IŞIKTAN BİLE HIZLI

75 9 0
                                    

Multimedia: Hiç birine doğru ışıktan bile daha hızlı çekildiğinizi hissetiniz mi?

Gördükleri parlak nokta giderek büyüdü ve yakınlaştı. Birden ekranda Ledar'ın babası Komutan Pascal belirdi.

"Sesimi duyuyor musunuz? Ledar, oğlum oralarda mısın?"

Hepsi çok heyecanlanmıştı. Nihayet bu gemiden bir kurtuluş ümidi belirmişti. Ledar heyecanla konuşmaya başladı.

"Evet, baba buradayız. Bir an sizi kaybettik zannettik."

"Aramızda çok fazla mesafe olduğu için gemideki Warp aletini kullanmak zorunda kaldık. O sırada bütün enerjimiz ona kullanıldğından iletişim cihazlarımız kapalıydı. Hayalet gemi olduk yani."

Ledar ben size dememiş miydim der gibi baktı gemidekilere. Ota, Ledar'ın bu kibirli tavrından hiç hoşlanmamıştı. Zaten taşı kaptırdığı için ona hala çok kızgındı.

Geminin kumanda merkezinden sesler geliyordu, bütün salon susmuş bu sesleri dinliyordu.

"Warp 4.75 ile 4 dakika sonra yabancı gemi ile kenetlenmeye hazırız komutan Pascal."


Yandsir hala "Warp nedir, niye bana kimse anlatmıyor?" diye sızlanıyordu.


Ledar ona döndü. "Warp uzay-zamanı bükmeye yarayan bir cihaz. Warp sürücüsü geminin önündeki uzayı katlayarak ve arkasındaki uzayı çarşaf gibi açarak, aslında ışıktan hızlı gitmediği halde, evrende ışıktan hızlı bir şekilde yer değiştirmesini sağlıyor. Dalgaların üzerinde sörf yapan birini düşün. Aslında hareket eden sörfçü değil dalgalardır. İşte warp cihazı da böyle bir dalga oluşturarak geminin ışık hızına ulaşmadan ışıktan hızlı gitmesini sağlar. Hızlanmaz, gaza basmaz. Bir anda yüksek bir hıza ulaşır ve galaksinin bir ucundan diğerine gidebilir. " 


Ota hayranlıkla Ledar'ı izliyordu. Yandsir'in kendisini daha iyi dinleyebilmesi için eğilmiş, hafif bir sesle çok karmaşık bir teknolojiyi onun anlayabileceği bir dille anlatıyordu. Yanlarına gitmemek için kendini zor tuttu. O yumuşak sesi ile Ledar ona da bir şeyler anlatsın istiyordu. Ne olduğu umurunda bile değildi. Anlatırken gözlerinin içine baksın, saçlarına dokunsun. Adeta ışıktan bile daha hızlı olarak ona doğru çekildiğini hissediyordu.


Bir anda geminin içinde meydana gelen karmaşa ile daldığı hayal aleminden koptu.

O sırada Argus ve arkadaşları uyanmaya başlamıştı. Kısa bir süre neler olduğunu anlamakta güçlük çektiler. Kendilerine çevrilmiş silahları görünce akılları başına gelir gibi oldu. Ama silahı tutan eller nedense Argus'u telaşlandırmamıştı. Fabius ve adamları bu silahları kullanamazdı. Ama şu Ledar denilen adama güven olmazdı.

Komutan Pascal ekrandan onların uyandığını görmüştü. Çok ciddi bir ses tonu ile emir vermeye başladı.

"Komutan Argus, başta oğlum Ledar olmak üzere tüm esirlerinizi serbest bırakmanızı emrediyorum. Aksi takdirde başınıza geleceklerden sorumlu değiliz."

Arkadaki sesler yoğunlaşmıştı. Kenetlenme için gerim sayım başlamıştı.

Argus bir anda ayağa fırladı. Tek hamle ile kendisine silah çevirmiş Fabius'un adamını alt ederek silahı eline geçirdi.

"Gelin alın da görelim. Kimseyi size vermeye niyetim yok."  Diğerlerinin şaşkın bakışları altında bir anda kumanda merkezinden dışarı çıktı. Diğer adamlar da yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı.

Büyük bir sarsıntıyla iki gemi birbirine kenetlendi. Argus gemideki tüm adamları organize etmeye, bir araya getirmeye başlamıştı. Kumanda merkezindekiler ise korku, merak ve endişe ile olacakları bekliyorlardı.

Komutan Pascal oğluna yerlerinden kıpırdamamalarını söyledi. Onlar kumanda merkezine gelene kadar dışarı çıkmadan odadakilerin emniyetini sağlamak görevi Ledarındı.


Yandsir gelen gemide bir an babasını görür gibi oldu. Heyecanla bağırmaya başladı.


"Babam, babam o gemide. Yaşasın, babam beni kurtarmaya gelmiş. Ota bak şu adamı görüyor musun kumanda merkezinde en arkada duran, işte o benim babam. Kaybetmiştik birbirimizi."


Ota şaşkınlıkla Yandsir'in gösterdiği adama bakıyordu. Etrafta çok garip şeyler oluyordu. Bunların ne olduğunu anlaması ise şu için imkansızdı.

Bir kaç dakika sonra Pascal'ın adamları iki gemi arasındaki kapıyı laser cihazları ile kesmeye başladılar. Oluşan koridorda Argus ve adamları bekliyordu.

Ortalık çok karışacak gibiydi...

OTA #WATTYS2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin