Aşk her şeyi affeder mi?

42 7 0
                                    

Multimedia: Ota aldatıldığını öğrenince Lazarus'a geri mi dönüyor ya da aşk her şeyi affeder mi?

Ota odadan yavaşça  çıktı. Sessiz bir şekilde kumanda odasına geldiğinde Lazarus ve Argus birlikteydiler. Gözlerini ekrandan ayırmıyorlardı. Arkalarına bile dönmeden Ota'nın geldiğini bilmişlerdi. Lazarus kafasını çevirmeye  gerek görmeden, hafifçe gülümseyerek genç kızla alay eder gibi konuşmaya başladı.

"Nasılsın, sevgilim. İyi uyudun mu? Bileğindeki izleme cihazının verilerine bakılırsa, bütün gece  yatağından dışarı çıkmamışsın . Aferin, iyi bir kız ol. Bizi üzme.

Ota da içinden gülümsedi. "Sen öyle san, dedi  içinden. Hiç bir izleme cihazının erişemeyeceği şekilde yolculuğa çıkmayı da bilirim ben." İçinden geçenleri dile getirmedi. Lazarusu şu anda kızdırmak işine gelmezdi. Bir şekilde uyumlu görünmesi gerektiğini hissetmişti. Zorlukla gülümsedi eski nişanlısına.

"Çok rahat uyudum. Sabah kalktığımdan beri düşünüyorum. Burada ne yapıyorsunuz? Niye beni esir aldınız? Sonra yavaşça Lazarusa yaklaştı, hafifçe kolunu tuttu. "Çok saçma değil mi bu, ben senin nişanlın değil miyim? Ortak hayallerimiz yok mu?"

Lazarus duyduklarına inanamıyordu. Bu kız nasıl bu kadar aptalca sorular soruyordu böyle. Sonra içinden "Bu aslında hep böyleydi galiba. Aptal sarışın modunda ortada dolaşıp dururdu."

"Güzel prenses nihayet inadı bırakıp uzlaşmacı olmaya mı karar verdi? Eee aklın yolu bir."Kızın yanına yaklaştı. Elini omuzuna attı. "Böyle davranmaya devam edersen esir olmana da gerek kalmaz. Benim sevgili nişanlım olarak birlikte hareket edebiliriz."

"Elbette, ben en baştan beri hep senin yanındayım. Bir ara o Ledar kafamı karıştırır gibi oldu. Fakat Serminder bu sabah gözlerimin açılmasını yardım etti. Ne kadar aptalmışım."

"Ledar bu evrende güvenebileceğin en son insan. Sinsi, gözü dışarda, yeteneksiz. Bırak kumandan olmayı ondan çoban bile olmaz. İki tane hayvanı bile idare edemez o."

"İki kadını idare etmeyi biliyor ama..." diye düşündü Ota. Düşündüklerini dile getirmedi, onun yerine tatlı bir şekilde Lazarus'a gülümsedi.

"Boşver sen şimdi onu. Sabah sabah hep bu konudan mı konuşacağız. Gözlerim bir şekilde açıldı, gerçekleri gördüm diyelim. Söyle bakalım sevgilim şimdi nereye gidiyoruz?"

Lazarus kızın bu ani değişimini anlamaya çalışıyordu. Sonra kadınları anlamanın zorluğu aklına geldi, omuz silkti. Soru sormak yerine kıza sarıldı, yanağına bir öpücük kondurdu.

"Sen o güzel kafanı bu şeylerle meşgul etme bakalım. Gidince öğrenirsin, çok güzel bir gezegene gidiyoruz. Sizinkiler seni takip ederler diye umut ediyoruz. Onlar gelince bize yardım edersin, değil mi?"


Ota adamın samimi tavırlarından rahatsız olmuştu, beline sarılan kolu itmek istiyordu ama kıpırdamadan durdu. Lazarus'un yeniden kendisine güvenmesi gerekiyordu.


"Elbette yardım ederim, sen benim ilk ve tek aşkımsın. Senin yanında olmak dışında bir hayalim yok ki." İçinden de amma da attım diyordu, ilk ve tek aşkımmış, sayenizde aşkın kocaman bir balon olduğunu anladım.


O sırada kapı hızla açıldı, Serminder rüzgar gibi içeri girdi.

"Ooo, bakıyorum çifte kumrular, birbirinize dönmüşsünüz yine. Eee aklın yolu bir. Neyse şu aşk-meşk işlerini biraz erteleyin, Size bir haberim var."

Ota  Serminder'ı gördüğüne hiç bu kadar sevinmemişti. Hemen Lazarus'un kollarından kurtuldu, bir kaç adım yana çekildi.

Serminder nefes bile almadan devam ediyordu.

"O aptal Ledar ve arkadaşları Goldia'nın gemisi ile peşimizdeler, hatta bırak peşimizde olmayı öne geçmişler. Sanki nereye gideceğimizi tahmin etmiş gibiler. Bunlar bizi dinliyorlar mı? Çok garip bir durum bu."


Lazarus dikkatli bir şekilde ekranı inceleyen Argus'un yanına geldi. Serminder'in dediği gibi uzaklarda bir nokta olan Gemi yaklaşmış ve önlerine geçmişti. Hedefleri Pirius gezegeni gibi görünüyordu.


"İyi ama, nasıl oldu bu? Pirius normal rotalar üzerinde bir gezegen değil ki. Bunlar ne yapmaya çalışıyor. Neyse o kadar da önemli değil. Sonuçta biz onlarla karşılaşmak istiyorduk zaten. Önce gitmişler, sonra gelmişler önemli değil."


Argus da gözlerini ekrandan ayırmadan konuşmaya katıldı.


"Evet çok saçma bir durum bu ama bizi etkilemez. Pirius'daki dostlarımıza söyleyelim de bu arkadaşlara bir karşılama töreni hazırlasınlar. Görsünler bakalım kiminle dansediyorlar?"


Ota konuşulanlardan huzursuz olmuştu. Elleri kolları bağlanmış gibiydi. Ümitsizce bir çıkar yol düşünüyordu.


Gezegende kimler yaşıyordu, karşılama töreni ile ne kastediyorlardı? Daha da önemlisi dostlarını nasıl uyarabilirdi?

Tüm bu sorular kafasının içinde dolaşırken olan biteni anlamaya, bir plan yapmaya çalışıyordu...



OTA #WATTYS2016 Where stories live. Discover now