♣10♧

6.6K 276 30
                                    

(Multimedya: Lena ve Miraç.
Bölüm Şarkısı: Ariana Grande- Love Me Hard.)

-10-

Günlerim güzel mi geçiyor, kötü mü geçiyor diye sorarsan cidden bilmiyorum. Değişen bir şey yok. Günlerim aynı sıkıcılığında devam ediyor. Hala aptal aşığı oynuyorum. Hala Miraç'ı seviyorum. Aman ne güzel! Acıdan başka bir şey değil. Her gece düzenli olarak yüzlerce fotoğrafına bakıyorum, duygusal bir müzik eşliğinde. Sonra ağlıyorum bir süre. Seni hayal etmeye devam ediyorum. Belki bir geleceğimiz olur diye düşünüyorum. Evlilikten nefret eden Lena, senden tatlı bir kız çocuğu istiyor. Aman kulağa ne hoş geliyor(!) Her gece olmayacağını bile bile hayal kuruyorum. Sana sarıldığımı, ellerini tutmayı, avuç içlerini öpmeyi, sana sarılarak uyuyakaldığımı, belki trip attığımı hayal ediyorum. İki üç aylık bir şeylik değil ki bu. Yıllardır bu böyle. Ama her düşen gözyaşımda, hayallerim var. Umutlarım var.

Bir yandan tek arkadaşım olan Beren için çok seviniyorum. Yıllardır o da benim gibi hayaller kurardı. Bunu biliyordum. Bertuğ ile birlikte gülmeyi çok istediğini biliyordum ve bunu başarmıştı. Daha gerçekleştirebileceğini düşündüğüm çok hayali vardı. Umarım ki başarırdı. Tanrım. Lütfen bana ve en yakın arkadaşıma dayanma gücü ver. Sabır ver ve ikimiz içinde en iyisini dile.

Kendime de not: "Kendini umutsuz hissetme. Çünkü en güzel şeyler en beklemediğin zamanlarda olur."

Kalemimi defterimin arasına koyduktan sonra, siyah deri kaplı defterimi çalışma masamın çekmecesine koydum. Miraç'ın bana kazandırdıkları şeylerden biri de kesinlikle günlük tutmaktı. Derdimi Beren'den başka. kimselere anlatamıyordum Ben de çareyi yazmakta bulmuştum.

"Lena! Sen daha yatmadın mı?"

Annemin acı sesini duyduğumda kafamı kapıya çevirdim. Hemen çekmecemin kilidini çevirdim. Elime su bardağımı aldım. Birkaç saniye sonra soluğunu burada alırdı. Bir, iki, üç, dört, beş, alt-.

Kapım tıklanmadan açıldı. Annem yüzünü buruşturup bana baktı. "Yatmadın mı hala? Yarın sabah uyanamayacaksın."

"Su içiyordum."

Boş su bardağını çalışma masamın üzerine bıraktıktan sonra yatağıma oturdum. Annemin ise bir eli kapıda diğer eli ışıktaydı. "Işığını kapatıyorum. Haydi, iyi geceler."

Arkamı kapıya dönecek şekilde yattım. Işığım kapandığında huzursuzca yerimde kıpırdandım. Uykum yoktu ama annemin haklılık payı vardı, uyusam iyi olacaktı.

~

Ellerimizde yemek tepsilerimiz öylece ilerliyorduk. Yemekhane yine her zamanki kalabalıktı. Gürültüler ise birbirine karışmış durumdaydı. Başımın zonklaması olası bir durumdu. Bu kalabalıkta gözlerim boş bir yer ararken Beren'in tiz sesi yankılandı.

"Lena! Bertuğ el yapıyor. Sağa dön."

Kafamı salladıktan sonra sağ tarafa doğru yürümeye başladım. Tam görüş açıma girmişti ki...

"Beren! Neden Miraç'ın orada olduğunu söylemedin!" diye söylendim yürümeye devam ederken. Miraç'ın arkası bize dönüktü. "Ah, Lena! O zaman fark edemedim. Hem boşver ve gülümse. Birisi gülüşüne aşık olabilir."

Berenle ortak takip ettiğimiz bir dizinin repliğini bana satarken, yüzümü buruşturdum. "Somurtma cidden Lena. Bu bir şans. Bunu kullan." dediğinde, tekrardan yüzümü astım. Sevdiğim adamın karşısında nasıl rahatça yemek yiyebilirdim ki!

Masaya oturup Miraç'la sohbet etmeyi deli gibi istiyordum ama adımlarım geri geri gidiyordu. Beren, Bertuğ ile bir samimiyet kurduğu için oldukça rahat davranıyordu ama ben öyle değildim, kalbim deli gibi atıyordu. Masanın yanına geldiğimizde yapmacık olmasın diye çabaladığım gülüşümle Miraç'ın karşısındaydım.

Sen Her ŞeyWhere stories live. Discover now