemek bir anda kalbimde ve karnımda eş zamanlı olarak sancılara neden oldu. Aynı anda tüylerim diken diken oldu ve gözlerim doldu.

“Benim yüzümden...”

“Sakin ol, evladım. Benim gelinim doktordur. Bizim arabadaki ilkyardım çantası ile ilk müdaheleyi o yapıyor.”

“O gelmek istememişti... Çok korkuyordu. Ben zorladım. Benim... Yüzümden.”

Gözlerimden yaşlar akmaya başlayınca ona doğru baktım. Otuzlu yaşlarının başında olduğunu tahmin ettiğim koyu renk saçlı kadın Lena'nın üzerine doğru eğilmiş anlamadığım şeylerle uğraşıyordu.

“Ben ölmeliydim.” dedim sakince. “Ölen ben olmalıydım!”

O, benim yüzümden bu kadar acı çekmişken, son anlarında bile benim yüzümden acı çekip ağladıktan sonra bu dünyadan gitmeyi hak etmiyordu. Ona bu acıları yaşattığım için benim gitmem gerekiyordu. Hızla çöktüğüm yerden kalktım ve onun başına çömeldim.

“Lena! Uyan! Ne olur uyan! Özür dilerim! Tanrı benim belamı versin ki, ölen ben olmalıydım! Özür dilerim!”

“Nabzı atıyor, sakin olun.” dedi müdahele eden kadın. “Sakin olun ki bana yardımcı olun.”

O sırada varlığını henüz fark ettiğim sıcaklıkla elimi yüzüme götürdüm ve sonra elime baktım. Parmağım açık renkte bir kırmızıya bulanmıştı. Tahminimce gelen kan, sol kaşımdan süzülmüştü. Durumumu fark eden kadın yaramı işaret ederek “Size de pansuman yapayım.” deyince kafamı iki yana salladım.

“Hayır, hayır. O daha önemli.”

“Arkadaşına yapabileceğim her şeyi yaptım. Ambulansı bekleyeceğiz.”

Sen Her ŞeyOù les histoires vivent. Découvrez maintenant