17-Onu Görene Kadar

Start from the beginning
                                    

O akşam Taemin onlara Mina'nın en sevdiği spagettiden hazırladı, biraz şarap içtiler ve gelecek hakkında konuştular. 

Taemin'in nişanlısı gerçekten de akıllı bir kıza benziyordu. Elbette onun gibi bir adam onun gibi bir kızla birlikte olmalıydı. Fakat bazı garip davranışları da yok değildi. Bazen titreyen ellerini bacaklarının altına saklıyor, bazen belli bir noktaya gözlerini dikip kalıyordu. Bazen ise gözleri fıldır fıldır etrafı tarıyordu. İlginç ama sevimli ve güleryüzlü bir kızdı Mina. 

Birlikte saçma bir dizinin son bölümünü izlediler ve bunu niye yaptıklarını anlamadılar. Mina Jongin'i 3 gün sonraki doğum gününe davet ettikten sonra iyi geceler dileyip gitti. Jongin onların kapıda bir miktar yiyiştiklerini görmezden gelerek odasına çekildi. Yatmadan önce yarın sabahki dersine geç kalmamak için alarmını kurdu. Bu sırada Sehun mesaj atmıştı.

"Selam Nini-ya, görüşmeyeli uzun zaman oldu ve ben yarın akşam bana yemeğe gelmek ister misin diye merak ettim. Mutlaka görüşelim. İyi geceler."

Jongin bu mesajı okuyunca kendini sırıtmaktan alıkoyamadı. Hem Sehun'un onu yemeğe çağırmasını tatlı bulmuştu hemde attığı mesaj biraz komiğine gitmişti. Öylece sorsaydı da Jongin bu teklifi kabul ederdi. Bu kibarlık da neyin nesiydi? Çok fazla aldırmayarak bir cevap yazmaya koyuldu.

"Selam Sehunie Hyung. Elbette yarın akşam uğrarım ve bu kibar teklifin için teşekkürler. Sana da iyi geceler dfjhgjdslgıuydıughydfjkhdkfygıudyguhjdfjgk."

"Hyung afedersin kibar olman çok hoşuma gitti sanki kirli çoraplarımı ortalığa attığım için hiç kıçımı morartmamışsın gibi hissettim bu his için sağol ahahahakjshgfjkdrgu."

"Hey hyung? Orada mısın? Seni kırdım mı?"

Jongin bir dakika sonra gelen mesajı açarken çok gerilmişti. Hyungu kızmış mıydı ki? Kızmakta haklıydı, ona kibar davranan birine karşı kabalık etmişti.

"Hatırlat bana yarın geldiğinde o küçük esmer kıçını daha fena morartacağım Wu Jongin. Yat zıbar."

Jongin mesajdaki tehdide aldırmadan ve yarın Sehun'un ne pişireceğini düşünmeden uykuya dalıverdi.

***************************************

Kedi çocuk tüm yazını geçirdiği apartman dairesinin önüne geldiğinde kendini bir garip hissetti. Burada uzun süre kalmıştı, şifresini bildiği kapıdan bu sefer daha da bir yabancı olarak girmek biraz içini burkuyordu. Acaba Sehun şifreyi değiştirmiş miydi? Değiştirmediyse bile kapıyı çalmadan girmek abes olmaz mıydı? Jongin tüm bu düşünceleri elinin tersiyle itip şifreyi girdi. Soğuk davranıp ortamı garipleştirmek istemiyordu. Şifre hala aynıydı ve kedi çocuk ufak bir klik sesiyle içeri girdi.

Ayakkabılarını çıkarırken tam Sehun'a seslenecekti ki onun birisiyle konuştuğunu duydu. Muhtemelen bir telefon görüşmesiydi, onu rahatsız etmemek için sessizce içeri geçti. Büyük olan yatak odasındaydı ve Jongin biraz salona baktı. O gittiğinden beri değişen çok fazla şey yoktu. Akvaryumdaki balıklar hala yüzüyordu, televizyonda yine haberler açıktı ve pencerenin önündeki menekşeler solmuştu. Jongin Sehun'a birazcık kızdı çünkü muhtemelen ona not ettiği şekilde bakımlarını yapmamıştı büyük olan. Kedi çocuk menekşenin solan yapraklarını parmağının tersiyle okşarken birden Sehun'un sesini yükselttiğini duydu.

Sehun kimseye böyle yüksek sesle konuşmadığı için biraz ürkmüştü ama merakı da ağır basıyordu. Onu bu kadar sinirlendiren şey ne olabilirdi ki? Kedi kulakları dikleşti ve kuyruğunu sağa sola çarpmasın diye tutarak -hayır kesinlikle onu korumakla ilgili içgüdüsel bir davranış değildi bu saçmalamayın- yatak odasının kapısına doğru yürüdü. Sehun hala bağırmaya devam ediyordu.

"Ne zamandan beri özel hayatımla ilgili bir açıklama yapmak zorundayım sana?!"

"Şu an tamamen saçmalıyorsun- hayır bana küfür etmeyi kes. Lanet olsun!"

Karşı taraftaki her kimse Sehun'u ciddi anlamda çıldırtmış olmalıydı. Normalde büyük olan sinirlendiğinde yüzü ve boynu kızarırdı ama Jongin onun yüzünün sadece bembeyaz olduğunu ve boynundaki damarların belirginleştiğini gördü. Bu ürkütücü manzara Sehun'un dünyanın en ilgi çekici cümlesini kurmasıyla delindi. 

"Kahretsin ki ben de kendimi onu görene kadar hetero zannediyordum!"

Jongin'in gözleri iri iri açılırken Sehun duyduğu derin nefes sesiyle kafasını çevirip kapı aralığından onu gördü. Gözlerini şaşkınlıkla açılan iki ateş parçasından ayırmayarak sakin cümleleriyle kapattı telefonu, sesi titriyordu.

"Tek yapman gereken şey bunu benim yaptığım gibi kabullenmek ve hayatımdan siktir olup gitmek Sung Kyung. Arkadaşlığın benim için değerliydi ama her şeyin bir sonu var değil mi? Arama bir daha beni."

Yavaşça yataktan kalktı ve aralık kapıyı kapatarak Jongin'in yanına geldi. Ona sarılıp geri çekildiğinde gülümsüyordu ama bu donuk bir gülümseyişti. Şaşkınlıktan olsa gerek kedi çocuk uzun olanın sarılışına karşılık verememişti.

"Seni böyle karşıladığım için üzgünüm Jongin. Hoşgeldin bebeğim."

Sonra tekrar sarıldı esmer olana ve bu sefer beline dolanan sıcak kolları hissetmek paha biçilmezdi.

*************

Mina

Mina

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hello Kitty//SekaiWhere stories live. Discover now