YOKLUĞUNDA...

95 13 0
                                    

Multimedya: Sevdiğinin yokluğunda hissettiklerin bu kadar güzel mi anlatılır?Lütfen müzik eşliğinde okuyun...

Ledar rüzgar gibi Ota'nın odasına daldı. Bugün yaşadıklarını anlatmak için sabırsızlanıyordu. Ota'yı tam düşündüğü halde buldu. Yandsir ile yanyana oturmuş, kolunu çocuğun omuzuna atmış yumuşak bir ses tonu ile ona bir şeyler anlatıyordu.

Ledar'ı görünce başını yukarıya kaldırdı. Gözlerinde bir an bir sevinç parıltısı oluşmuştu.

"Nerelerdeydin, seni çok merak ettik."

Ledar birden sevindi. Sevgili Ota onu merak etmiş, yokluğunu fark etmişti demek. Koşup sarılsam mı,

diye düşündü. Kızın ne tepki vereceğini bilemediği için durakladı.

"Merak etme, çok uzaklaşmadım, uzaklaşamam da zaten,senden hiç ayrı kalamam, tanıştığıımz günden beri kafamın içindesin. Bir anım bile sensiz geçmedi." demek istedi. Ama tüm bunları içinden dedi.

Ota'ya sıcacık samimi bir ifadeyle gülümsedi.

"Buralardaydım güzel kız, çok önemli bir iş halledip geldim." Birilerinin duymasından korkarark sesini alçalttı. "Babamla ve arkadaşlarımla iletişim kurmaya çalıştım. Bizi buraya getirdiklerinde iletişim cihazım kaybolmuştu. Ben de farklı bir yol denedim."

Yandsir merakla atıldı.

"Ne yaptın, Ledar? Nasıl iletişim kurdun, telepatik güçlerin mi var?"

"Hayır, ufaklık. Bizim ülkede bazı görevlere gelebilmek için çok ciddi eğitimler alman gerekir. Benim eğitimimin bir parçası da değişik yöntemler kullanarak yolculuklar yapabilmek ve farklı kişilerle iletişim kurabillmekti. Ben de öğrendiklerimi uyguladım."

Yandsir çok heyecanlanmıştı.

"Bana da öğret, lütfen. Ben çok meraklıyım bu tarz şeylere lütfen, lütfen. Beni niye götürmedin?"

"Bu tehlikeli bir yolculuk Yandsir. Çocuklara gore degil."

Yandsir heyecanla yerinde zıplıyordu.

"Biliyiorum, biliyorum. Sen astral seyahat yapmayı biliyorsun. En çok merak ettiğim şey. "

Ota söze karıştı. "Yandsir, yeter lütfen. Baksana Ledar çok yorgun gözüküyor, onu biraz rahat bırak. Sonra anlatır bize neler yaptığını, bunu nasıl öğrendiğinden bahseder."

Ledar'a döndü. "Gel, otur. Dinlen biraz. Sonra da bize neler olduğunu anlat."

Ledar bu şekilde şımartılmaya alışık değildi, biraz daha  fazlasını yapmakta sakınca görmedi. Ota'nın işaret ettiği yer yerine  onun yanıbaşına oturdu. Böyle onun yanında olmak tek istediğiydi. Bu macerada başına gelenler onu korkutmuyordu. Çünkü yaşadıkları ona sevdiği kızı getirmişti. Hep beklediği hayalini kurduğu kız yanıbaşındayken onu hiç bir şey korkutamazdı.

O yokken hayatımın anlamı yoktu diye geçirdi içinden. Ormanda ona rastladığım gün tüm hayatım değişti. O yokken ne kadar manasız yaşıyormuşum. Şimdi ise yaşamın bir amacı vardı. Ota'yı korumak, buradan kurtarmak istiyordu. Sonra ise...

Bunu hayal bile edemiyordu şu an. Onun ellerini eline alıp kendisi ile bir ömür geçirmesini teklif etmek istiyordu, ilk gördügü andan beri aklında başka bir şey yoktu. Ama once bütün problemleri çözmeleri gerekiyordu.


Aklından geçenleri söylemek yerine güven verici bir şekilde küçük Yandsir'e ve sevdiği kıza gülümsedi

"Haydi gelin, plan yapalım, dedi."

Sonra olanları kısaca anlattı. "Babam koordinatları aldı , bizi en kısa zamada kurtarmaya gelecektir. Bundan eminim. Bu arada biz aşağıda dehlizde yaşayan adamlara ulaşıp onları kurtarmaya çalışmalıyız."

Ota'nın aklına bir fikir gelmişti.

"Yandsir hastalanmış gibi yapsın, ben yardım istemeye gideyim, ortalığı karıştırayım biraz. Sen de adamların yanına git ve neler yaptıklarına bak."

Ledar içinden,"Hmmm sevgilim hem güzel, hem akıllı, ikisi birarada, çok şanslıyım çok" dedi.

Dudaklarından ise başka cümleler döküldü.

"Harika fikir, haydi hemen uygulamaya geçelim."

Ota sesini Yandsir'in duyamayacağı şekilde alçalttı.

"Lütfen bir daha beni bu şekilde yalnız bırakma. Yokluğunda çok endişelendim, zaman geçmek bilmedi."

Ledar gülümsedi. "Merak etme, bir daha olmaz, Ota. Sensiz bir adım bile atmam, merak etme."

OTA #WATTYS2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin